Geçen Hafta yazdığımız yazıya devam edelim. Herhangi bir gazetemizin( K) herhangi bir günü haber başlıkları şöyledir
- Asgari ücretli 8 ayda1,5 çeyrek fakirleşti,
- Şafak baskınında sıra ünlülerimizde
- Yoksullaşan yaşlılarımızın umudu: HUZUREVLERİ
- Ekrem İmamoğlu’na adaletsizlik bitmiyor. Tam 200 gündür hapiste
- Hukukta çifte standart
- Şafak baskınında sıra ünlülerde
- Karısını vurup altınlarla kaçtı
- 3 İlde 4,3 Milyarlık zehir ele geçirildi
AKP nin güncel ( 8 Ekim 2025) karnesini geçen hafta yazdık. Bu gün tekrarlamayalım.
Haberlerini, kısa kısa yazdığımız münferit gibi gözüken acı ve düşündürücü olaylar geçen hafta yazdığımız AKP dönemi karnesini sonuçlarıdır. Bir ülkede bir çeyrek altını 24. YTL den alıp 8427 YTL ye yani 360 misline çıkarırsanız yaşadıklarınız ve gördükleriniz bunlar olur. YTL demek paramızdan 6 sıfır atılarak değeri düşürülmüş TL demektir.
Şehitlerimizi, kazazedelerimizi, kardeş kavgasında can verenlerimizi ve her türlü olumsuzluğu önlemek isteyen Hükumetimizin ve TBMM nin yapacağı tek şey vardır. “Bundan böyle artık bütçelerimizin DENK yapılacağını bütün Türk Milletine ve Dünyaya ilan etmektir.” Aksi yolda ilerleyenlerin büyük bir bölümü ya cahildirler ya da gaflet ve dalalettedirler. Onlar gaflet veya dalalette değillerse ne olduklarına da siz karar verin.
” Mustafa Kemali’n Askerleriyiz” diye coşkulu bir şekilde sevinçle mezuniyetlerini haykıran 5 teğmen TSK lerinden TARD edilmişlerdir. Tard sözcüğünü merak ettim TDK sözlüğüne baktım. Aynen şöyle yazıyor: Tard kelimesi (TDK) “uzaklaştırmak, kovmak” anlamına gelen “ṭarada” fiilinin mastarıdır.
Olayı biliyorsunuz yeniden yazarak yeni üzüntülere yol açmayalım. Mustafa Kemalin askerleriyiz diye övünçlerini ve sevinçlerini haykıranların yaptıkları. Açık bütçelerle paramızı ezenlerin yaptıkları ile mukayese edilirse bir hiç değerindedir. Esamisi bile okunmaz. Paramız açık bütçelerle ezile ezile bir bardak çayı yerine göre 15.000.000 TL ye veya 50.000.000 TL ye içiyoruz. İşte bu Hükümet ve 14 Mayıs 1950 den sonra gelen tüm hükümetlerin ortak çabaları ile getirildiğimiz yer burasıdır. Mustafa Kemalin askerleriyiz diye mezun teğmenlerin sevinçlerini haykırmalarına Tük milletinin bugün her günden daha çok ihtiyacı vardır. Teğmenler böyle haykırmakla bu ihtiyaca uygun davranmışlardır. Tıpkı Mülkiye marşındaki:
Ey vatan gözyaşların dinsin
Yetiştik çünkü biz
Dizesinde olduğu gibi Türk milleti hasret kaldıkları seslenişi gönülden benimsemişler ve sevmişlerdir. Eğer tersi olsaydı yani “ Biz Mustafa Kemalin Askerleriyiz” değil de başka birinin askerleriyiz diye haykırsalardı. Onları doğuran analar YDK( Yüksek Disiplin Kurulu) tarafından tart edilen 5 teğmeni tükürükle boğarlardı. Ve “Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana” türküsünü söylerlerdi.
Bütçelerimizi açık yapanlar acaba yukarıdaki haberlerde yazılı olan acıların ve de yeni, mezun 5 teğmenin Tartları ile sonuçlanan sürecin açık bütçelerden kaynaklandığını bilmiyorlar mı?
“ Mustafa Kemalin Askerleriyiz” diye sevinçlerini ve coşkularını haykıranların değil disiplinsizlik, yaptıkları o haykırışla en yüksek disiplini öğrendiklerini ve haykırdıklarını tarih bir gün yazacaktır. Bu kararı verenleri de tarih yazacaktır. Gelecek nesiller her iki, tarafı birden değerlendirecektir.
Bu kararı verenlerin ve bu acılara yol açanların açık bütçeleri tekrar tekrar gafletle yapanlar olduklarını ve 5 teğmenimizi TARD edenlerin disiplinden nasbını almamış TSK leri sorumluları olduklarını da yazacaktır. Beklenir ve dilenir ki bu yanlış Yüce Hukuk Makamlarından dönecektir.