AYTEKİN ERTUĞRUL

SAYIN CUMHURBAŞKANINMIZA AÇIK MEKTUP-2

1-Bunda evvel size mektup-1 i yazarak saygılarımı sunmuş ve başarılar dilemiştim. Türkiye’mizin en büyük derdinin ve çıkmazının 14 Mayıs 1950 de başlayan açık bütçeler olduğunu belirterek açık bütçelere son vermek üzere çizmenizi giyin anlamında dilekler yazmıştım. Bu hafta enflasyonla ezilen memur ve emekliye enflasyon zammı yapmanın soruna çare değil sorunu daha da derinleştirdiğini arz edeceğim.  

2- Basında birçok yazar düşünür ve bilim adamı açık bütçe konularında yazılar yazmış Türk Milletini konu hakkında bilgilendirmişlerdir. Bu cümleden olarak Prof. Dr. Erdoğan Alkin Milliyet gazetesinin 22 ağustos 1994 tarihli nüshasında aynen şunları yazmıştır…”sürekli kronikleşmiş enflasyondan kurtulmadan sürekli büyüme mümkün olmadığından…kamu yatırımlarının durması devletin durması demektir, ama olmayan kaynakları yatırım yapma hevesi de istikrarı bozup eninde sonunda yine devleti durdurmuyor mu? Hem de en kötü biçimde. Bunun temel nedeni de devletin gelirinden çok daha fazlasını harcama hevesinin giderek artması, bedeli ise biriken borçlar giderek artan enflasyon 

Bir diğer değerli bilim adamı yazar ve eski Ulaştırma Bakanlarımızdan Prof. Dr. Mustafa Aysan ise 30 Mart 1996 tarihli Son Havadis Gazetesinde şunları yazmıştır.” Uzun yıllar süren enflasyonun toplumsal etkileri çok yüksektir. Biz toplum olarak bunun yüksek bedellerini 40 yıldır ödüyoruz. Yeni Hükümet bütçe harcamalarının 1/5 oranında kesilmesini sağlamalıdır. Bunun yolu tahmin edildiğinden daha kolaydır.”           Görülüyor ki bilim adamlarımız da uzun yıllar önce Türk Milletine ve Türk yöneticilerine açık bütçelerden vazgeçme çağrısı yapmışlardır. Özellikle örnekleri iktidarınız döneminin dışından seçtim ki bir siyasi amaç gütmediğimizi anlatmak istedim. Açık bütçeleri Ulu kurucularımız  ( Atatürk ve İnönü) ebediyen yasaklamışlardır. 

4- Açık bütçeler Anayasamızı ihlal eden uygulamalardır. Bu uygulamalar sadece basit bir Anayasa ihlali değil Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını kaybetmesi ve Türk milletinin tam manasıyla iflası ile sonuçlanan Anayasamızın değiştirilmesi dahi önerilemeyen temellerini derinden sarsan uygulamalardır. 

5-  Ben şahsen 14 Aralık 2018 den itibaren açık bütçeler için Danıştay’da bir seri davalar açtım.4 senedir uğraşlarımın sonunda gelinen hiç bir ilerlenme olmadığı gibi tam tersine sanki açık bütçeler Anayasamıza ve hukukumuza aykırı değilmiş gibi kararlar verilerek adeta açık bütçelere vizeler verilmiştir. Oysa bu vahim uygulama 14 Mayıs 1950 tarihinden itibaren dâhili ve harici bedhahlarımızın dayanışmaları sonucu yönetim sistemimize açık bütçeler monte edilmiştir. Ve açık bütçeler günümüze kadar aralıksız süründürülmüştür. O tarihte 3 TL olan bir ABD doları bu gün 23 Ekim 2022 de) 18.597.000 TL dir. O tarihten bu yana yapılan ve uygulana açık bütçelerle bağımsızlığımızı kaybettik. Türk Milleti ve Türk hazinesi tam manasıyla iflas etti. 

6.  Bu ağır hukuk ihlalinin T.C. Anayasa Mahkemesinin denetlemesine şu ana kadar sunulmamış olması Türk milletinin biz fertleri için açıklaması olanaksız bir gafletimizdir. Bu durumun T.C. Anayasa Mahkemesi’ne sunulmayarak sürüncemede bırakılması Türk milletine telafisi imkânsız zararlar yüklemiştir/ yüklemeye devam etmektedir. 

Bir de olaya güncel pencereden bakalım. Bu sene memur ve emeklilere enflasyona ezildiler diye %60 oranın varan büyük zamlar yapılmıştır. Bu zamları yapanlar memur ve emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz diye beyanatlar vererek Hükümetinizin köylü ve esnafı ezdiklerini itiraf ve kabul etmişlerdir. Peki, açık bütçe ve enflasyonla ezilen esnaf ve köylüye hiçbir yardım veya destek vermemek Anayasamıza göre nasıl bir durum ve sonuçtur. Onu da görelim. Devlet Anayasamızın 40. Maddesine göre insanlara verdiği zararları telafi etmek zorundadır. Bu madde ihlal edilmiştir. İkincisi devlet olanakları vatandaşlara eşit olarak ulaştırmayı emreden Anayasamızın 10. Maddesi de ihlal edilmiştir. Ne diyelim bu yanlışları size yaptıranlar ve sizi Türk milleti ile karşı karşıya getirenler acaba ne yapıyorlar Size destek mi oluyorlar yoksa köstek mi?  

7-Son 4 yılın bütçe açıkları şöyledir. 

2019  yılı bütçe açığı 81 Milyar   

2020 yılı bütçe açığı 139 milyar  

2021 yılı bütçe açığı 265 Milyar  

2022 yılı bütçe açığı 278  Milyar ve en önemlisi   

2022 yılı bütçesi ne ek olarak TBMM den 880 Milyar TL ek bütçe çıkarılarak Bütçe açığı 1058 Milyar TL ye yükseltilmiştir. 

Son 4 Yılın Bütçe Açıkları TOPLAM: 1620. Milyar  TL dir. 

Bu yetmedi 2023 yılı Merkezi Bütçe kanunu 660 Milyar TL açık olarak hazırlanmış ve sizin imzanızla TBMM sunulmuştur. Yüksek şahsiyetinize bu açıkların sonuçlar ne olacak ve nasıl kurtulacağız  açıklanmadan size imzalattırıldığı düşünüyorum. 

Açık bütçeler Ulu Kurucularımız tarafından kesin bir dille yasaklanmıştır Çünkü açık bütçe yapmak ve uygulamak Cumhuriyetimizin bağımsızlığını yok eder. Türk milletini tam manasıyla iflasa sürükler. 

 8- Sayın Cumhurbaşkanımız: Size Cumhuriyeti’mizin bağımsızlığını yok edecek ve Türk milletini tam manasıyla iflasa sürükleyecek bütçe kanunlarını yapanlar, imzalatanlar ve uygulatanlar Türk milletine zarar mı vermişlerdir. Yoksa Türk milletine hizmet mi etmişledir. Türk Milletine zarar verenlerin adı ve yeri başkadır. Türk Milleti’ne hizmet edenlerin yerleri ve adı başkadır. 

9-Her kitap fuarına götürdüğümüz bir panomuz vardır. Panoda şunlar yazılıdır. 

 “Şurası unutulmamalıdır ki Türk aleminin en büyük düşmanı açık bütçe ve 

Enflasyondur her görüldüğü yerde ezilmeli” 

Sayın Cumhurbaşkanım, Cumhuriyetinizim varlığını ve bağımsızlığını. Vatanın ve Türk milletinin bölünmez bütünlüğünü milletin kayıtsız şartsız egemenliğini korumayı birinci görev olarak Anayasamız size vermiştir Türk halkının ebedi başkomutanı Atatürk de size bu direktifi vermiştir. 

  •  Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır. 
  • Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir 
  • Açık bir bütçenin sayısız sakıncalarını iyi bilen TBMM nin DENK bütçe yönünde kesin karar sahibi bulunması devletin mali ve hatta genel politikası için büyük güvencedir. Atatürk. 

Bu bir Atatürk direktifi olduğu kadar aynı zamanda biz Müslümanlara verilen Cumhuriyetimizi nasıl yöneteceğimize dair bir vasiyettir. 

Size bu yüksek ve tarihi görevlerinizde başarılar diliyorum. En derin saygılarımla. 

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.