”Сөз мәнісін білсеңіз,
Ақыл – мизан, өлшеу қыл.
Егер қисық көрінсе,
Мейлің таста, мейлің күл.
Егер түзу көрінсе,
Ойлап-ойлап, құлаққа іл.”
”Sözün önemini bilirsen,
Akıl ve teraziyle ölçüp tart sen
Eğri görünürse gözüne,
Hepsini at tamamen küle.
Doğru görünürse gözüne,
Düşün ve kulağını ver o söze.”
Milletine faydasının söz ile olacağını düşünen, yukarıdaki cümlelerin de sahibi olan Abay, Kazakların ”ulu şair”idir. Abay, Kazaklar için o derece önemlidir ki, Kazakistan’ın ilk cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev, Abay için ”Biz Abay’ı tanıtarak aslında Kazakistan’ı dünyaya tanıtacağız, Kazak milletini tanıtmış olacağız.” demiştir. Abay Kunanbayulı’nı ya da Kazakça -ulı ekinin Rusçası -ev eki olduğu için Abay Kunanbayev olarak da bilinen bu yazar kimdir? Onu bu kadar büyük şair yapan nedir? (Ancak belirtmek isterim ki Kazaklar -ev ve -eva eklerine son zamanlarda haklı sebeplerle karşı çıktıkları için bu makalede onu tanınmış adı olan Abay Kunanbayulı olarak yazacağım.)
Abay adında bugün Kazakistan’ın Almatı şehrinde bir üniversite vardır. Bundan başka, onun için yazılmış olan edebî eserler, isminin verildiği caddeler, sokaklar da vardır. Ve Kazakistan’ın pek çok yerinde onun heykellerine, fotoğraflarına denk gelmek mümkün. Hatta Kazaklar Abay’ın 10 Ağustos tarihine denk gelen doğum gününü 2020 uılından başlayarak Abay Bayramı olarak kutlamaktadırlar. Bu bayramda televizyon kanallarında Abay için özel programlar hazırlanır. Zaten Kazakistan’da Abay’ı bilmeyen kimse yok. Onun eserleri pek çok dile çevrilmiştir. Bu kadar önemli bir şahsiyet olduğu için de 2020 yılı UNESCO tarafından ”Abay Yılı” olarak adlandırılmıştır. Çünkü 2020 yılı Abay’ın doğumunun 175. yılıdır.
O; büyük şair, yazar, filozof, bugünkü yazılı Kazak edebiyatının temelini oluşturan bir reformcudur. Asıl ismi İbrahim’dir. Ona bazı kaynaklara göre Abay diye annesi Uljan, bazı kaynaklara göre ise babaannesi hitap etmiştir. O, 10 Ağustos 1845 tarihinde bugünkü Semey bölgesindeki Cengiz Dağları’nın (Kazakçası Şıngıs Tauları) eteklerindeki Karkaralı denen yerde dünyaya gelmiştir. Kazakların Orta Cüz’ünden olup Argın boyundan, onun içinde de Tobıktı kolundan gelmektedir.
Abay, önceleri köylerindeki Gabithan Molla’dan dersler alır. Bazı kaynaklara göre de aynı zamanda Gabdülcabbar isimli Tatar bir molladan dersler almıştır. On yaşına geldiğinde de üç sene boyunca Semey’deki Ahmet Riza Medresesinde okumuştur. Bu medresede Arap, Fars dillerinde din dersleri okutulmaktaydı. Abay din derslerinin yanında, ilmini de geliştirmeye çalıştı. Doğu medeniyetine ait şairlerin eserleriyle, Arap, Fars, Çağatay dillerinde yazılmış olan masal, destan ve kıssadan hisselerle tanışmıştır. Doğu medeniyetinin Nizamî, Nevaî, Seydî, Hafız-ı Şirazî, Fuzulî gibi büyük şairlerini okumuştur. Daha sonra medresenin üçüncü yılında Abay, Semey şehrindeki Rus mektebine gider, Rusça öğrenir. Böylelikle on üç yaşına geldiğinde Arapçayı, Farsçayı, Rusçayı ve Türk lehçelerini o dillerde eserler okuyacak kadar çok iyi derecede bilmektedir.
Evlatlarına karşı sert olan babası Kunanbay, Abay’ın daha küçükken ne kadar akıllı olduğunu ve onun kendisine has yeteneği olduğunu fark eder. Çocuklarına karşı daha çok eleştirmen gibi olan baba, bu çocuğundan çok ümitlidir. Dolayısıyla Abay İbrahim’i okuldan alır ve kendi yanında çalıştırır. Babası devlet işlerinde çalışmaktadır. Abay da babası gibi artık halkın içine karışmıştır. Abay bu şekilde kendi milletinin medeniyetiyle de tanışır. Milletine faydası dokunan söz söyleme kabiliyeti ve adaletliliğiyle halkı arasında adı gittikçe yayılmaya başlar.
Abay o yıllarda Rus valilerin rüşvetçi siyasetini fark edip onlara karşı durmaya kendini adar. ”Eğer ülkeme faydalı ve adil bir insan olabilirsem, ancak o zaman iyi bir insan olabilirim” diye düşünür. Bundan dolayı siyasî seçimlere katılır ve yener. 1876-78 yılları Konır-Kökşe tarafında yönetimde görevlidir. Abay bu yönetim, devlet işlerini adaletle yerine getirir. Onun bu adaletli yanı, halkı istediği gibi ezenler tarafından takdir görmez. Abay haksızlığa uğratılmaya çalışılır, arkasından iftiralar atılır. Ancak bu iftiralar neticesiz kalır. Çünkü halk Abay’dan memnundur.
1870’li yıllarda Petersburg’dan Semey’e gelen Mihaelis ile, 80’li yıllarda ise Rus demokratları olan N. I. Dolgopolov, A. A. Leontev ile tanışır. Bu ileri görüşlü kişilerin Abay’ın siyasete olan bakışına olumlu olarak etki ettiği şüphe götürmez bir gerçektir. Hatta bu konuda Muhtar Avezov ”Rus medeniyeti ile tanışmaya başlayan Abay, Puşkin’den, Belinskiy’den, Çernışevskiy’den eserler okumuştur. Abay’ın klasik şair olmasına sadece Mihaelisler etki etti dersek, Rusların bıraktığı edebî mirasa ihanet etmiş oluruz.” demiştir. Nitekim Abay’ın klasik bir şair olmasında Rus eserlerinin etkisi olduğu kadar, doğu medeniyetinin eserlerinin de Abay’ın şiir dünyasına büyük etki ettiği de hakikattir.
1890 yılında bazı kişiler tarafından Abay’a karşı düşmanlık başlar. Ve bu düşmanlık, 1897 yılına kadar devam eder. Bu durum Abay’ı çok yıpratır. Çok sevdiği kardeşi Ospan’ın ölümü de Abay’ı derinden sarsar. Bu durum, onun bazı şiirlerinde açıkça görülmektedir.
Doğu medeniyetine ait olan iki hikayeyi (Kazakça isimleri ile) ”Masğut” ve ”Yeskendir” olarak şiir şekline dönüştürmüştür. İslam dinine dayanan felsefik bakış açısı da onun şiirlerinde karşımıza çıkmaktadır.
Abay’ın ”Kara Sözler” isminde bir eser de yazmıştır. Bu eserde şairin söz hünerindeki ustalığını, felsefik düşünce tarzını görmek mümkündür. Sonraları Abay’ın Kara Sözler isimli bu eseri Rusçaya, Çinceye, Fransızcaya, Türkçeye gibi pek çok dile çevrilir. Abay, lirik, satirik ve filozof kimliğinin dışında bestekâr olarak da karşımıza çıkmaktadır. Abay’ın 27 şarkısının 36 nüshası notaya dökülmüştür.
Abay aynı zamanda yeniliği savunmuştur. O, her şiirinde bilimin ve eğitimin önemini dile getirmiştir. Milletini cahilliğe ve tembelliğe karşı durmaya çağırıp, onları ilme ve aydınlığa davet etmiştir. ”Jasımda Ğılım Bar Dep Yeskermedim (Yaşımda Bilim Var Demedim)”, ”Ğılım Tappay Maqtanba (Bilmi Bulmadan Övünme)” gibi eserlerinde bu konuya rastlamak mümkündür.
Abay 1904 yılında vefat etmiştir. Eserleri Rusçaya ve diğer dillere çevrildi. Muhtar Avezov, Abay’ın hayatını ve eserlerini inceleyerek ”Abay Jolı (Abay Yolu)” isimli eserini yazmıştır. Abay’dan sonraki Kazak şairlerinin çoğu, Kazak edebiyatını Rus, Doğu ve Batı edebiyatlarına yakınlaştırmak istemelerinin bir sebebi, kesinlikle Abay’ın etkisidir. Abay Kazak edebiyatında en çok araştırılan şairdir. Ve hiç şüphesiz bunu hak etmektedir.
“Abay Kunanbayulı ve 2020’nin Abay Yılı İlân Edilişi”adlı yazı Göçebe Dergi’nin 4. sayısında yayınlanmıştır.
Yazar: Gamze Nur NALBANT
KAYNAKÇA
1- Мекемтас МЫРЗАХМЕТҰЛЫ. АБАЙТАНУ – ХХІ ҒАСЫР КӨГІНДЕ
2- Abay Kunanbayev – Şiirler
3- Абай Құнанбайұлы – Қара Сөздер
4- ҚАСЫМ-ЖОМАРТ ТОҚАЕВ: АБАЙ – РУХАНИ РЕФОРМАТОР