Neler olmuyor ki!
Aynı başlığı ve giriş cümlesini tam bir ay önce yine kullanmışız!
Demek gerçekten, bitmez tükenmez şeyler oluyor.
…
Kıbrıs’ın kuzeyinde…fırında ekmek, manavda domates, bakkalda peynir Türk lirası ile satılır.
Ev, arazi, arsa, araba sterlinle.
Ve en son duyduğumuza göre berberlerde saç kesimi de Euro ile yapılır.
…
“Olumsuz hava koşulları nedeniyle İsviçre’de bir otelde mahsur kalan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum öğrencilerden oluşan 71 kişilik kafilenin yarın adaya gelmesi bekleniyormuş.”
İsias Otelin yasını hala tutuyorken; bırakın İsviçre’ye tatile gitmeyi, üstelik Rum’la beraber gitmek neyin nesi?
“Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, KKTC’deki Rum mallarını ‘gasp edenlerin’ cezalandırılması için her şeyi yapacağını söylemiş”.
Ya güneydeki Türk mallarını gaspedenlerin cezalandırılması?
“Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu, Türkiye-KKTC arasında planlanan kablo ile elektrik getirme projesi hakkında konuşarak, ‘Türkiye’nin KKTC’yle elektrik bağlantısı çabası yakın takipte’ demiş.
Su gelirken kuzeydeki Rumcular “Anadolu suyu adanın ekolojik dengesini bozar” demişlerdi.
Elektrik nesini bozacak?
Vakti zamanında Hristofyas, Türklerin sayısının dörte biri geçmemesi gerektiği sözlerini söylerken; bir Türk yetkili, ‘Hristofyas açık açık bize -Türkler doğurmasın- diyor’ şeklinde değerlendirmiş, Hristofiyas, Eroğlu’na “KKTC nüfusunun önemli bir bölümünün vatandaşlıktan çıkarılmasını” söylemişti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’de verdiği bir röportajda KKTC’nin resmi nüfusunun 410 bin olduğunu söyledi.
Başbakan Ünal Üstel ise, Kıbrıs’ın kuzeyindeki nüfusu bildiklerini ancak “söyleyemeyeceğini” ifade etti, “Söylenemeyen bazı sayılar var” dedi.
Nüfus sayısındaki karmaşaya Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Resmiye Canaltay da katıldı, nüfusun 800 bini geçtiğini söyledi.
“Türkiye’deki ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Kıbrıs’ta çözüm istemek vatan hainliği değil, cesaret göstermemiz lazım” dedi.
Çözüm?
Adanın bütünü mü? Anavatana bağlanmak mı?
Hepsini “çakma” –Kıbrıs Cumhuriyeti-ne teslim ederek cümleten AB’ye girmek mi?
Yunanistan, Türkiye sınırında bir ay önce Meriç nehrini tanklarla geçme tatbikatı yapmıştı. Bu kez de Vardar nehrinde sınır geçme tatbikatı gerçekleştirilmiş.
Bu sefer niyetleri ne?
İzmir yetmedi, İstanbul’u mu almak, Ankara’ya kadar mı gitmek?
Keşke Meriç’e bir de hava indirme tatbikatı yapsalardı!