İspanyol politikacı CARLES Puigdemont (1962, İspanya)... Dünya onu İspanya'yı bölmek isteyen adam, Katalonya'daki bağımsızlık girişimlerinin lideri olarak tanıdı. 2016 – 2017 tarihleri arasında Katalonya başkanlığı görevini yürütürken İspanya Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen bağımsızlık referandumu yapılması için kolları sıvadı.
Ardındaki en büyük destekçi ve finansör, küresel tetikçi George Soros’tu. % 43 katılımın olduğu referandum sonrası Carles, Katalonya’nın bağımsızlığını ilan etti.
İspanya mahkemesi görevden aldı. Ortalık karıştı, sokaklar savaş alanına döndü. Halkı sokaklara dökmek, isyana teşvik, kamu mallarına zarardan hakkında tutuklama kararı çıkınca Belçika’ya kaçtı.
Katalanlar’ın 2017’de ayaklanmasını organize eden Soros’un yakın arkadaşı Carles Puigdemont, o dönemde Jeremy Rifkin adlı bir Amerikalıyı konferansa davet etti.
Jeremy Rifkin, ABD çıkarları için Başkan’ın danışacağı 12 ekonomistten biri olarak seçilen bir isimdi.
Jeremy, Soros’un sponsorluk yaptığı Puigdemont’tan 50 bin euro alarak İspanya’da konferansa katıldı. Konferansa katılmadan önce Soros’un ekibiyle toplantı yapan Jeremy Rifkin’e panelde yapacağı konuşmanın metni verildi.
Rifkin de Katalonya’nın İspanya’dan ayrılması gerektiğini anlattı. Neler yapılması gerektiğini öğretti. Bunun da ilk adımının gösterilerle başlayacağını söyledi. Dediği gibi oldu.
Barcelona’da başlayan gösteriler tüm Katalonya’ya yayıldı. Binlerce kişi yaralandı, yüzlerce kişi tutuklandı. Jeremy Rifkin, ortaya koyduğu başarısız haritanın binlerce kişiyi hastanelik ve hapishanelik etmesi nedeniyle Katalanlar’dan da tepki aldı.
Soros’un, Rifkin’le organize ettiği ayaklanmanın ilk konferansı, Puigdemont’ın da tutuklanmasına sebep oldu. Belçika’ya kaçan Puigdemont’un savunma ekibi ise Soros’un hukuk biriminin organize ettiği avukatlardı.
İspanyollar, Jeremy'i, ABD'nin gönderdiği bir FİTNE TOHUMU olarak fişledi.Bölücü Jeremy ilginç bir adamdı.
Almanya Başbakanı Merkel’e de danışmanlık yapmıştı. Bugün Almanya’nın düştüğü enerji darboğazının bir numaralı sorumlusuydu.
“İnsanlar hayvancılıktan tamamen vazgeçmeli” gibi garip çağrıları da vardı.
Ülkemizde de çok sayıda kitabı Türkçe’ye çevrilerek satışa sunulmuştu. Kitaplarını internetten satan yayınevi, Jeremy ile ilgili bir tanıtım yazısı da yayınlıyordu. O tanıtım cümlelerinden birinde “Jeremy cemaatlerin de toplantılarına katılır” deniyordu. O cemaatlerin hangileri olduğu konusunda ise bir bilgi verilmiyordu.
Aslı Baykal, babası 10 Mayıs 2010’da FETÖ kumpasıyla CHP liderliğinden indirilmiş bir isimdi.
CIA’nın güdümündeki terör örgütü FETÖ’nün seks kaseti kumpasıyla devrilen Deniz Baykal’ın yerine CHP’nin başına geçen Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili Aslı hanım bir tweet attı. “Kılıçdaroğlu seçime ABD’li danışman Jeremy Rifkin ile giriyor. Kazayla kazanırsa, seçimden sonra kapitülasyonları da ilan eder” dedi.
Böylece İspanya’ya bölünme konusunda yol haritası çıkaran Jeremy’yi, Türkiye gündemine soktu.
Haber doğruydu. Jeremy, Kemal Bey’in başdanışmanlarından biri olarak seçilmişti.
3 Aralık’ta yani yarın sunumunu yapacağı vizyon konuşmasının arkasında olan isimlerden biri de işte bu Soros destekli Jeremy’di.
Kemal Bey, ithal ekonomist ABD’li Jeremy ile Türkiye’yi yönetmeye talipti. Jeremy’nin yanına da Türkiye Ermenisi Daron Acemoğlu’nu (1967) koyuyordu.
2012’de Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Daron Acemoğlu’nu ekonomiyi yönlendirmek üzere Ermenistan’a davet ediyordu. Daron Acemoğlu’nun ismi FETÖ’nün darbe girişiminde de geçiyordu. Darbe başarılı olursa Türkiye’nin Hazine Bakanı olacağı iddia ediliyordu. Darbeciler süpürülünce, Daron Acemoğlu ABD’de kaldı, akademisyenliğe devam etti.
Bir de kitap çıkardı. Dövizle oynayarak Soros’un nasıl zengin olduğunu anlatıyordu o kitapta. O kitap haber sitelerinde “Acemoğlu’ndan döviz kuru dersleri” diye tanıtılıyordu.
Ülke anahtarını IMF’e teslim eden Kemal Derviş gibi ithal Amerikanvari ekonomistlerle vizyon gösterisine hazırlanıyordu Kemal bey. İspanya’ya bölünme yol haritası çıkaran Jeremy’i de ithal ediyordu. HDP’ye de bakanlıklar vereceklermiş. Şimdilik HDP dört bakanlık istiyormuş.
Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Selman Esmerer, geçtiğimiz aylarda “Tabanımıza ittifakımızın kurduğu 6’lı masada alınan kararlarla ilgili asla kabul ettiremeyeceğimiz olaylar var. Partimizin Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya’nın katıldığı toplantıda Saadet Partisi olarak Kürt federasyonu kurulmasına evet diyoruz. Böyle bir şey olabilir mi?” diyordu.
Katalanları sokaklara döken Jeremy’e soracaklar “Böyle bir şey olabilir mi?” diye artık. Oturdukları Altılı masanın yeni danışmanı o! Acaba o masaya bu bölücüyü oturtması için kimler nasıl etkiledi Kemal Bey’i? Ben de bunu merak ediyorum.
NETİCE: Şimdi anladınız, yarın 3 Aralık Cumartesi tüm dünya bana kilitlensin, tahminlerin de çok üstünde büyük bir açıklama yapacağım diyen Kılıçdaroğlu’nun ne söyleyecekleri şimdiden belli oldu.
Yani Bay Kemal yeni ABD’li danışmanını tanıtacak…
Bu sürpriz gelişmenin sırrı şu:
İspanya’nın iç karışıklıkla altını üstüne getiren bu yeni danışmanını yanına görevlendirerek Küresel güç aday olarak Kılıçdaroğlu’na rotasını çevirmiş olduğu anlaşılıyor.
Peki, Altılı masadan Küresel gücün adayı Kılıçdaroğlu’na itiraz eden çıkabilir mi? İşte burası sır. Bu sır da 3 Aralık’tan sonra açığa çıkacak. Bence Akşener’den itiraz gelebilir. Çünkü o halâ İmamoğlu’nu tercih etmektedir.
Bekleyelim ve görelim.
İnternetten Alıntı.
