HÜSEYİN MÜMTAZ

ESKİ DEFTERLER (4)

 

Dünkü yazıda (Eski Defterler – 3 )adı geçmeyince okuyucu hemen sordu, “Attila İlhan neden yok?” diye.

Öyleyse yine onunla devam edelim.

“BİR SAP KIRMIZI KARANFİL” de şöyle bir sorusu var; (1’inci Basım. Haz.98. Sayfa 23)

“Babıâli basını İngiliz himayesi mi, Amerikan mandası mı diye böyle tartışırken; Anadolu'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Sivas Kongresi toplanıyordu. Bu gazetecilerin çoğu, hârekât-ı milliye'ye sonuna kadar muhalif kaldılar; ünlü 'Yüzellilikler Listesi'nde, 13 gazetecinin bulunmasına, şaşmalı mı?”

Peki, neden şaşmamalı?

“1919 sonbaharında, 'payitaht' gazetelerinden, bazı 'şâyan-ı ibret' örnekler:

İngiliz Muhibleri Cemiyetinin 'organı' Türkçe 'İstanbul' gazetesinde, Sait Molla şöyle diyor: ‘… İngiltere taraftarı olduğumuz için değil, memleketimizin taraftarı olduğumuz için İngiliz taraftarıyız’. ('Akıbetimize Doğru', Eylül 1919)

Refiî Cevad, 'Alemdar'daki başyazısında, 'İstiklal İsteriz' diyenlere cevap vermişti: ‘…istiklalimizi temin edebilmek için,, kuvvetli bir devletin müzaheretine muhtacız. O devlet -ki İngiltere'dir ve İngiltere olması lazım gelir- bizi elimizden tutmalı ve para sarf edilmesi lazım gelen yerleri bize göstererek, yaşamaya layık bir kuvvet halinde bizi muhafaza eylemeli’. ('Men Çi Gûyem…', 31 Ağustos 1919)

Ahmet Emin'in düşüncesi ötekilerinden farklıdır, diyor ki: ‘…birçokları bizimle insani nokta-i nazardan iştigâl edecek ve sonra kendi kendine çekilecek bir devlet bulunamaz, bu bir hayaldir diyorlar; biz iddia ediyoruz ki böyle bir devlet vardır ve Amerika'dır.’ (Vakit, Eylül 1919)

Sabah gazetesinde Ali Kemal, bu fikre karşı çıkıyor: ‘…Amerika bizi tanımaz, halbuki İngiltere bizi çok iyi bilir; Amerika bize İngiltere'nin yapacağı yardımı yapamaz, çok uzaklardadır; Amerika İslam memleketi değildir, halbuki İngiltere bir İslam memleketidir.’ (Sabah, Eylül 1919)”

Gündeme 1919, Harekât-ı Milliye, Müdafaa-i Hukuk ve Sivas Kongresi gelince “Mustafa Kemal’in boz revolveri”ni hatırlamak kaçınılmaz oluyor.

O halde yine İlhan’la bitiriyoruz…

 

“mustafa kemal'in boz revolveri

zehir gibi susar Selânik'te

akşama sabaha hürriyet trenleri

binbaşı Enver Bey eli tetikte

def gibi gerilmiş Manastır şehri

bütün câmilerinde salâ verilir”.

Yahut;

 

“porselen vazoda yaseminler şevki bey hicaz

sedefli udundan damla damla azalan paşa kızı

peder bey merhum selânik'de şehîd-i hürriyet

ah nerde mülâzimler o eski mülâzimler”

 

(“Yüzelli” rakamı acaba çok mu az?)                                                                        

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.