Sivil Örümceğin Ağında, 27. Basım İçin
“Stratejik Ortağın Çocukları”
ABD parti örgütlerinin, Quantum şirketi [Temsilcisi George Soros] bankerlerinin, Alman, İngiliz, Fransız, Hollanda, Belçika siyasal partilerinin, İran Ayetullahlarının, İsrail bağlantılı vakıfların, uluslararası şirketlerin kurduğu; istihbarat örgütlerince el altından desteklenen şebekeler, birçok ülkedekitleleri ayaklandırdı. Ülke bütçelerini aşan paralarla kışkırtılan eylemlerle tarihsel köklere dayanan kurumları parçaladılar; çok partili, ama güdümlü siyasal düzen oluşturdular. Doğal kaynaklar, sanayiler, para piyasaları, kartellerin eline geçti. Direnenler, iç savaşa sürüklendi, yaşamlar karartıldı.
NATOGenişletme Projesi uyarınca, ülkelerde, bu arada Türkiye’de de, Brüksel ile Washington’dan yönetilen gençlik örgütleri oluşturuldu. Bağımsızlık isteyenlere karşı, uzay savaşları teknolojisiyle donatılan yeni saldırı üsleri kuruldu. “Din hürriyeti” perdesi arkasına gizlenen baskıcı-gerici şebekeler, güvenlik ve yargı kurumlarına egemen oldular. Ulusalcı muhalefet ezildi, ya da ele geçirilerek içten çökertildi. Tek merkezden yönetilen medya oluşturuldu.
TSK, yeniden yapılanma programıyla, eğitiminden birlik düzenine dek değiştirildi, “Dünyada Barış” ilkesinden uzaklaştıııldı, kolonicilik ideolojisiyle donatıldı; sömürgeciliğin, yeni saltanatçılığın destek gücüne dönüştürüldü.
Azınlık milliyetçileri, İran-Şia yayılmacılığı, “sivil örümcek” ağıyla bütünleşti. TESEV, ARI gibi ana örgütlerin güdümünde, “yerel yönetimlere özerklik” başlığı altında başlatılan çalışmalarlafederasyon alt yapısı tamamlandı. Yabancı devletlerin elçiliklerinde, yayılma örgütlerinde yıllarca çalışanların, Humeynicilerin bazıları meclise girdiler; hatta bakan oldular.
“Örümcek Ağı” örgütleri, yerli ortaklarıyla seçtikleri “umut veren lider adaylarını” ABD’ye gönderdiler. Gençler, üniversitelerde ABD ajanlarının odaklandığı merkezler aracılığıyla, Amerika’da bile “gerici” denilen örgütlerle ilişkilendirildiler. ABD Dışişleri’nin Genç Siyasi Lider programlarıyla Amerika’ya taşınan gençler, gazeteciler, etkili kişilere bağlandılar. Yeni yetme yazarlar, ABD’de kurslardan geçirilerek piyasaya sürüldü.* Güdümlü “sivil-asker” şebekesinin yıllardır yabancılarla hazırladığı Anayasa tasarıları yasalaştırıldı; Cumhuriyet devletinin temelleri söküldü. Ulusal birliği parçalayan; halkı çatışmaya sürükleyen yapılanmalarla yeni-saltanat düzeni kuruldu.
“Uluslararası Din Hürriyeti” operasyonuyla güçlendirilen ‘cemaat’ örgütleri, şeyh şirketleri, azınlık milliyetçisi “liberal” teslimiyetçiler, İran Ayetullahlar diktasından silah-para alan, terör eğitiminden geçirilenal-Kudüs Kuvvetleriyle, Hizbullahi örgütlerle aynı cephede buluştular. Kürt milliyetçiliğini güçlendiren sivil şebekenin katkılarıyla “açılım-barış” denilerek, yurt birliği parçalandı. Bu girişimin alt yapısını oluşturan sivil şebekenin önde gelenleri, “akil adam” komisyonlarına seçildiler, parçalama kararlarını halka benimsetmek için çalıştılar.
Sivil Örümceğin Ağındave Ortağın Çocukları kitaplarını etkisizleştirmek isteyenler, bildik yöntemlere başvurdular. Akillerden bir “taraflı” gazeteci, “Mustafa Yıldırım’ın, istihbarat raporlarıyla sivil toplumu fişlediği, Sivil Örümceğin Ağında kitabı” diye yazarak hedef gösterdi** Araştırmaların istihbarat raporunun kitaplaştırılmış biçimi olduğu izleniminin yaratılması, yıkımcıların amaçlarına uygundu. Bu tür kişiler, gereğinden çok bölümler aktardığım açık-resmi örgüt raporlarını, yabancı yayınları görmezden geliyor; sözde sivilleri, yeni saltanatçıları kışkırtmaya çalışıyorlar.
Operasyonun tarihsel geçmişinin, temel yapısının sergilenmesi, ana örgütlerin çözümlenmesi; başka ülkelerden operasyon örnekleri verilmesi; tüm adların açık raporlardan, yayınlanmış biyografilerden alınması, onları ilgilendirmiyor. Bu nedenle yıkımdan kurtulmanın ön koşulu, sivil-asker örümcek ağını destekleyen CIA, MOSSAD, MI6, BND, EYP, VEVAK, al-Kudüs Kuvvetleri gibi örgütlerin şebekelerini, “danışman” kılıklı ajanlarını, devletten, partilerden, sendikalardan, derneklerden, vakıflardan temizlemektir.
Görev sınırsız özveri istiyor. Ressam Mark Lombardi [1951-2000] de sınır tanımıyordu. Bush ailesinin Harken Energy firması, Suudlar, Usame Bin Ladin ile para ilişkilerini, CIA’dan James Bath’ın Suudi bağlantılarını, biyolojik-kimyasal-nükleer silah kanallarını tablolarında sergiledi. FBI sergiyi bastı. Müze tabloların götürülmesine izin vermedi. Lombardi, bir süre sonra atölyesinde boynundan asılı bulundu. Venezuela’da büyük oy farkıyla iktidara gelen Hugo Chavez Frias yönetimine, parlamentoya karşı, 2002’de sivil-asker darbesi düzenlendi. ABD’den para aldığı kanıtlanan subaylar, “sivil toplum örgütleri”, işadamları parlamentoyu bastı. Halk parlamentoyu kuşatarak kurtardı. Darbeci subaylar, CIA yardımıyla Miami’ye kaçtılar. Savcı Danilo Anderson [1966-2004], polis-asker-savcı-yargıç-sivil 400 kişi hakkında casusluktan, darbecilikten, cinayetten dava dosyası hazırladı. İlk silahlı saldırıdan kurtulan Anderson, on beş gün sonra taşıtına C4 patlayıcı yerleştirilerek öldürüldü.
Kitabın bu baskısını da Mark Lombardi’ye, ilkeli savcılık uğruna ölen Danilo Anderson’a, İran’da yargısız-savunmasız canlarına kıyılan sanatçılara, yazarlara, ozanlara, gerçeklerin ardında koşarken öldürülen gazetecilere, hukukçulara adıyor, karanlığı yakanları saygıyla anıyorum.
Mustafa Yıldırım, 28Şubat 2015,
_____________________
*TSK, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler, gençler üzerindeki operasyonun ayrıntıları; Türkiye’de çalışan 85 CIA elemanının listesi için bu kitabın devamı olan Ortağın Çocukları kitabından yararlanılabilir.
** Yıldıray Oğur, “Ergenokon’un özoğulları”, Taraf, 28 Mart 2009.
*** Kitap, 1999’da yazıldığında TESEV’in o yıllardaki etkili kişilerinden söz edilmişti. Sözü edilmeyenlerin çoğu sonradan, Kemal Kılıçdaroğlu gibi, önemli konumlara yükseltildiler. TESEV’in ortaklar listesi, yeni basımlara (s. 579-580) eklendi.
****Azerbaycan’da Kasım 2005 seçimlerinden önce yazılan Azerbaycan’da Proje DemokratiyakitabıBakû’de yayınlanamayınca özeti, “Sivil Örümceğin Ağında” kitabında yayınlanabilmişti. Kitap 2006’da Türkiye’de yayınlanınca eksik bilgilendirmeye yol açmamak için Azerbaycan bölümü yeni baskılarda yer almadı.
Uğur Mumcu’yla ilgili son bölüm, cinayet suçluları yakalanmadan önce yazılmıştı. Türk aydınlarına, güvenlik görevlilerine, yabancı diplomatlara kıyan İran al-Kudüs Kuvvetleri’nin Türkiye’de örgütlenişi, cinayetleri, yeni kitabın konusu olduğundan bu bölüm güncellenmedi