Köyün iki genci aç, sefil, bir gün iş bulur çalışır yerlerdi, diğer gün aylak aylak işsiz aç gezerlerdi. Ta ki canlarına tak etti ve artık şehre gidip iş aramaya karar verdiler.
Yola koyuldular ve şehirde sokak sokak, cadde cadde iş ararken birden bir kalabalığa rastladılar merak edip kalabalığın için girdiler ve ne var ki kalabalığa karıştırdıkları an bir güvercin gelip o iki köylünün birisinin başına kondu ve pisledi. Birden halk üzerine çullandı ve omuzlarına aldılar yaşasın kralımız sloganları atarak saraya taşıdılar. İki zavallı köylü neye uğradıklarına şaşmış kalmışlardı, ta ki bu şehirde kral seçiminin, güvercin kimin başına konarsa onun kral olacağını öğrenmişler. Bir köylü kral diğeri ise veziri oldu.
Gel gün git gün vezir halkın halini incelemeye çıktı, her defasında krala gelip durumun kötü olduğunu bildirirdi ve kral ise her seferinde ‘’sittir et ‘’ derdi.
Vezir kızardı, şaşardı, kralın bu duyarsızlığına anlam veremezdi. Oysaki o sefaletten, açlıktan en iyi anlayanlardandır. Bu vaziyet defalarca tekrarlandı ve her seferinde kral aynı yanıtı vererek ‘’sittir et ‘’dedi.
Bir gün de vezir krala bu duyarsızlığın sebebini sorunca kral; ‘’Güvercinin dışkısından krallarını seçen halkın bu durumda olmaları doğaldı ve bunu müstahaktır ardında, sittir et ’’ dedi.
Demek oluyor ki seçimlerde halkın gerçek çizgisi, gerçek isteği netleşiyor seçimin şekli ne olursa olsun damgasını halk vurur. Ya parmağını yaraya basar ya da düğmeye. Ancak bazen halk dışkıdan da kral seçermiş bazen de zalim kralına da itaat gösterirmiştir hani celladına aşık olan misali. Onun için halkın sesi, fikri, zikri önemlidir.
Bir millettin çaktırmadan koyun gibi tabi ve muti etmenin iki yöntemi vardır her zaman, biri cahillere din yoluyla, ikinci ise fakirlerin namus ayağıyla ve her ikisi Türkiye’de son yıllarda rahatlıkla sağlandı. Elbette soracaklardır din kötü mü veya namustan vaz mı geçelim ??
Ama din adına çal, çırp, zulüm et, halkın özgürlüğünü kısıtla sonra secdeye domal. 3 kuruşa 5 köfte. Var mı üç mukaddes kitabin herhangi bir sayfasında!
Tabi ki değerlerimiz ve inançlarımızdan vazgeçmeyelim din olmazsa ahlak olmaz ancak nerede Din Egemen Olmuşsa Ahlaksızlık Tavana Vurmuştur alın size Arabistan ve benzeri
Namus ise olmazsa toplum olmaz ama bu önemli değeri kullanıp bir bel altı siyaseti oluşturuldu ve yasakların liste başı göbek altından başladı kürtaj, sezaryen yasak hamil kadının sokağa çıkması, kızlı erkekli yasakları hep bel altı hep akla takılan bir sapıklık ama bu yasaklarla beraber üç yetmez dört çocuk yapın dediler yasa bel altına çalışırken merkez ise akıl çelişki yarattı
Ama din dediler değer dediler vatandaşlık onurunu yerlere serdiler, halkın karın tokluğuyla çalıştırmak? İş bulamayınca da sadaka paketleri bekler oldu ve bana ne diyenlerde ise ortak bir namussuzluktur başka mana veremem
Böylece ortak bir satış oluverdi o halkı sattı, halk değerlerini, ortakça VATANI satılar.
O suça azmettirdi, halk ise tetikçiyi oynadı ortada yine VATAN KURBAN oldu.
Söylenecek fazla bir şey yok, Türkiye’nin haritasına bakan durumu anlar ve sınırların yakın ötesine bakan civar ülkelerle uzun bir burun sokulmuş her yere konan karışan dolaysile ortalığı karıştırıp Türkiye yi komşularla ne kadar kavgalı, kanlı bıçaklı haline getirilmiş.
Ülkenin içi ise pimi çekilmiş bomba. Her an, her yerde bir patlak verecek ve ülkeyi nereye sürükleyecek bir tek Allah bilir.
14 Myıs’a bir kaç gün kala geri sayım başladı, at gözlüklerini çıkarın etrafa bir bakın, bu ülke nasıl idi! nasıl oldu?
Halk durduk yerde neden sokakta, neden grevde, neden öfkeli, neden tepkili?
Nedir bu doğru gitmeyen? Nedir bu kavga bu dövüş? Nedir bu bilmece bu gizlilik, net olmayan?
Beyinler yıkınmış, kavramlar başka anlam taşımış. Tüm değerler kabuğundan çıkmış başı buyruk ve arsızca hızla değişti artık adalet, hak hukuk işlemez oldu her şeyin başı kıçı birbirine karışmış, fakirin gayri meşru çocuğu olursa piç, zenginin olursa yasak aşkın meyvesi olur. Fakir, kız peşinde koşarsa sapık, zengin koşarsa playboy olur. Fakir toplanırsa çete, zengin toplanırsa toplantı olur. Fakir çalarsa hırsızlık, zengin çalarsa yolsuzluk olur. Yolsuzluk olurda bu kadarı da bu iktidarda göründü.
Onun için; Bağını keseceksin tüm kölelik zincirlerinden.
her tarafına pranga vurulmuşsa bile.
Unutma ışık hızından daha hızlı düşünce hızın var
Senin için SİTTİR ET demeden hak etiğiniz gibi yaşamınızı kazanın.