MAHİYE MORGÜLZOR YAZI

Milleti Parçalama Komisyonu ile Eşgüdüm MEB Müfredatı / Mahiye Morgül

Komisyonun adı Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu olsun diyen bir sözde milliyetçi parti bu “milleti parçalama” masasına Öcalan’ı temsilen katılanlar arasında Pakratuni Ermenileri de görebilir. Her şey yalanlara bulandırılmış halde ve MEB ile eşgüdüm çalışılıyor.

Şu komisyonda gündemin biri “barış için eğitim” olsa, orada bir başlık da Kürtlere ve Ermenilere ayrılık tohumları ekmek üzere yeni müfredat hazırlamak öncelikli olurdu. Buna hiç gerek kalmadı. Çünkü MEB yeni müfredatı buna göre hazırladı bile.

Dinlediniz mi Yusuf Tekin’in 31 Temmuz Kızılcahamam formatörlerine nutkunu? Büyük bir heyecanla anlatıyor yerel kültürlere yönelik bölümü, onu en mutlu eden konu buymuş. Bakan yapıldığında ilk açıklaması oydu, en büyük hayali ruhban okulunu açmaktı. Şimdi “farklı kültürlerin eğitimini vereceğiz” diyor. Toplumsal çatlamalar, kaynaşmak yerine parçalayıcı tohumlar ekecek. Bir yandan da lise fen derslerini yok etti, “trigonometri isteyen fakültede gitsin okusun” dedi. Peki fakülte mühendislik müfredatını ne yaptın?

Eğitimi bir bütün olmaktan çıkardılar, paramparça ettiler. BOP planı işliyor.

Türkçe cümle kurma sorunu var Yusuf Tekin’in, başladığı cümle ile bitirdiği cümle birbirinden kopuk. Dilinin altındakiler kopuk kopuk dökülüyor. Bölgesel kültürel farklılıkları öne çıkartan kitaplardan söz ediyor. Milli Birlik değil Milleti Parçalama komisyonu ile paralel eğitimde de bölgesel parçalı eğitim getirdiğini anlıyoruz. Millet birliğini sağlamak üzere verdiğimiz Milli Eğitim komisyondan önce bitti. Osmanlıdaki zümrelere döneceğiz.

Türkler ve Kürtler asker ve çiftçi olacak. Rumlar ticaret yapacak. Ermeniler esnaf ve zanaatkar olacak. Yahudiler parayı yönetecek, tefeci bankerler, kara ve deniz taşımacılığı, madenler ve yönetici zümre bunlar olacak. Kürt aşiret ağaları da tarikat ve cemaatleri güdecek. Hani bana diyen olursa, ona da mecliste Türkiye Milletvekilliği ile sus payı verilecek.

Ben size Millet kavramı tarihte nasıl doğdu onu anlatayım. Romalı kralların Asya seferlerinden bıkıp yorulan Oğuzlar birlik olmaya başlamışlar, birleşik ordular kurmaya başlamışlar. İlk birleşip onluk sistem ordu kuran Millet Kafkasların ve Karadeniz’in Oğuzlularıdır. 22 Oğuz boyunu birleştiren VI.Mitridate (Eyzi Beyi, Mete Oğuz) burada en önemli isimdir. Onun halkına batıda Milet halkı denildi. Karısı Emine’ye sevdalık mektupları Rize kalesinden götürülen ganimetlerin içindeydi ve o mektuplardaki manilerle Fransa’da yapılmış operanın adı da “Miletli Emine’ye Mektuplar” şeklindedir.

Milet, “Birleşmiş kaynaşmış halk” demektir, bugünkü karşılığı ULUS’tur. Yerel Oğuz lehçelerinde Ulus, LES, LAS, LAZ, LAT, MELAS, MİLAS, MALAT, MİLET ve MİLETOS gibi söylenişleri vardır. Miletoslu bilge TALES’in adı, Ata-Les, Ege bölgesinde şehir krallıklarını tek merkezden yönetecek bir komite kurmasından geliyor. Atina saldırılarına karşı birlik olma töresi onunla başlamıştır.

Önemli bir “millet” olma merkezini Karyalı Karadenizli (Miletli) LAT MAUTU’nun Beş Parmak Dağlarındaki kaya yazısında görebiliyoruz. Efes’ten Milas dağlarına kaçarak burada nasıl bir kaynaşma programı ile karşılaştıklarını o kaya yazısından okuyorduk. Ancak Milas kaya yazılarına 2012’li yıllarda kezzap dökülerek duvardaki “Kardeşlik andı” tarihten silindi.

Hangi Kültür Bakanı zamanında ve hangi Milli Eğitim Bakanı zamanında oldu bu antik yazıları kazımalar, sormalıyız. Tarihten ve Hafızalardan silme cezası 2 bin yıldan beri uygulanıyor bize. Bu cezanın adı Sezar Yasasıdır. Bugün Suriye için telaffuz ediliyor, fakat gerçekte tüm Anadolu içindedir. Milet uygarlığını ortadan kaldırma, bilim evlerini, heykellerini, saraylarını yok etme, Miletli Oğuz beylerinin adını ağzına almama gibi kuralları vardı.

Sezar’ın tarihten silme cezası verdiği Milet uygarlığı dağıtıldı. Kendisiyle işbirliği yapan krallar atadı Sezar, onlarla yeniden parçaladılar Akmenid Oğuzlu Bilim devletimizi. İnsanlık altın çağını yaşamıştı. Roma’dan borç almayarak, yüzlerce bilim adamı yetişti Milet-os’ta. Tales de onlardan biriydi. Milet-ler adını (Miletos) tarihe yazdılar.

Bir de Rizeli Mohti Oğuz, Laz Mete vardır, 22 Oğuz boyunu birleştirmiştir.  Miletlidir. Karyalı ve Milaslı yöneticiler de Doğu Karadeniz kökenlidir. Milet kültürü, tüm Karadeniz’in etrafında egemendi, Roma’dan borç almadan kendilerini yönetiyorlardı. Ponti denizi kendi kendisinin efendisi olanların denizi demekti, Epanti/Efendi Halk. Gurci/Gurdia diliyle “Efendi.”

Roma parçalanıp yıkılırken, bazı Avrupalı filozoflar “birlik” teması işlemeye başladılar. İtalyan Birliğini savunanlar birlik temasını işlemek için Etrüsk efsanelerindeki Miletli Emine’ye ve onun kocası Rizeli Pontus kralı VI.Mitridate’ye sarıldılar.  Mozart, Mitridate operasını o zaman besteledi. Daha yakınlarda, 1800’lerde İtalyan birliğini savunan bir yurtsever general Garibaldi de Osmanlı’ya sığınmış, Beyoğlu’nda bir otelde yaşamıştır. (Aynı yerde açılan bir restorana onun adı verilmiştir.)

Tarihte halkını Roma yağmacılarından korumak için ilk MİLLET olmuş Anadolu halkını örnek alan Avrupalı generaller bize sığınırken, bugün bizi parçalamak için içimize adamlarını salıyorlar, bize “parçalayın kendinizi” diye masalar kuruyorlar.  Öğretmen zümre masaları ile eşgüdüm çalışmaktadırlar.

Oysa antik tarihte Birliğimiz Dirliğimizdir diye bir Oğuz töremiz vardı. Kendini koruma refleksidir bu töre. Vahşi batı Akdeniz’in korsanları, Cenevizli Venedikli Romalı bankerler yani, kime saldırıyordu, bizdik saldırılan halk, yine aynı saldırı altındayız. İşbirlikçileri o zaman da vardı, bugün de. Bakın, dinini değiştirene ticaret hakkı veriyordu, Rum olmak böyleydi.

Parçalı Zekacılar (Maltiple Entelligence) gibi uydurma bir teoreme atıfta bulunanlara akademik unvan dağıttılar. Onlar para kazandı bu işten. Din değiştirerek para kazanmak gibi. Şimdi sahte diplomalarla kariyer dağıtılıyor, aynı mantık. 2004 dönüm noktasıdır, MEB de bu tayfa saltanat kurdu, Parçalı Zeka kuramına atıf yapmayanların önü kesildi.

Bu hafta karşıma Müzik müfredatını nota öğretmeyecek kadar kuşa çeviren ekip çıktı ve bu zümreleri toplayan görevlinin akademik kariyerine baktım, yanılmadım, parçalı zekacı çıktı.  Şimdi parçalı müfredatın Lise ayağını gösterecekler bize; Yusuf Tekin’in ağzından dinleyin.

“Beceri derslerini okul dışına atacağız. “

Peki, beceri dersleri hangileridir? Hani temel dersler içinde saydığımız Resim Müzik ve Beden Eğitimi dersleri var ya, çocuğun zihinsel fiziksel ve ruhsal gelişimini destekleyen ana dersler… Bunların tanımını Ziya Selçuk 2004’de. “beceri dersleri” diyerek değiştirmişti. Tebliğler Dergisinde yayınlamıştı bu genelgeyi, ben de oradan aldım, kendi kitaplarıma ve mahiye.com sitemdeki “MEB Belgeleri” kutusuna koydum. Bu derslerin öğretmenleri devlet okuluna tayin olmayacaklar da, peki ne yapacaklar?

Yusuf Tekin yarım ağız konuşuyor. Açık konuşamaz. Gerçeği halk anlarsa kıyamet kopar.

Çocuklar bu dersleri okul dışından almak isterseymiş… Ne demek bu? Parası olanlara göre.

Lise öğretmenleri de yolcu… Liseler görünüşte kısalırken sınırsız açık öğretimle dersler özel sınav piyasasına atılıyor. Bakan bey bunu böyle diyebilir mi? Onun için dili takılıp duruyor, lafı toparlayamıyor.

Dahası var.”Beceri dersleri” tanımını bu üç dersle bırakmadılar, Din Kültürü Ahlak Bilgisi, Bilgisayar ve İngilizce derslerini de bu tanıma soktular. Temel eğitim herkese eşit ve parasız olmaktan çıkartılıp nasıl parçalayarak piyasaya atılıyor, görüyorsunuz.

Kaç aile bu dersleri piyasadan parasını vererek satın alabilir? Bakan Tekin diyor ya, “Bugün bilgiye ulaşmanın çok değişik yolları var.” Ama parası olanın ve her çocuk aynı MİLLİ duruşla bilimsel eğitim almayacak, okul dışında “toplum hizmeti” adı altında vakıf cami STK vb etkinlikleriyle de not alabilecek. Bu ne uyduruk derstir, bunlar ders değil sosyal etkinliktir.

Türk Milletinin tanımı da Türkiye Vatandaşlığı olarak çoktandır Baykar reklamlarında halkın beynine nakşediliyor.

Bakana göre Milli sorun şu anda Orman yangınları, bu nedenle 2025 ders yılı başında ilk ünite “Ormanı Koruyalım” olacakmış, peki, bu bir parmak bal. Ya sonra, Türkiye haritasını bile Coğrafya’dan çıkardınız! Ülkesini bir bütün olarak görmesin çocuk!!!

EĞİTİMDE BİRLİK YASASI çoktan bitti. Siz sevgili CHP vekilleri, Anayasayı komisyona getirmeyiz deyin istediğiniz kadar. Anayasa çoktan delindi, Eğitimde Birlik paramparça edildi bile.

Yusuf Tekin keyiften dört köşe Türk Ulusunu zihinlerde parçalamanın eğitim görevlisi olarak işin başındadır.

Bütün komisyonlar Milli Eğitim Bakanlığı ile eşgüdüm çalışıyor, görüyorsunuz.

 

5.8.2025 Rize

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.