| Kaynak: kapsül.com |
|
| MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Gerekirse İmralı’ya ben giderim” çıkışı Ankara’yı kilitledi; komisyon oylaması yaklaşırken siyasetin bütün fay hatları yeniden harekete geçti. Erdoğan topu komisyona bırakırken, DEM Parti destek verdi, İYİ Parti ve Zafer Partisi sert çıktı. PKK cephesinden “anlamlı ama yetersiz” açıklaması gelirken, Türkiye’nin hafızasında iki farklı dönem, Büyükanıt’ın zarif mektubu ile Güler’in sert çıkışı, yeniden karşı karşıya geldi. |
Ülke şimdi kritik soruya kilitlendi:
Bu adım çözüm kapısını mı açacak, yoksa yeni bir kırılmaya mı yol açacak? |
|
|
| Ne oldu? |
| MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Gerekirse İmralı’ya ben giderim” çıkışı, Meclis’teki çözüm süreci komisyonunun gündemini aşarak tüm siyasi hattı dalgalandırdı. Bahçeli, “Üç maymunu oynamayalım” diyerek komisyona çağrı yaptı; “Alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkanlarımızla giderim” sözleriyle tansiyonu yükseltti. |
| Konuşmasında partililerden İmralı’ya gitmek için izin isteyen Bahçeli’nin bu sözleri sonradan basın metnine yansımadı; ancak etkisi Ankara koridorlarına çoktan yayılmıştı. |
| Tepkiler |
| DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, çıkışı “takdire şayan” diye yorumladı ve komisyonun vakit kaybetmeden İmralı’ya gitmesi gerektiğini söyledi. |
| İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu ise mesajını keskinleştirdi: |
|
|
| “Bu hasret kucaklaşmadan bitmeyecek. O yüzden salın gitsin.” |
|
|
| Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da tansiyonu yükseltti ve Türkiye’nin “tarihi bir kırılma noktasına sürüklendiğini” söyleyerek tüm vatanseverleri partisine çağırdı. |
| Komisyon düğümü |
| Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, topu doğrudan komisyona attı: |
| ❝ |
|
| “Takdir komisyonundur.” |
|
|
Meclis’teki komisyonun dünkü toplantısına MİT Başkanı İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı.
Gündemin en kritik maddesi, Abdullah Öcalan’la görüşme talebiydi. Oylamanın cuma günü yapılacağı öğrenildi.
51 üyeli komisyonda nitelikli çoğunluk için 31 “evet” gerekiyor. AK Parti–MHP–DEM Parti mutabakatı halinde ziyaretin önü açılmış olacak. |
|
|
| MHP oylamadan önce kararı açıkladı |
| MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise oylama yapılmadan sonucu ilan ederek tansiyonu başka bir seviyeye taşıdı: |
| ❝ |
|
| “Komisyon İmralı’ya gidilmesi yönünde karar alacaktır.” |
|
|
| Kulislerde iki ses |
| AK Parti kulislerindeki tabloda ise tam bir “ikili ağırlık” hakim. Kimileri sürecin ilerlemesi gerektiğini savunurken; kimileri “İmralı’ya gitmek siyasi intihar olur” yorumunu yapıyor. |
| CHP’de kulislerinde de çizgi net olmamakla birlikte, yönetimin büyük çoğunluğunun ziyaretin karşısında olduğu ifade ediliyor. |
| Erdoğan temkinli |
| Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İmralı ile görüşme konusundaki kararı komisyona havale etti: |
| ❝ |
|
| “Komisyonun en isabetli kararı vereceğine inanıyorum.” |
|
|
| Aynı konuşmada, “İlk günden itibaren yaptığı cesur, yol gösterici açıklamalar sürecin bugünlere gelmesinde büyük katkı sağladı.” ifadeleri ile Bahçeli’ye de özel teşekkürde bulundu. |
| PKK cephesi: “Anlamlı ama yetersiz” |
| Terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden Helin Ümit, süreci “oyalama komisyonu” olarak tanımladı ve Öcalan’ın hâlâ dinlenmemesini eleştirdi. |
| Bahçeli’nin çıkışını “anlamlı ama yetersiz” bulan Ümit, Abdullah Öcalan’ın ilerleyen dönemde “yeni bir siyasi hareket” kurabileceğini iddia ederek dikkat çekici bir mesaj verdi. |
| İki Yaşar, iki dönem |
| Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 20 askerimizin şehit olduğu kazanın ardından yapılan törende, Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Akbaba ile gerilimli bir diyalog yaşadı. |
| Akbaba’nın “Çocuklarımızın katilini affedemezsiniz” sözlerine Güler’in “Burası yeri değil, hadsizlik yapma” yanıtı, kamuoyunda derin bir tartışma yarattı. |
| Akbaba, yıllar önce 25. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın, kendisine gönderdiği o mektubu hatırlattı: |
| ❝ |
|
| “Sizler için ne yapsak azdır.” |
|
|
| Ne değişti? |
| Türkiye, şehit annesi Pakize Akbaba’nın karşılaştığı durum ile iki “Yaşar”ın iki başka Türkiye’yi temsil edişine tanıklık etti: |
Büyükanıt döneminde: Çözüm süreci yoktu; kuvvetler ayrılığı vardı, askeri-sivil dengeler ve devletin acıya yaklaşımındaki zarafet daha görünürdü.
Güler döneminde: Çözüm süreci var; kuvvetler ayrılığı zayıflamış, milli acılar daha sert, daha savunmacı bir dille karşılanır hâle gelmiş durumda. |
|
|
| Bir tarafta bir annenin yüreğini hafifleten o mektubun sıcak tonu; diğer tarafta “Hadsizlik yapma” diye kesilen bir cümledeki kırılma… |
| Bu yalnızca iki komutanın değil; iki Türkiye’nin duygusal, siyasal ve insani farkının çarpıcı bir aynası olarak yorumlanıyor. |