Ama bu kongrede yapılan turunçgiller çalıştayında Rize’den kimse yok. Bu kadar dışlanmışlık içimi acıttı.
Çalıştaya bildiriyle katılan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof.İbrahim Ortaş hoca kongreden sonra yazdığı makalesini adresime gönderdi, böylece haberim oldu. İçim acıyarak kendisine açık cevap yazdım.
Rizeliler turunçgillerin yetiştirilmesi ve yayılmasına verdiği emeğin farkında değildir. Bu uğurda kalem savaşı verenleri de bilmezler. Tarihe not düşmek için Prof.İbrahim Ortaş hocanın yazısından bir bölümü ve kendisine açık cevabımı buraya alıyorum.
Dünya Turunçgil Kongresi Ülkemizde İlk Defa Gerçekleştirildi
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr
Gıda güvenceniz yoksa geleceğiniz güvende değil demektir.
“Uluslararası Turunçgil Birliği (ISC)‘nin 4 yılda bir üye ülkelerinin düzenlediği 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi (XIV International Citrus Congress) Türkiye’de ilk defa Mersin’de, Ulusal Turunçgil Konseyi, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Çukurova Üniversitesi tarafından organize edilmiştir. Ç.Ü. Ziraat Fakültesinde ağırlıklı olarak turunçgil çalışan bilim insanlarından oluşan bilim kurulunun oluşturduğu bilimsel program ekseninde hem teorik hem de uygulamalı alanlarda turunçgiller konusunda 8 oturum ve 7 çalıştay düzenlenmiştir. Kongreye yaklaşık 30 ülkeden 290’ı yabancı olmak üzere toplam 450 bilim insanı katılmıştır.”
…..
İklim Değişimleri ve Turunçgil Çalıştayı
Kongrede 10 Kasım 2022 tarihinde “Climate Change and Citrus” adlı çalıştayı düzenledik. Çalıştaya katılan bilim insanları ile daha önceden hazırladığım iklim değişimlerinin turunçgillerin gelişimi üzerine olası etkileri ve iklim değişimlerine turunçgiller bitkilerinin uyumunun nasıl sağlanabileceği konusunu tartıştık. İklim değişimlerinin olası etkilerinden sıcaklık, yüksek radyasyon, don, sel baskınları, kuraklık (topraktan su eksikliği) ve tuzluluğun bitki gelişimi üzerindeki etkilerini bütünlüklü olarak irdeledik. İklim değişikliğinden etkilenen diğer bitkiler için de bu çalıştayda uyguladığım çalıştay yöntemi kullanılabilir.
Anlaşıldı ki çok sayıda bilim insanı bilimsel toplantılarda sınırlı sürelerdeki bilimsel tebliğlerden çok tartışmalara katılmak istiyorlar. Çok yararlı bilgi ve görüşlerin belirtildiği tartışma ortamında yeni soruların da oluştuğunu fark ettik. Bu vesile ile turunçgil yetiştiriciliği yapılan ülkelerden gelen bilim insanlarında bölgelerinden uygulanan çok değişik yönetim sistemlerini de öğrenmiş olduk. İklim değişimleri ile mücadele için bu tür çalıştayların düzenlenmesi ve konunun enine boyuna tartışılması yararlı olacaktır.”
Rize’de çok daha haklı bir nedenle biz sitroz üretimini çoğaltacağız. Tam da kongre başlığındaki İklim değişikliğine sebebiyet veren zehirli gazı havadan temizleyen tek ağaç turunç olduğu için. Çalıştaydaki başlıkta tam tersi bir kavram var; iklim değişikliğinin turunçgillere etkisi… Oysa tam tersine, “İklim değişikliğini önlemede turunçgillerin rolü”, ya da “Hava kirliliğini önlemede turunçgillerin rolü” olabilirdi başlık. İşte Rize’de biz tam da bunun için turunçgilleri ve özellikle üç yaprak yabani sitrozu yayacağız.
Prof.İbrahim Ortaş hocaya cevabım şöyle oldu:
“İbrahim Hocam size küstüm.
Yıllardır yazışıyoruz. Bu kongreyi siz düzenlediniz ve neden bana haber vermediniz? Rize’de Ziraat Fakültesi yok diye, öyle şey olur mu? Ben varım, size sitroz üç yaprak getirirdim, bundan yapılan panzehiri anlatırdım. Çekirdeksiz mandalina getirirdim.
Rize SATSUMA’yı, yani Rize patentli çekirdeksiz mandalinayı tüm Ege ve Akdeniz’e fidan dağıtan merkezdir, özellikle fidancılıkta benim mahallem merkezdir. Bizi nasıl pas geçersiniz?
Daha önemlisi, konu başlıklarınıza baktım, Turunç’un tarihte panzehir olarak kullanıldığından hiç başlık yoktu. “Dünya tarihinde ve Farmakolojide turunçun yeri” diye başlık atardım, tarihte anaç sitrostan yapılan ilk antidot Mitridatikom Panzehiri üzerine size makale sunabilirdim.
Siz hatırlayacaksınız, benim sizden turunç meyvesi kargo rica ettiğim üç yıl önce bana, “Bahçevana sorayım bizde var mı?” dediniz, sonra da “Sordum bizde yokmuş” dediniz. Şimdi de bana bildiri sunduğunuz TURUNÇ KONGRESİNE dair yazı gönderiyorsunuz. Kafam allak bullak oldu.
Gelecek kongre Kore’deymiş, geçti Bor’un pazarı.
Benim burda Rize’de 400 yıllık turunç ağacım var, hiç genleriyle oynanmamış. Rize sahilleri turunçgil cennetiydi, çay baskın çıktı, ama ben sahili yeniden turunç anaçlarıyla donatacağım.
Fakülteler makale yazsın ben TARİH YAZACAĞIM.
Sağlıcakla…