Meğer devletimizde ne kadar çok “Hilafet-Şeriat” meraklısı varmış?
Meğer devlet kademelerinde, özellikle orduda ne kadar çok Atatürk düşmanı varmış! Ne ara ürediler-türediler bu omurgasızlar?
Erdoğan yönetiminde, T. C Devletinin Siyasetçileri, Yüksek Mahkeme Başkanları, sivil ve asker bürokratları davranışları ve konuşmalarıyla irticai faaliyetlere destek veriyor. Böyle devam eder ve kimse sesini çıkarmazsa devletimiz çöker. Kimse de bu yıkımın hesabını Türk Milletine veremez.
İrtica, en kısa ve en açık şekilde; Pozitif Hukukun yerine Şer’i Hukukun konmasıdır. Başka bir deyişle, Cumhuriyet Hukukunun yerine, Osmanlı dönemindeki Çoklu Hukuk sitemini geçerli kılma çalışmasıdır.
Devlet eliyle İrtica’nın yerleştirilmesi işinin fedailiğini ne hikmetse Diyanet İşleri Başkanı-Yargıtay Başkanı-Anayasa Mahkemesi Başkanı- Eski Genelkurmay Başkanı üstlendi.
2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından “irticai eylemlerin odağı” olduğu tespit edilen ve ANAYASAYI İHLAL SUÇUNDAN suçlu bulunup MAHKUM EDİLEN AKP Genel Başkanı ve partisi, Hükümet Ortağı HİZBULLAH’IN temsilcisi HÜDA-PAR, Adnan Oktar yetiştirmesi YRP Başkanı, HİLAFET-ŞERİAT isteme eylemini yönetmektedirler. MHP Genel Bahçeli ise, giderayak hala anlaşılmaz bir şekilde Erdoğan’ı ve irticayı susarak, konuşmayarak desteklemektedir.
Bu faaliyete CHP Kozmetik Genel Başkanı da Bornova’da Mescid-i Aksa taklidi Cami açılışıyla katıldı. Erdoğan’ın isteğiyle, Erdoğan’dan özür dileyen Özgür Özel’in bir adım sonrası, Atatürk düşmanı DİB’nını ziyaret olursa hiç şaşırmam.
Diyanet İşleri Başkanı olan sefil fani, bizce muhatap alınacak biri değildir. Onun yolu ve sonu bellidir.
Diyanet İşleri Başkanlığına soyunan, Yargıtay Başkanına, AYM Başkanına ve Atatürk Düşmanı Hulusivil Paşa’ya vereceğimiz öğüt şudur:
Öncelikle, Anayasanın 136. Maddesini iyi okuyun. Her sabah işinize giderken bir defa daha okuyun ve aklınızı başınıza alın!
Türkiye’de tek hukuk geçerlidir. O da Cumhuriyet Hukukudur.
1’inci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Hanedanının ülke üzerindeki hakimiyeti de, mülkiyeti de sona ermiştir. Bu bitiş, dönemin padişahının İstanbul’u İngilizlere teslim etmesiyle perçinlenmiştir.
1923 yılında Mülkiyet ve Hukuk değişmiş, geçmiş için de gelecek için de sadece Cumhuriyet Hukuku geçerli kılınmıştır. Hukuk da sadece Bağımsız Yargının işidir.
Hizbullah Terör Örgütünün Siyasi kanadı olan HÜDA-PAR Genel Başkanı ile el ele tutuşup, onun kanlı elini havaya kaldıran Komutanlar, sizlerin teğmenlerimizin saçlarının bir teline bile değmeye hakkınız yok! Sizler, sözde Komutanlar, o Teğmenlerin tırnağı olamazsınız, tırnağı…
Yazıyı, hala Şeriat-Hilafet rüyası görmekte olan ve şu an devlet kademelerini işgal eden zavallılara seslenerek bağlayalım.
Başaramayacaksınız. Türk Milleti sizin sapık heveslerinizi gerçekleştirmenize izin vermeyecek. Çünkü sizde YÜREK YOK!
Bakın Hz. Ali asırlar öncesinden nasıl sesleniyor;
“Tut ki, Ali’den sana miras kaldı Zülfikar,
Sende yoksa Ali’nin yüreği, Zülfikar neye yarar…”
Atatürk’ün bir zamanlar giydiği üniformayı hakkıyla ve Atatürk Yüreğiyle taşıyamayanlara yuh olsun!
Not; Bugün benim ilçem olan Bergama’nın, düşman istilasından kurtuluş günü.
Kutlu Olsun!
Sağlık ve başarı dileklerimle
14 Eylül 2024