Farkında mısınız bilmiyorum ama Kars’ın, 1071 tarihine itirazı var.
“Arslan b. Selçuk’un oğlu Kutalmış 1049 ve 1053 yıllarında düzenlediği iki seferde de Kars’ı ele geçiremedi. 450’de (1058) Çağrı Bey’in oğlu Yâkūtî’nin emrindeki Selçuklu kuvvetleri Kars’ın kenar mahallelerini ele geçirip yağmaladı, ancak şehri zaptedemeden Ani üzerine yürüdü. 456’da (1064) Alparslan’ın Ani üzerine hareketi esnada Kars’ta hüküm süren Vanand Prensi Gagik, Alparslan’a ve Selçuklu ailesine itaatini bildirdi. Bu suretle Kars herhangi bir askerî harekât olmadan Selçuklu topraklarına katıldı”. (TDV İslâm Ansiklopedisi. Kars Maddesi.)
“1064 yılında Selçuklu Türkleri tarafından feth edilerek Türk Şeddatlı beyliğinin emrine verilmiştir”. (Kars İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü).
Daha da öncesi var…
İbrahim Tellioğlu, “Türk” olan İskit(Saka)-Kimmer’lerin MÖ VII’inci YY da Kafkaslar’dan Karadeniz indiklerini söyler.
Hele Azeriler Anadolu’ya Türk göçünün Doğu Anadolu’dan değil, kendi üzerlerinden, Kafkasya’dan ilerlediği konusunda iddialıdırlar.
Öyleyse…
1071 Malazgirt’i unutmayalım, davul zurnayla, şan ve şerefle elbette kutlayalım ama Kars’ın “daha önce” 1064’de yine Selçuklular tarafından fethedildiğini; Türk boyu olan İskit(Saka)-Kimmerlerin de “ondan da daha önce” MÖ VII’inci YY’da Doğu Anadolu/Doğu Karadeniz’de olduklarını öğrenip/bilip/hatırlayalım.
Sonuçta hepimiz 57’inci Alay’ın neferi değil miyiz?
