*Akaryakıt fiyatları sürekli olarak artıyor. Motorin fiyatları, İstanbul’da 11,51 TL, Elazığ’da 11,68 TL, Hakkari’de 11,85 TL oldu. Çiftçi’nin traktörde kullandığı motorin’in fiyatı 11 TL’yi geçti. Akaryakıt fiyatlarının artması ile başta tarım olmak üzere bütün sektörler zor günler geçiriyor. Pazar ve marketlerdeki ürünlerin fiyatlarına da sürekli olarak zam geliyor.
*Vatandaşlarımıza yüksek fiyatla akaryakıt satılırken Yunanistan ve İsrail, hiç bir engelle karşılaşmadan petrolümüzü çalıyor. Hem de gözümüzün içine baka baka.
YUNANİSTAN VE İSRAİL, BUGÜNE KADAR 10 MİLYON VARİL PETROLÜMÜZÜ ÇALDI !…
*Yunanistan, toplam 11 petrol kuyusundan günde 4 bin varil petrol çıkartıyor. Bölgede, Türkiye’ye ait 111 milyon varil petrol rezervi var. Türk Karasuları’ndaki petrol kuyularını 6,5 yıldır işleten Yunanistan ve İsrail bugüne kadar 10 milyon varil petrolümüzü çaldı ve hiçbir engelle karşılaşmadan petrolümüzü çalmaya devam ediyor.
KUZEY EGE ADALARININ HUKUKİ STATÜSÜ
*1914 Altı Büyük Devlet Kararı ve Lozan Antlaşması’nın 12. maddesi ile Yunanistan’a, Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Kuzey Ege’de bulunan Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara ve Bozbaba adalarının mülkiyeti ve egemenliği ile birlikte deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye’de kaldı.
1987 TAŞOZ KRİZİ’NDE NE OLDU ?
*Yunanistan, 1987 yılında, Bern Mutabakatı’nı ihlal ederek kendi karasularının ötesinde Taşoz Adası Türk Karasuları’nda petrol arama ve sondaj çalışmaları başlattı.
*Yunanistan’ın Taşoz Adası Türk Karasuları’nda petrol arama ve sondaj çalışmalarına devam etmesi halinde birlikler havadan yapılacak idari intikal ile Kuzey Ege adalarına giderek adaları geri alacak ve Yunanistan’ın adaları kullanma yetkisine son verilecekti.
*Özal Hükümeti ile TSK’nın kararlı tutumu karşısında Yunanistan, adalardaki kullanma hakkını kaybetmemek için petrol arama ve sondaj çalışmalarını durdurdu. Yunanistan, Bern Mutabakatı’na uymak zorunda kaldı.
AKAR VE GÜLER PETROLÜMÜZÜN ÇALINMASINI NEDEN ENGELLEMEDİ ?
*Yunanistan, 2015 yaz aylarından itibaren Taşoz Adası Türk Karasuları’nda petrol kuyuları açarak petrolümüzü çalmaya başladığında Hulusi Akar Genelkurmay Başkanı, Yaşar Güler de İkinci Başkan olarak görev yapıyordu. Akar ve Güler, Türk Savaş Gemilerini Taşoz’a göndermedi, petrolümüzün çalınmasına ve Bern Mutabakatı’nın ihlal edilmesine seyirci kaldı.
*1987 Taşoz Krizi’nde Necdet Üruğ Genelkurmay Başkanı, Necip Torumtay da İkinci Başkan olarak görev yapıyordu. Üruğ ve Torumtay Türk Savaş Gemilerini Taşoz’a göndererek Yunanistan’ı engelledi. 1987’de Üruğ ve Torumtay Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerine sahip çıkarken 2015’de Akar ve Güler denizlerdeki hak ve menfaatlerimize sahip çıkmadı.
DAVUTOĞLU, PETROLÜMÜZÜN ÇALINMASINI ÖNLEMEK İÇİN TSK’YA NEDEN HÜKÜMET DİREKTİFİ VERMEDİ ?
*Yunanistan, 2015’de Türk Karasuları’ndaki petrolümüzü çalmaya başladığında Ahmet Davutoğlu Başbakan olarak görev yapıyordu. Davutoğlu, Bern Mutabakatı’nı ihlal eden ve petrolümüzü çalan Yunanistan’ı engellemek için TSK’ya Hükümet Direktifi vermedi.
*1987 Taşoz Krizi’nde Turgut Özal Başbakan olarak görev yapıyordu. Özal, kriz sırasında yurt dışında olmasına rağmen yerine vekalet eden Kaya Erdem’e talimat vererek TSK’ya Hükümet Direktifi verdi. 1987’de Özal Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerine sahip çıkarken 2015’de Davutoğlu denizlerdeki hak ve menfaatlerimize sahip çıkmadı.
TÜRKİYE NE YAPMALI ?
*Türkiye, petrolümüzün çalınmasını önlemek içinTaşoz Adası Türk Karasularındaki toplam 11 adet petrol kuyusuna el koymalı, kuyular TPAO tarafından işletilmeli ve milli petrolümüz vatandaşlarımızın kullanımına sunulmalıdır.
Konu ile açıklamalarım ve belgeler ek dosyalarda gönderilmiştir.
Saygılarımla,
Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri