Bu kısa diziye başlarken Muavenet ve Çuvalı düşünmüştüm ama tam bitirirken üçüncü “hâdise” vuku buldu.
Tam da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’a asker göndermesine ilişkin tezkere süresinin uzatılmasına dair hazırlanan Cumhurbaşkanlığı teskeresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması sırasında!
Pentagon, ABD’nin perşembe günü Suriye’deki birliklerinin yakınında görev yapan silahlı bir Türk insansız hava aracını düşürdüğünü açıkladı. Bu, Washington’un ilk kez NATO müttefiki Türkiye’ye ait bir uçağı düşürdüğü anlamına geliyordu.
Pentagon sözcüsü Tuğgeneral Pat Ryder, Türk insansız hava araçlarının perşembe sabahı Suriye’nin Haseke kentine ABD birliklerinden yaklaşık 1 kilometre uzakta hava saldırıları düzenlediğinin görüldüğünü söylemişti. Birkaç saat sonrada bir Türk İHA’sı ABD birliklerinin yarım kilometreden (0,3 mil) daha yakınına geldi ve tehdit olarak değerlendirilip F-16 uçakları tarafından düşürüldü.
“Eş zamanlı olarak” Suriye’nin PKK/YPG terör örgütü kontrolündeki Tel Rıfat kırsalındaki teröristler tarafından, akşam saatlerinde Dabık bölgesindeki Türk Silahlı Kuvvetlerinin üs bölgesine çok namlulu roketatar saldırısı düzenlendi.
Wall Street Journal, ABD’nin ilk kez bir NATO müttefikini vurmasıyla ilgili kapsamlı bir haber yayınladı… Haberde, Orta Doğu uzmanlarının görüşlerine de yer verildi. Gazeteye konuşan uzmanlar, ABD’nin bu saldırı ile Ankara’ya bir mesaj vermiş olabileceği iddiasını ortaya attı.
Dışişleri Bakanlığı tarafından 6 Ekim Cuma günü yapılan açıklamada, başta Tel Rıfat, Cizre ve Derik bölgeleri olmak üzere Suriye’nin kuzeyini hedef alan “operasyon esnasında, üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA’nın kaybedildiği” belirtildi.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Pat Ryder, SİHA’nın düşürülmesini “üzüntü verici bir olay” olarak nitelemiş ve SİHA’nın bölgede hava operasyonu yürüttüğünü, ABD güçlerine 500 metre kala mesafede “tehdit” olarak değerlendirildiğini söylemişti.
Türkiye’ye ait İHA’nın Suriye’de “ABD tarafından ilan edilen sınırlı operasyon bölgesine girdiğini” öne süren Pentagon Sözcüsü General Patrick Ryder, “ABD F-16 savaş uçakları meşru müdafaa olarak İHA’yı düşürdü” ifadelerini kullandı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), PKK ile mücadelede Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını kabul ettiklerini, Türkiye’nin, en güçlü ve en değerli NATO müttefiklerinden biri olduğunu ve ortaklığın devam edeceği açıklamasında bulundu.
Halk TV canlı yayınında konuya ilişkin değerlendirmeler yapan Emekli Amiral Türker Ertürk ise, Türkiye’nin SİHA’sını düşüren ABD F-16’sının Adana’da bulunan İncirlik Hava Üssü’nden kalktığını söyledi.
Durum biraz karışık…
Bir NATO ülkesi, diğer bir NATO ülkesinin hava aracını düşürüyor.
Sedat Ergin ise olaya şöyle bakıyor;
“NATO Antlaşması’nın ünlü beşinci maddesi, bir müttefikin saldırıya uğraması halinde, bütün müttefiklerin bunu kendilerine de yapılmış sayacaklarını ve onun yardımına geleceklerini söylüyor. NATO, herkesin birbirinin savunmasına yardım edeceği bir savunma konseptine dayanıyor.
Önceki gün Suriye’nin kuzeyinde yaşanan “5 Ekim Vakası”nda olay şöyle bir akış izliyor. Bir
NATO ülkesinin F-16 savaş uçağı, bir tehdit algılaması üzerine, bir başka NATO ülkesine ait silahlı bir insansız hava aracını ateşlediği füzeyle imha etmiştir.
Düşürülen SİHA’nın Türkiye’ye, düşüren F-16’nın da ABD Hava Kuvvetleri’ne ait olduğu ortaya çıkmıştır.
Şimdi gelin, bir NATO ülkesinin bir başka müttefikinin askeri unsurunu havada imha etmesinin mantığını NATO Antlaşması’nın ruhu ve lafzı içinde izah etmeye çalışın.
…
Şimdi aynı hadiseye daha geniş bir çerçevede Türkiye’nin merceğinden bakalım. Suriye’nin kuzeyindeki ABD birlikleri, burada DEAŞ’a karşı kendilerine müttefik olarak seçtikleri SDG unsurlarıyla birlikte faaliyet gösteriyorlar.
SDG, yani PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile… Bu örgütün kadrolarının her kademesinde çok sayıda PKK’lı görev yapıyor. Üstelik ABD de PKK’yı bir terör örgütü sayıyor”.
Demek ki durum biraz değil, hayli karışık.
Amerika’nın Muavenet ve Çuval’dan sonra bir Türk insansız hava aracını vurması “olayın üçüncü safhası”dır.
Amerika, müttefikiz filan ama bölgede ben varım diyor.
Her şey benden sorulur diyor.
Bu yazıyı da Ferahfeza makamında bestelenmiş notalar eşliğinde okumanızı tavsiye edeceğim.
8 EKİM 2023