Kendisini “Ben Marksist bir devrimciyim” diye tanımlayan Hristiyan Din adamı Ernoesto Cardenal öldü.
(2 Mart 20 20). Kültür Bakanlığı yapmış şair Ernesto Cardenal’in en ünlü şiiri; Marilyn Monroe hakkında yazdığıdır.
Marilyn Monroe için Dua – Ernesto Cardenal
Lord, gerçek adı olmasa da, Dünya çapında bilinen bu kızı Marilyn Monroe adıyla alır (ancak gerçek adını biliyorsunuz, 9 yaşında tecavüze uğrayan yetimin ve 16 yaşında mağaza memurunun kendini öldürmek istemişti) ve şimdi sizden önce basın ajanı olmadan fotoğrafçı olmadan
ve uzay gecesi önünde bir astronot gibi imza imzalamadan makyajsız olarak karşınıza çıkıyor. Bir secde kalabalığının önünde
kilisede çıplak olan bir çocuk olarak (Times'a göre), kafaları yerde
ve başlarına basmamak için sessizce yürümek zorunda kaldı.
Hayallerimizi psikiyatristlerden daha iyi biliyorsun.
Kilise, ev, mağara, annenin rahminin güvenliği,
aynı zamanda bundan daha fazlası …Kafalar hayranlar, açık
(ışık akışı altında karanlıkta kafa kütlesi).
Ancak tapınak 20. yüzyıl tilkisinin çalışmaları değildir.
Mermer ve altın tapınak – insanın
oğlunun elinde dua eden bir kırbaçla bulunduğu vücudunun tapınağıdır. Dua evinizi hırsız mağarası yapan
20. yüzyıl tilkisinin tüccarlarını kovar.
Rab, bu dünyada günahlar ve radyoaktivite ile kirlenmiş,
sadece her mağaza katibi gibi bir film yıldızı olmayı hayal eden bir mağaza katipini suçlamayacaksınız .
Ve rüyası gerçekti (ancak teknisyenin gerçekliği olarak).
Ona verdiğimiz senaryoya göre hareket etmekten başka bir şey yapmadı, kendi yaşamımızınkidir ve saçma bir senaryodur.
Onu affedin, Lord ve 20. yüzyılda
hepimiz üzerinde çalıştığımız Devasa Süper Prodüksiyon için bizi affedin.
Aşk için aç kaldı ve biz onun sakinleştiricileri teklif etti.
Aziz olmamanın üzüntüsü için Psikanaliz önerildi.
Tanrım, kameranın artan korkusu ve makyaj nefretini hatırlayın, her sahnede makyaj yapmaya ve dehşetin nasıl büyüdüğüne
ve çalışmaların dakikliğinin nasıl arttığına dikkat edin.
Her dükkan sahibi gibi o
da bir film yıldızı olmayı hayal etti.
Ve hayatı, bir psikiyatrın yorumladığı ve arşivlediği bir rüya olarak gerçek değildi.
Onların romantizmleri gözleri kapalı bir öpücüydü, gözlerini
açtıklarında
reflektörlerin altında olduğu
ve reflektörlerin dışarı çıktığı keşfedildi !
Ve odanın iki duvarını söktüler (sinematografik bir setti), yönetmen defteriyle birlikte yürürken sahne zaten çekildi.
Ya da bir yat gezisi, Singapur'da bir öpücük, Rio'da bir dans, Dük malikânesinde resepsiyon
ve sefil dairenin oturma odasında görülen Windsor Düşesi gibi .
Film son öpücük olmadan sona erdi.
Onu telefonda telefonda yatağında ölü olarak buldular.
Dedektifler kimi arayacağını bilmiyordu.
öyleydi
tek dost sesin numarasını çeviren
ve sadece bir kaydın sesini duyan
biri olarak: YANLIŞ NUMARASI Veya gangsterlerden zarar gören biri
bağlantısı kesilmiş bir telefona ulaştığında.
Lord: her kim arayacaktı
ve aramadı (ve belki de hiç kimse değildi
ya da numarası Melekler Rehberinde olmayan biri)
Telefonda size cevap veriyor !
