MANŞETÖNEMLİ DOSYALAR

GERÇEKLERLE “Grek–Helen YALANI”

1. Helen veya Grek diye tek bir halk hiç olmadı
Antik dönemde “Helen” ya da “Grek” denilen tek bir millet yoktu.
O coğrafyada yaşayanlar:
Aka,
İyon,
Dor,
Aiol,
ve Anadolu’daki Luwi, Karia, Likya, Mysia gibi yerli kavimlerdi.
Bu toplulukların dilleri, tanrıları, gelenekleri ve genetik yapıları birbirinden farklıydı.
Bugün “Helen uygarlığı” denen şey, bu farklı toplulukların karışımından sonradan yaratılmış bir isimdir.
2. “Helen” ismini sonradan Avrupalı tarihçiler uydurdu
Antik çağda kimse “Ben Helen’im” demiyordu.
Bu terim, M.Ö. 8–7. yüzyıllardan sonra Yunan şehir devletleri arasındaki siyasi birlik çabasıyla ortaya çıktı.
Asıl kimlikler “Atinalı”, “Spartalı”, “Korintli” gibi yerel adlardı.
18.–19. yüzyılda Avrupalı tarihçiler bu dağınık şehir kültürünü tekleştirip “Antik Yunan uygarlığı” adı altında topladı.
Ama bu, tarihsel bir gerçek değil; siyasi ve kültürel bir kurgudur.
3. Genetik bulgular ne diyor?
2017’de yayımlanan Nature dergisi (Lazaridis ve ekibi) antik DNA araştırması şunu kanıtladı:
Girit’teki Minoanlar ve anakaradaki Mykenler genetik olarak büyük ölçüde Anadolu kökenlidir.
Yani bugünkü Yunanistan’ın ilk uygarlıkları Batı Anadolu’daki halklardan gelmiştir.
Bu halklar, Ege’nin iki yakasında binlerce yıldır yaşayan aynı kök toplulukların torunlarıdır.
Kuzey steplerinden (Yamnaya denilen) gelen katkı azdır; nüfusun çoğunu etkilememiştir.
Sonuç: Antik “Yunan” uygarlığı diye anlatılan kültür, aslında Anadolu kökenli bir uygarlıktır.
4. Arkeoloji de aynı gerçeği söylüyor
Kazılar gösteriyor ki:
Ege adaları ile Batı Anadolu’da (Troy, Milet, Efes, Beycesultan, Limantepe vb.) aynı seramikler, ev tipleri ve mezar gelenekleri bulunmuştur.
Bu kültürler yerel olarak gelişmiştir, dışarıdan toplu göç veya istilayla oluşmamıştır.
Minoan sanatında görülen simgeler, güneş kursları, boğa ve çift başlı balta gibi semboller Anadolu kökenlidir.
“Grek Tanrıları” olarak bilinen figürlerin çoğu da (Zeus, Artemis, Apollon, Kybele) aslında Anadolu tanrılarının Yunanlaştırılmış adlarıdır.
5. Dillerin kökeni de yereldir
Bugün “Yunanca” denilen dil, Anadolu’daki eski dillerden (Luwi, Karia, Likya, Frigya) pek çok kelime ve kök taşır.
Dilbilimciler bile Yunan dilinin başlangıcında yerli Anadolu dillerinin güçlü etkisini kabul eder.
Yani o dönemin dili bile “Avrupalı” değil, Doğu Akdeniz kökenlidir.
6. Avrupa tarihçileri neden bu yalanı kurdu?
18.–19. yüzyılda Avrupa, sanayileşme ve sömürgecilik çağındaydı.
Kendini “medeniyetin merkezi” gösterebilmek için:
Medeniyetin kökenini Avrupa’ya dayandırmak istediler.
Anadolu, Mezopotamya ve Orta Asya kökenli tüm katkıları gizlediler.
Bu yüzden Ege’deki Anadolu kökenli uygarlıklara “Helen”, yani “Yunan” adını verdiler.
Böylece “medeniyet Avrupa’dan doğdu” masalı doğdu.
7. Gerçek tablo
Gerçek veri “Helen efsanesi” anlatısı
Halklar Anadolu kökenli, yerel devamlılık var Dışarıdan gelen “Helenler” uygarlık kurdu
Minoan–Myken kültürü Anadolu’ya bağlı Yunanistan’da bağımsız doğdu
Genetik olarak Ege halkı Anadolu ile aynı Avrupa kökenli oldukları iddia edilir
Tanrılar ve mitler Anadolu kökenlidir “Yunan icadı” olarak gösterilir
Arkeoloji süreklilik gösterir Ani “Helen uygarlığı doğuşu” anlatılır
8. Sonuç:
“Grek–Helen” denilen şey, tarihsel bir halk değil, Avrupa’nın kendi geçmişini yüceltmek için uydurduğu bir etikettir.
Gerçek veriler, Ege’nin iki yakasında gelişen medeniyetin kökeninde Anadolu’nun yerli halkları olduğunu açıkça gösteriyor.
Dolayısıyla “Antik Yunan” uygarlığı aslında Anadolu–Ege uygarlığıdır.
Kaynak: internet seçkilerinden #Kara Oğuz mahlasıyla yapılan yayından iktibas edilmiştir.
Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.