REHA ÖREN

SÖZ Gazetesi 29 yılı geride bıraktı

Patronluk ve gayri ahlaki işler hariç, evvel Allah her işi beceririm de bu gazete sahipliği işini beceremedim gitti.
Yazacak mevkute ve ceride bulamadık, 10 Mart 1992 tarihinde “vira Bismişah” diyerek yayına başladık.
Zor şartlar altındaydık. Özel Sancak İşhanı’nın asma katında bir odada ilk sayıyla yayına başladık.
Mülk sahibi güya yakinimizdi (!) tefecilikle tanışmış olduk!
İnatta murat vardır “dedik, demesine dedik de sanki çok iyi halt ettik.
Bu can bu tende kaldığı sürece bu gazete çıkacak” deyü söz de verdik bir kere..
Tangrı biz bilan”, dedik, “Çoban Ateşi” dedik.
Hasılı kelam 29 yılı geride bıraktık.
İlkelerimiz vardı, Ankara’nın kırmızı çizgilerinden daha kalın.
Taviz vermedik. Kimi sağcı dedi, kimi solcu..
Bildiğimiz yoldan yürüdük.
Dilde, fikirde İşte birlik” dedik Gaspıralı’yı şiar edindik.
Türk’üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz” demiştim ilk gençliğimde..
Tanrıya şükür ondan da ödün vermedik.
Kimler geldi kimler geçti..

29 yıldan sonra hatıralar siyah beyaz film şeridine benzedi.
Ben de vardım” diyenlerin sayılarını bile unuttum.
Kah vurdular belimize, soruşturmalar geçirdik.
Kah cöktüler bendemize “Abone olalım. Fakat lütfen gazete getirmeyin ve göndermeyin. Bu devirde Söz okumak çok riskli” diyen cesur külhanları gördük…
Gördük ki bu külhanlar imdilerde klavye şövalyesi kesilmişler. Bilgisayar ekranlarında arz-ı endam eyleyip ahkam kesmekteler.

Söz Gazetesi ve ‘Müttefik Kuvvetler’ Kozmik Radyo ile Yeni Bizim Adana gazetesi aileleri ve dostlar 29 yılı geride bıraktığımız 10 Mart 2021 tarihinde bir araya geldiler

SÖZ internet ortamında

Söz Gazetesi her şeye rağmen yoluna devam ederken 2005 yılında elektronik ortamda sozgazetesi.com ile yayına devam ettik.
Süreçte, Anadolu’da Çukurova’da, Adana’da yaktığımız çoban ateşi dostlar sayesinde www.sozgazetesi.org ülke genelinde okunan internet sitesi haline geldi.
Müdafa-i Hukuk ruhunu idrak edebilenler birer birer yazmaya başladılar. Sonra çökertmeler devrini yaşadık.
Bir yılda 40 küsur kez çökertildiğimiz oldu.
Bu çökertmeler esnasında baktık ki pusuda bekleyen birileri sozgazetesi.com ile birlikte ‘net’ine de el koymuşlar…

Yola devam.
Savaşmadan ölmek yok.

O günlerden bu günlere kadar www.sozgazetesi.org ile devam ettik. Gönül rahatlığı ile iddia edebilirim ki www.sozgazetesi.org kendi alanında ülkenin en ciddi yayınını yapmaktadır.
Sersem sepelek, sulu sepken habercilik yerine olaylara vakur bir şekilde Müdafa-i Hukuk ve Kuvva-ı Milliye tavrıyla bakmaktadır.
www.soz gazetesi.org’un yazarlarının her biri kendi alanında uzmandır.
Türkiye ve Türklük meselelerine bakışları nettir.
… ve yazar kadrosunda yer alan dostlarımızın her biri şeksiz şüphesiz www.sozgazetesi.org’un ana sayfasında belirttiğim gibi “57. Alayın birer neferidir
Teslim olarak gidenlere de her şeye rağmen kavgaya devam diyenlere de selam olsun.

Müttefik kuvvetler meselesi

Cümlenin bildiği gibi Kozmik Radyo’nun sahibesi Hülya Ekmekçi hanımefendi olağanın üstünde bir öneriyle Kozmik Oda başlıklı bir program yapmamızı önerdiği zaman afallama derecesinde şaşırmıştım.
Zira www.sozgazetesi.org, Türk Sözü Dergisi ve Söz Gazetesi düşüncesinde yayın yapanların sayısı yurt genelinde bile iki elin parmaklarını geçmiyordu.
Böyle cesur bir öneriyi reddetmek savaş kurallarına aykırıydı. Yaklaşık 5-6 aydan beri Kozmik Radyo’da Kozmik Oda programında ülkeyi yöneten erk’in bilinmesini, duyulmasını istemediği birçok konuyu ulusun gündemine aktarmaya çalışıyoruz.
Bu konuyu merak edip soranlara verdiğim cevap ise “Müttefik Kuvvetler” oluyor. İşgale, tenviratı bırakıp tezviratı tercih edenlere karşı Söz Yayıncılık ve Kozmik Oda ittifak kuvvetleri. Var mı daha ötesi?

Ailece kutlama yemeği

İşte bu neden ile 10 Mart 2021 tarihinde dansöz gibi kıvırıp, kalça oynatıp, gerdan kırıp, bilet satıp gece yapmak yerine müttefik kuvvetlerle mütevazı bir akşam yemeğini tercih ettik.
Mütevazı davetimizi reddetmeyerek katılan Haftalık Yeni Bizim Adana Gazetesi İmtiyaz Sahibi Salih Güleç beğe ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlenen Pınar Sagay Aytekin hanımefendiye, kadim dostlarım Hakan Düzenli ve Ümit Doğan Kılıç beğe, sevgili kızım Zeynep Asena Ören’e, arkadaşımız Sinan Ay bege ve tevazu içinde katılarak beni onurlandıran dostlarıma teşekkürlerimi neşren ve alenen sunmaktan onur duyarım.
Ayrıca Küfe Meyhanesi sahibi Aytekin Erçandırlı beğe de izzetli ikramlarından dolayı şükranlarımı sunarım.
İmdi bilenler bilecektir de bilmeyenler bıyık burup “Bu nedir? Bir yandan Kuvva-i Milliye diğer yanda Meyhane Küfe?” diyecek ve orospu sinsiliğinde güleceklerdir.
Evvelinde Aytekin beğ sabık TSK mensubudur. Bu da şu demektir: “Harbiye Marşı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yetiştirdiği Türk evladıdır.
Ahirinde siz ömrünüzde Ellerde Türk bayrakları ve hançerelerde 10. Yıl Marşı ile kapanan kaç mekan gördünüz?

Önerim odur ki Kuvvacı ruhunu taşıyanların gidebilecekleri bir mekandır. Bizzatihi tarafımdan tavsiye olunur.

Gelenler …

Ol bu yazının dibacesine derkenaren ilave etmek istediğim bir şey daha var ki Müttefik Kuvvetler birlikteliğinin Hülya Ekmekçi hanımefendinin Söz Yayıncılık yazı ailesine katılması bize güç vermiştir.
İtiraf etmem gerekir ki ben çeyrek asırdan fazla bu coğrafyada kalmış olmama rağmen Adana’yı Hülya Ekmekçi kadar bilmiyorum. Kişileri onun kadar tanımıyorum.
Siyaset ve işdünyası gardrobunun içine tıkıştırılmış kirli çamaşırları da onun kadar bilmiyorum.
Hülya Ekmekçi’nin Söz yayıncılık ailesine katılmış olması ana yayın üssü Adana olan komodor gemisi Söz Gazetesi’nin en büyük eksikliğini tamamlayacaktır.
Söz Gazetesi kısa bir süre sonra ülke genelinde olduğu gibi Adana koordinatlarında da zafiyetini gidermiş olacaktır. Buna inancım tamdır.

… ve gidenler

Bu faslı yazmaktan hicap duyuyorum. 29 yılda gidenlerin çetelesini tutmaya gerek görmedim. Önemsemedim.

Adını yazmaya bile değmez, okuma özürlü, tashih nedir, musahhih nedir bilmez, kendini gündemi irdeleyen yazar olarak lanse eden, okusa da okuduğunu anlamaz biri var ki hadsizliğine densizliği de ilave etti. Yok pandemide işçi çıkarmak suçmuş, yok hasta haliyle mi çalıştırmak istiyormuşum gibi kasaba mantığı ile buram buram tehdit ve şantaj kokan ifadelerle bir şeyler yapacağını üfürüp savuruyor.

Onlar da kulağıma kadar geliyor.

Be hey densiz, Girişin var mı ki çıkışın olsun?

Ne diyelim “ Nush ile uslanmayanın hakkı tektir”…

Geride bıraktığımız 29 yılın özeti budur. Okumak zahmetine katlananlardan özür dilerim eğer ettiysem bir kusur!

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.