AKP Karnesi Yanardağı Patlamasına döndü
Hepimizin çok iyi bildiği AKP karnesi adeta bir yanardağ gibidir. İşte 23 Kasım AKP nin güncel/hizmet karnesi
- Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 730. YTL ye çıkmıştır. Artış 40 mislidir
- ABD Doları 2003 te 1.320.000 TL iken 12.878.000 çıkmıştır. Artış 9, 7 mislidir
- Çeyrek altın 2003 te 24 YTL den1211 YTL ye çıkmıştır. Artış 50Mislidir
Bu baş döndürücü ve inanılmaz yükselmelerin kaynağı bir birinden açık bütçelerdir. Çaresi de DENK bütçedir: Ama ne yazık ki ne iktidar ne de muhalefet ve hatta ne de STK lar bu konuyu doğru değerlendirip DENK bütçeye dönelim demiyorlar. Bizimki temel ile Dursun’un fıkrasına döndü dönecek bir şey kalmadı.
Bir gün temel artık yoruldum yatayım demiş ve dümeni Dursun’a bırakmış. Temel bütün görülebilecek ihtimalleri sıralamış her durumda yapılacakları Dursun’a yazdırmış. Ancak motor karaya bindirmiş. Uykudaki temeli uyandırmış Temel ne oldu neden beni uyandurdun demiş.
Dursun temele demiş ki haçan deniz bitince neler yapacaktık söylememiş tun. Deniz bittiği için seni uyandırmış idum da.
Bu karanlık yoldan DENK bütçe ile çıkılır.
İstanbul’dan kalkan bir otobüs Sofya’da bir tankerle çarpıştı ve 46 Kişi yanarak öldüler. Acı haberin derinliği vardır. Derinlik açık bütçelerdedir.
İsmet Paşa diyor ki: Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder..
Her kazada her Orman Yangınında her selde vs. meydana gelen her zararda ve zararların artmasında açık bütçelerin derin bir etkisi vardır. İsmet paşanın sözleri bu anlama gelir. Hal böyle iken 2022 mali yılı bütçesi 278 Milyar Açıkla TBMM de görüşülmektedir. Bu kadar ağır derin yaraların açıldığı çukurdan çıkmak için bulduğunuz ve uyguladığınız çare 278 Milyar açık bütçe yapmak mıdır? Bu bütçe yıkılışta kararlı ve ısrar etmek anlamına da gelir mi? Başka bir çare düşünemiyor musunuz? Mesela DENK bütçe gibi. Baş Öğretmenimiz Atatürk’e neden sormuyorsunuz. Çünkü o diyecektir ki: Bağımsızlığın bütünü ancak mali bağımsızlıkla sağlanabilir. Mali bağımsızlığın korunması için İLK ŞART bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır. Bu başkomutanımız Atatürk’ün emridir. Bizim uydurabileceğimiz düzeyde bir söz değildir. Atatürk’ün bu emrini 14 Mayıs 1950 den sonra çiğneyenlerin sonlarını ve Türk milletinin rutubetin bir binayı çökertmesi gibi çökerttiğini de gözleri ile görebilen bir kişi bile aranızda yok mudur?
Açık bütçeler için yazar Güner Akça şöyle yazmıştır.
Muhterem okuyucularım kısaca bütçe bir ülkenin geleceği ve istikbalidir. Eğer o ülkeyi batırmak veya yok etmek istiyorsanız üst üste 10-15 yıl açık bütçe yapınız. Hiç şüpheniz olmasın o ülke yakın zamanda ayakta duramaz.
Hatta şöyle bir örnek verirsem abartmış olur muyum bilmem. Şayet bu ülkenin kurucusu, babamız, atamız her şeyimiz Atatürk’ümüz şayet yönetimde bulunduğu 15 yıl, Allah saklasın açık bütçenin mahsurlarını bilmese ve açık bütçe yapsaydı. Her halde bu kadar kalplerimizde yeri olmaz ve az da olsa değeri düşerdi, diye düşünüyorum. (*)
(*) Güner Akça: Bir gün vatansız kalırsan Ağlama: Nisan 2015 Ankara. S.242
24 Kasım Atatürk’ün millet mektepleri baş öğretmenliğini kabul ettiği 24 Kasım 1928 tarihinin yıl dönümüdür. Bu yıldönümü Türkiye’de 1981 yılından bu yana öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenlerimiz hüzünlü ve yaralıdırlar. Onlar 14 Maysı 1950 tarihinden bu yana hiç bir saat hiç bir gün hiç bir hafta hiç bir ay hiç bir yıl “Fikri hür irfanı hür vişcdanı hür Cumhuriyet muhafızlarını gerektişğiş şekilde yetri,ştirememi,şleridr.” Cefakar, fedakar yiğit Türk öğretmenlerinin öğretmenler günü ve haftası kutlu olsun.