Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok ilgi çeken spor dalı olan ve çok büyük paraların döndüğü futbol, diğer tüm spor dallarının üzerinde yer almaktadır ve aklınıza gelebilecek her şeyi unutturacak düzeydedir. Öyle ki ülkemizin gündeminde çok daha önemli olaylar varken, sürekli futbola takılıp kalıyoruz. Futbol maçlarında artan şiddet olayları herkesin dikkatini çekmektedir.
Belirli medya kuruluşlarının kendini bilmez yorumcuları ile bazı kulüp yöneticilerinin söylemleri, şiddet olaylarını körüklemektedir. Önlem alındığı söylemine karşın hemen hemen tüm futbol karşılaşmalarında şiddet olayları yaşanmaktadır, yenen takım da, yenilen takım da özellikle hakemlerden şikâyetçidir.
11 Aralık Pazartesi akşamı futbol sahalarında hiç olmaması gereken, hakemin dövülmesi olayına tanık olduk. 1-1 berabere sonuçlanan MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor maçından sonra Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca, FİFA kokartlı hakem Halil Umut Meler’e sahanın içinde yumruk attı. Yumruklu saldırının ardından yere düşen Halil Umut Meler’in yüzüne ve vücuduna da defalarca tekme atıldı.
İnsanlıkla bağdaşmayan bu olayı doğal olarak herkes kınadı, başta Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri olmak üzere devlet yöneticileri, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, Kulüpler Birliği açıklamalar yaptı, mesajlar gönderdi. Ardından futbol maçlarına bir hafta ara verildi, Ankaragücü kulübü başkanına ve bazı idarecilere ceza verildi.
Daha sonra açıklamada bulunan Halil Umut Meler, olayları Ankaragücü teknik direktörü ‘Emre Belözoğlu’nun provoke ettiğini söyledi ve “maç sonunda Emre Belözoğlu’nun elini, kollarını gördüm. O arada rakip teknik direktör İlhan Palut onu tuttu” ifadelerini kullandı. Maçın bitiş düdüğüyle birlikte Emre Belözoğlu’nun kendini kaybettiği görüntüler ekranlara yansıdı. Tepki çeken bu görüntülerde saldırıdan saniyeler önce, hakeme parmağını sallayarak küfürler savurduğu ve sahaya girmesinin İlhan Palut tarafından engellendiği açıkça görülmektedir. Ancak ilgili kişi hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Zaten Fetö terör örgütüne bulaşanlarla ilgili hiçbir yerde, hiçbir zaman işlem yapılmamaktadır.
Bu arada dövülen, yaralanan, öldürülen doktorların ya da diğer meslek çalışanlarının, bir hakem kadar gündemde olmamasını da sorgulamalıyız. Doktoru darp etmek normal, hakemi darp etmek normal olmayan bir ülke durumuna düşürüldük. 2-3 gün önce 12 askerimizin şehit olması bile, bir hakemin dövülmesi kadar gündemde yer almayacaktır. İşte asıl üzerinde durulması gereken budur. Bu eşsiz vatan için görevleri başında, işlerini yaparken askerlerimiz, polislerimiz, öğretmenlerimiz, doktorlarımız, işçilerimiz öldürüldü. ‘Kanı yerde kalmayacak” söylemleriyle hayat devam etti; düğünler, organizasyonlar, sanat dışı etkinlikler sürdürüldü ve unutulup gitti.
19 Aralık Salı günü İstanbulspor ile Trabzonspor arasında oynanan karşılaşmada, Trabzonspor 2-1 öne geçtiği sırada, İstanbulspor Kulübü Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu, hakemin ikinci gol öncesinde faul kararı vermemesine tepki olarak karşılaşmanın 73. dakikasında takımını sahadan çekti. İstanbulsporlu bazı futbolcuların uzun süre oyuna devam etme ısrarına karşın kulüp başkanı kararını değiştirmedi ve takımını sahadan çekti.
İstanbulspor Kulübünün sahibi olan Ecmel Faik Sarıalioğlu’nun yaptığı eylem sonucunda İstanbulspor hükmen yenik sayıldı ve 3 puanı silindi. Bu yıl yapılan hatalı transferler ve teknik ekip ile zaten küme düşmesi olası görünen İstanbulspor, böylece ligin dibine iyice demir attı. Spor kulüplerinde ne yazık ki yöneticilik işini bilmeyenler görev başındadır. Takımın sahibi olmak, aklına gelen her istediğini yapmak değildir. Kimileri de yaptığı büyük transferlere karşın, kendi başarısızlıklarını gölgelemek için sürekli hakemleri eleştirmektedir, spordaki dostluğu yok etmektedirler. Bir kulüp başkanının hakemleri hedef alarak “onlara nefes aldırmayın, nerede görürseniz tepki gösterin, AVM’de bile görseniz tepki gösterin” sözü üzerinde hiç durulmaması, olayların bugünlere gelmesinin nedenleri arasındadır.
Yaşanan bu olayların sorumluluğunda Türkiye Futbol Federasyonu yöneticilerinin de büyük payı vardır. Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan’ın, İstanbulspor maçından sonra “bu futbol federasyonunun gerekli önlemleri alabileceğine inanmıyorum. Buna benzer Türk futbolunda çok olay oldu. Hiç bu dönem olduğu gibi bir dönem hatırlamıyorum” sözleri de önemlidir. Zaten birçok kulübün görüşü bu doğrultudadır. Türkiye Futbol Federasyonu; AKP kurucusu ve iki dönem milletvekilliği yaptı diye yumruk atan kulüp başkanına “Fair Play ödülü” vermişti. Bu ödül, siyasallaşan futbolda şimdi yumruk oldu. Sporun özellikle futbolun tarikatlardan, cemaatlerden temizlenmesi gerekmektedir, aynı temizlik tüm kurumlar için de geçerli olmalıdır. Futbol tamamen siyasallaştırılmıştır, büyük hakem hatalarıyla bazı kulüpler cezalandırılmaktadır. Ancak ne olursa olsun hakem yumruklamak, sahibi olduğu takımı sahadan çekmek etik olmadığı gibi, futbolun güzelliğine de gölge düşürmektedir.
Aslında bütün yaşanan olaylar belki de 29 Aralık 2023 Cuma günü Suudi Arabistan’da oynanacak olan 2023 Süper Kupa karşılaşmasını gölgelemeye yönelik olabilir. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak süper kupa karşılaşmasının Suudi Arabistan’da oynanması için girişimde bulunan Türkiye Futbol Federasyonu, ne yerlidir, ne de millidir. Olaylara sırf para açısından yaklaşmak, spor etiğiyle bağdaştırılamaz. Birçok spor seyircisinin karşı çıkmasına karşın, Galatasaray ve Fenerbahçe yönetimlerinin ‘istemem, yan cebime koy’ türündeki çekingen çıkışları da gözlerden kaçmamaktadır. Statlarındaki seyircilerin hep bir ağızdan laik cumhuriyet ve Atatürk söylemleri, kulüp yöneticileri tarafından önemsenmemektedir; çünkü önemli olan paradır ve hepsi borç batağına batırılmışlardır. 2023 Süper Kupa karşılaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde oynanmıyor da, çağdışı bir devlette oynanıyorsa, bu oyuna alet olanların hepsinin vatanseverliğinden kuşku duyulmalıdır.
Ülkemizin büyük sorunları bulunmaktadır; başta eğitim olmak üzere, terör ve ekonomik sorunlar alıp başını gitmektedir. Bunun yanında futbol sahalarında yaşananlar da görmezden gelinemez. Kulüplerimizin mafyalaşan başkanlarından başlamak üzere, teknik ekipler, futbolcular, Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri, hatta siyasi parti yöneticileri, siyasi iktidar gerçek bir değişim içine girmelidir. Aydınlık, çağdaşlık ve huzur için bu gereklidir. Dilerim 2024 yılı ülkemize ve dünyaya barış, sağlık, mutluluk, sevgi getirir.
25 Aralık 2023