Ülkenin son yıllarda yaşanabilecek en felaketli dönemlerden geçtiğini vurgulayan CHP Yüreğir İlçe Başkanı Bülent Öğrü, pandeminin yaşattıklarının bile önüne geçilen ekonomik bir buhranın içinde olduğumuzu dile getirdi. Başkan Öğrü, “Özellikle ekonomik anlamda artık insanlar öncelikle daha önce özgürlükler demokrasi bağımsızlık üzerine mücadele eden, savaş edilen bir süreçte şimdi de maalesef bir ekonomik savaşın içerisinde, bir ekonomi buhranının içerisindeyiz” diye konuştu.
Yüreğir ilçesinin çok sıkıntıları olduğunu dile getiren Başkan Öğrü, “Yüreğirlilerin en büyük sıkıntısı işsizlik, bu da Yüreğir’in en büyük kanayan yarasıdır. Bunun dışında da sıkıntılarından biri kaçak yapılaşmadır. Diğeri ise maalesef gençlerimizden büyük bir çoğunluğu uyuşturucunun içerisinde, uyuşturucuyla birlikte yaşıyor. Kimi içici, kimi satıcı, kimi hem içici hem satıcı. Yüreğir’in en nezih mahallesi dediğimiz mahallede bile bunları gördük” diye konuştu.
SÖZ TV Söz ‘Biz’de programı, Pınar Aytekin ve Salih Güleç’in konuğu CHP Yüreğir İlçe Başkanı Bülent Öğrü oldu. Ülke siyaseti, Adana ve Yüreğir’in sorunlarının masaya yatırıldığı programda, Başkan Öğrü sorulan soruları cevapladı…
Ülke siyasetine bakacak olursak, yoksulluk, işsizlik ve tabi ki enflasyonun inanılmaz artışı. Her gün uyandığımızda yeni bir ürüne zam geldiğini öğreniyoruz. Pazar yanıyor, insanlar evine ekmek götürme derdinde. Siz bu durum için neler söyleyeceksiniz, ülke siyasetini biraz değerlendirecek olursanız neler söylemek istersiniz?
BİR EKONOMİK BUHRANIN İÇERİSİNDEYİZ
Ülke son yıllarda yaşanabilecek en felaket dönemlerini yaşıyor. Maalesef bugün covid hastalığını bile geriye iten olağanüstü afetleri bile geriye iten bir sürecin içerisine girdik. Özellikle ekonomik anlamda artık insanlar öncelikle daha önce özgürlükler demokrasi bağımsızlık üzerine mücadele eden, savaş edilen bir süreçte şimdi de maalesef bir ekonomik savaşın içerisinde, bir ekonomi buhranının içerisindeyiz.
SIKINTILAR ÇOK CİDDİ
Siyasette ve günlük yaşamımızda, bizim de mühendis olarak esnaflığımız var. Siyasetin dışında da halkın içerisine giriyoruz ve onlarda da sıkıntıların çok ciddi olduğunu artık yaşanacak bir durumda olmadığımızı defalarca ifade ediyorlar. Bugün ev hanımı ile görüştüğümüzde boynu bükük bir şekilde cevap veriyor. Sabahın erken saatlerinde kalkıyorum ve ekmek kulübelerinin önünde yağmurun altında kuyrukta bekleyen insanlarımızı görüyorum.
EKONOMİK SÜREÇ HER KESİMİ ETKİLEDİ
Az önce siz de ifade ettiniz, pazarlarda tabiri caizse ellerine neyin üzerine koysalar elleri yanıyor. 3 kiloya aldıkları bir şey artık bugün bir kilo alabiliyorlar. Bir kilo aldıkları bir şeyi artık taneyle almaya başladılar. Yani ekonomik süreç sadece vatandaşı etkilemedi aynı zamanda sanayicilerimizi, çiftçilerimizi, tarımcılarımızı da oldukça fazla etkiledi.
EKONOMİNİN BU HALE GELECEĞİNİ DEFALARCA SÖYLEDİK
Biz özellikle son 10 yılda ekonominin bu hale geleceğini defalarca söyledik. Genel Başkanımız başta olmak üzere bütün örgütlerimizde ekonomik anlamda ülkenin çok ciddi sıkıntı beklediğini özellikle dolar garantisi üzerine yapılan çalışmaların ülkemize daha çok külfet getireceğini sürekli dövizin yükselme ihtimalinin olduğunu defalarca söyledi ve biz bugünleri gördük. Bu konuda yanılmak istedik ama maalesef şu anda ekonomi çok kötü durumda.
Biliyorsunuz ki özellikle Yüreğir ilçesi ekonomik anlamda biraz daha zor bir süreç yaşıyor. Siz de zaten halkın içindesiniz, başta işsizlikle mücadelesi çok fazla. Yüreğirlilerin bu bağlamda en büyük sıkıntıları nelerdir?
ELEKTRİK FATURALARINDAKİ ARTIŞ ÇOK CİDDİ BİR MEVZUDUR
Özellikle son günlerde yaşanan elektrik faturaları gerçekten çok ciddi bir mevzudur. Soğuk kış aylarında yaşayan insanlarımız özellikle Yüreğir’de varoş kesim dediğimiz Yüreğir’in birçok bölgesinde evler derme çatma yapı olduğu için bu evleri ısıtmak oldukça zor. Dolayısıyla böyle bir ortamda yaşayan insanların kendilerini ısıtması lazım. Klima veya elektrikli ısıtıcı kullanıyorlar ve gelen elektrik faturalarında fahiş rakamlar ortaya çıkıyor. Gelirler çıkıyor ve masraflar artıyor.
YÜREĞİRLİLERİN EN BÜYÜK SIKINTISI EKONOMİ
Zaten asgari ücretlilerin aldıkları para kendisine yetmez, zaten yüzde 60-70 arası da asgari ücrete ulaşamıyor, işlerinde de oluyorlar. Dolayısıyla bu ters bir orantıdır. Verilen zamın şu anki çalışan işçimize hiçbir faydası yok. Yani, Yüreğir halkının en büyük sıkıntısı ekonomi diyebiliriz.
YÜREĞİR’İN SIKINTILARINDAN BİRİ DE KAÇAK YAPILAŞMADIR
Yüreğirlilerin sıkıntılarından biri kaçak yapılaşmadır. Bu şu demek değildir, vatandaş ev yapsın biz gidip vatandaşın evini yıkalım, sonucu çıkmasın ortaya. Bizim derdimiz o kişinin kaçak yapıyı yapmadan önce onun önüne geçilmesidir. Onun inşaat yapabilmesi için merkezi hükümetle bir arada olup az maliyetle nasıl bir bina yapabilirim noktasında çözüm üretmesi lazım. Maalesef yıllarca bir kambur oldu şu anda yüzde doksanı kaçak olan bir dünyada, varoş dünyasında yaşıyorsunuz siz ve dolayısıyla bunlar hastalığı getiriyor, sağlığın önüne geçiyor, emniyet açısından sıkıntı yaratıyor.
Yüreğir’in bir sıkıntısı da, maalesef gençlerimizden büyük bir çoğunluğu uyuşturucunun içerisinde, uyuşturucuyla birlikte yaşıyor. Kimi içici, kimi satıcı, kimi hem içici hem satıcı. Yüreğir’in en nezih mahallesi dediğimiz mahallede bile bunları gördük.
Belediye Başkanı seçilirken partilidir ama belediye başkanı olduğunda parti kimliğini bırakıp herk kesimin başkanı olmalıdır. Yüreğir Belediye Başkanı parti kimliğini bıraktı mı, herkese eşit mesafede yaklaşıyor mu, siz bu konuyu takip ettiniz mi, düşüncelerinizi alabilir miyiz?
DİĞER PARTİLİ BELEDİYELER SİYASİ KİMLİKTEN ARINMIYORLAR
Bizim parti kadar birbirini eleştiren ve birbirine doğruyu göstermek açısından tartışan parti yoktur. Ama maalesef diğer parti belediyeleri siyasi kanadıyla çok entegredir. Dolayısıyla siyasi erkten gelen baskılarla, siyasi erklerden gelen listelerle hareket ediyorlar. Bunu biz yakından gördük. Oysa biz Büyükşehirde, Seyhan’da, Çukurova’da böyle yapmıyoruz. Bizim parti doğruyu bulmak açısından en çok birbirini eleştiren parti diyoruz, ama orada öyle bir hiyerarşi yok. Maalesef onlarda siyasi bir partinin temsilcisi olarak orada duruyor ama hala orada siyasi kimlikten kendilerini arındırmış değiller.
Oysa özellikle Yüreğir’de belediye başkanlığı yapan, Yüreğir’de yetişmiş dinamikler, milletvekilleri onların aksine Büyükşehir Belediyesi’ne çıkıp, bağırıp çağırması ve Merkezi hükümetin bize destek vermesini söylemesi gerekir. Ama siyasi erk onlara ne buyuruyorsa onlar da onları uyguluyorlar.
Yıllardır metro meselemiz var, en son Sayın Karalar’ın hükümetin destek vermediğini açıklaması üzerine tüm oklar ona çevrildi. Metro Adana’nın kamburu ve buna bir türlü çözüm getirilmiyor. Bu siyasetse Adanalının günahı nedir?
ADANA VE ADANALI CEZALANDIRILIYOR
Kesinlikle bu iş Adana’yı ve Adanalıyı cezalandırmaktır. Bakın az önce biz küçük bir ilin sorunlarından bahsettik. Adana’nın birçok yerinde bu sorunlar var. Bu kadar sorun yaşayan, bu kadar ekonomik düzeyi düşük, bu kadar işsizin olduğu bir yerde artık bir ulaşımın vatandaşa kolaylık olması anlamında yeni dizayna girmesinden dolay bir şey yoktur.
CUMHURBAŞKANINA DEFALARCA SÖYLENDİ
Büyükşehir Belediyesi dört buçuk milyar bir borç devir almış, sen yatırım yapmışsın, yüzde otuzunu bitirmişsin, yüzde yetmiş ödemesini yapmışsın. Yatırım yapmışsın tamamlayamamışsın, bitirememişsin. Bundan birkaç ay önce Sayın Cumhurbaşkanının Adana’ya gelmesi münasebetiyle bu konular kendisine intikal ettirilmişti.
YATIRIM PLANI OLUMSUZ OLDU
2.Etap Metro projesinin yapılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanına, merkezi hükümete bir talep olmuştu. Bununla ilgilenildiği söylendi, ellerinden gelenin yapılacağı söylendi. Ancak son gelişinde hala bu konuyla ilgili benim bir bilgim olmadığı yönünde bir ifadede bulundu. Oysa Cumhurbaşkanının bu konuyla ilgili bilgisi vardı. Sayın Karalar tekrar aynı konuyla ilgili teşebbüslerde bulunup, gerekli yazıları gönderdi ama maalesef yeni dönemdeki yatırım planı olumsuz oldu.