Genel

AVRUPA KENDİ GERÇEĞİNE ANCAK ABD’DEN BAĞIMSIZLAŞARAK DÖNEBİLİR!

BAĞIMSIZ KITA AVRUPA, KENDİ KADERİ OLAN KENDİ JEOPOLİTİĞİNE DÖNECEK VE ABD’NİN EGEMENLİĞİNE AVRUPA’DA BİR SON VERECEKTİR.
BU AVRUPA’NIN ABD BOYUNDURUĞUNDAN  KOPARAK, ÖZGÜRLEŞMESİ, BAĞIMSIZLAŞMASI, ULUSLARARASI DÜZEYDE EKONOMİ, ASKERİ DENGE, İNSANİ VE SİYASİ DEĞERLER AÇISINDAN TEKRAR VE YENİDEN DEĞERLİ OLMASI DEMEKTİR. 

Önümüzdeki süreç, Ukrayna konusunda ABD kışkırtmasına gelen Avrupalıların, bundan dolayı Avrupa’da yaşayacağı ekonomik durgunluk, yükselen enflasyon tehlikesi, pahalılık, işsizlik, ırkçılığın yükselmesi ve alım gücünün düşüşüyle yüz yüze gelmeleri ve refah toplumundan aşağıya yavaş yavaş inişleri ile birlikte, refah toplumunda yaşanacak ekonomik ve sosyal erozyonların Avrupa’nın ABD’den bağımsızlaşmasına fiilen ilham kaynağı oluşturacağı bir kaçınılmazdır. 
Bu durumun sorumlusu olan ABD’ye ve Avrupalı işbirlikçi hükümetlere karşı ise yeniden Avrupa’da yeni De Goulle cülük yani yeni Avrupacılık akımının tekrar zemin bulmacasına ve yaygınlaşmasına başlayacağınada herkes şahit olacaktır. Zaten bu tutum şu anda Avrupalılar arasında tartışılmaktadır. 
Yani bugün, ABD, NATO ve AB ile ilişkili  Brüksel’de ki oynanan tiyatroların ve uluslararası kamuoyuna lanse edilen sahte baharın hiç biri, Avrupalıların kendi jeopolitiğine yani kendi gerçeğine dönmesine ve ABD’den uzaklaşıp bağımsız bir kıta politikası üretmesine ve bunu hayata geçirmesine engel olamayacaktır.
Çünkü jeopolitik ülkelerin ve kıtaların kaderidir. 
ABD, Avrupa kıtasında değildir. 10.000 km uzaktadır.
Bu konuda önümüzdeki süreçte, Avrupa’da ABD’ye karşı bilinçlerde bir sıçrama, jeopolitik bir ayrım, bilinç ve mücadele kaçınılmazdır. 
Hergün artık heryerde kaybeden ABD, bugünkü yükseklik kompleksinden doğan  tavırlarıyla, Avrupa’da Rusya ve Çin’e karşı sahte bahar yaşatacağını sanarak, esasında kendi çöküşünü geciktirmeye çalışmaktadır. Bugün yaygın Rusya düşmanlığı yaparak esasında Rusya’dan çok Avrupalıları baskı ve tehditle yanında tutmaya çalışmaktadır. 
ABD’nin bu şeytanca tutumuyla ve Avrupa’da bu tutumla beraber olanların, Avrupa’ya ve insanlığa acıdan, savaştan, tehditten, ekonomik bunalımdan, savaş kışkırtmadan, silah satışından, işsizlikten ve yoksulluktan  vs başka vereceği hiç bir şey yoktur.
Bunu Avrupalılar kendi tarihsel birikimlerinide kullanarak, orta vadede, iç tartışma ve konsensüsle idrak edecek ve ABD’nin Avrupa kıtasında ki egemenliğine mutlaka bir son verecektir.
Avrupa Avrupalılarındır diyecektir.
 En nihayet, 1879 Fransız devriminden bu tarafa beri gelen her türlü süreçte, bağımsızlığın, demokrasinin, refahın, insanı değerlerin görecede olsa kıtası olan Avrupa, bugünün ve geleceğin önemli bir ihtiyacıdır.
Şu anda, ABD’nin kendi emperyalist çıkarına uygun olarak, ABD’nin son 70 yıldır, özellikle Batı Avrupa üzerindeki egemenliğinin olması, Avrupa’da ki tarihsel olumlu süreçlerin gelişmesini  baltalamış ve baskılamıştır. 
Avrupa’nın, kendi açısından oluşan bu hatalı konumu,  mutlaka önümüzdeki gerçeklikleriylede değerlendirerek ve yüzleşerek yanıtlayacağı muhakkaktır.
Çünkü Avrupa’nın jeopolitiğinden dolayı kendi zorunlulukları vardır.
Bu zorunlulukları yerine getirmek ise, ABD’nin Avrupa üzerindeki 70 yıllık egemenliğine bir son vermesinden, ABD’den siyasi ve askeri olarak kopmaktan geçmektedir. 
Avrupa’nın bir an önce ABD’den bağımsızlaşmasından geçmektedir.
Bu gerçek,uzun bir süredir  Avrupa’nın masasında tarihsel ve geleceği belirleyen kalın bir dosya olarak durmaktadır.
Bu dosyayı bugün Ukrayna olayı açmıştır.
Dosyada ki izkenecek olan  bağımsızlıkçı stratejilerin hayata geçirilmesi ise, Avrupa açısından bir zorunluluktur ve artık bunları hayara geçirmek sadece bir an ve zaman meselesidir.
Bunu da herkes, bizzat  yaşayarak görecektir.
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar;
Atatürk’le kalın Cumhuriyetle kalın Hoşçakalın

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.