Işık Kansu diyor ki;
“Kulluktan ve tebaalıktan sıyrılamama, bağımsızlık duygusunun var olmayışı; genelde Arap coğrafyasının, özelde Filistin halkının kurtulamayış serüvenini oluşturur.
İsrail; sömürgeci ülke ve zenginler tarafından Filistin halkının gözleri önünde göstere göstere ve Filistinlilerin de katkılarıyla oluşturulmuş bir ülkedir. ‘Müslüman Kardeşlik’çe duygularla Filistin’e yakınlık duyan bizim Osmanlıcılar ve Abdülhamitçiler, bu tarihsel gerçekliği yadsımak isterler. Ancak belgeler, onları yalanlar.
Geçmişte İsrail’i oluşturmak için harekete geçen Musevi örgütleri ve destekçiler, İsrail’i oluşturan toprakları, Filistinli toprak beylerinden almışlardır.
Yine ‘Müslüman Kardeşler’çiler tarafından öve öve bitirilemeyen, yere göğe sığdırılamayan Abdülhamit de Filistin topraklarının satılmasına göz yumanların başında gelir.
Osmanlı belgeleri üzerinde yapılan titiz çalışmalar göstermiştir ki Abdülhamit, dünyaca ünlü Musevi zenginlerden Rothschild ailesinden borç almıştır. Bu borcun hemen ertesinde Rothschild ailesi, Osmanlı toprağı olan Filistin’de Rusya Musevileri için koloniler kurmak üzere büyük toprak sahaları satın almaya başlamıştır. Yüz binlerce dönüm olduğu saptanan bu alanlar, Filistin’in topraklarının önemli bir bölümünü kapsamıştır.
Filistin halkının yüzyılı aşkındır yaşadıkları, kendilerinden önceki kuşakların kulluktan kurtulamayış, çıkarını kollayış, ulusal bilinçten ve yurtseverlikten uzak oluş, sömürgecilere boyun eğiş ve işbirlikçiliğinin sonucudur”.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/isik-kansu/filistinden-cikan-ders-2129885
Kuzey sahilinde gittikçe artan miktarda Yahudi toprak alımlarının olduğunu herkes biliyor.
Son birkaç aydır Türk basınında çıkan bazı manşetler ise şöyle;
“Kıbrıs’ta Siyonist İşgal”. Siyami Akyel.
“KKTC’de İsrail’e toprak satışı iddiası: Silahsız işgal girişimi”. Enes Taha Ersen
“ ‘Emanetçi hissedarlık’ ile topraklar kime satılıyor?” Tanju Müezzinoğlu
“KKTC’de ilginç şeyler oluyor. Yasak olmasına rağmen 2 bin İsrailli şirket adada 25 bin dönüm arazi satın aldı”. Cihat Yaycı
“İsrail Kuzey Kıbrıs’ı işgal ediyor.” İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak
Biz de mi Filistinli olduk, hiç mi tarih okumuyoruz?
Yoksa İsrail’in çok mu parası var?
Kıbrıs’a doğru büyümek, Doğu Akdeniz’i ele geçirmek İsrail’in yeni yahut eski stratejisi mi?
“Emanetçi hissedarlık” ne demek? Aracılık eden “devlet adamları” mı var?
Lâfı daha fazla uzatmayacağım…
Kıbrıs Türkü, Filistinli değildir. Olmamalıdır. Toprağını satmaz, vatanını satmaz.
Yıllar önce; “DEVLET KURAN SON TÜRK” Rauf Denktaş; şu kitabı yazmıştı;
“KIBRIS, GİRİT OLMASIN”.
O halde onun gösterdiği yoldan gidelim;
“KIBRIS İSRAİL OLMASIN”!
…
Öyle ama Kuzey Kıbrıs’ta yine de ilginç şeyler oluyor;
1.Başbakan Üstel: “Nüfusu biliyoruz ama söyleyemem, söylenemeyen bazı sayılar var” Başbakan Ünal Üstel, Kıbrıs’ın kuzeyindeki nüfusu bildiklerini ancak “söyleyemeyeceğini” ifade etti, “Söylenemeyen bazı sayılar var” dedi.
2. Kuzey Kıbrıs’ın eski başbakanı Sibel Siber gözaltına alındı.
Siber, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın suç duyurusunda bulunması üzerine geçen ay başlatılan ‘sahte reçete soruşturması’ kapsamında gözaltına alındı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yürütülen “sahte reçete soruşturması” kapsamında eski Sağlık Bakanı Ergin Abdullah İlktaç gözaltına alındı.
Üstel’i geçelim. Boş konuşuyor.
Ama eski Başbakan ve Sağlık Bakanı’nın bir şekilde tutuklanması, tutuklanabilmesi ilginçtir.
“Suçludurlar” demiyorum. Ona elbette yargı karar verecek.
Rum tarafını bilmiyorum, ama küçücük, yeni, üstelik “tanınmayan” bir cumhuriyette; yasama, yürütme ve hele yargının “kudretli” olabilmesi ve böyle “öğretici” çalışabilmesi bir kenara mutlaka not edilmelidir.