BİLİM VE TEKNOLOJİ

Asteroitte altın keşfedildi

Türk NASA uzmanına göre uzay madenciliği hala bilim kurgu

Son yıllarda birçok ülke uzay araştırmalarını hızlandırırken, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin altın ve değerli metal yüklü dev asteroidi keşfetme misyonu en çok merak uyandıran projelerden biri.

Uzay bilimcilerin ilk tahminlerine göre ‘Psyche 16’ adlı bu asteroitteki altın ve değerli metallerin toplam değeri 700 kentilyon dolar. Buna göre, eğer bütün bu kaynaklar eşit bir şekilde paylaşılsa, dünyada her kişi 93 trilyon dolar elde eder.

Fakat uzmanlar, ekonomi kuralları gereğince bunun mümkün olamayacağına dikkat çekiyor. Tedarik artınca fiyat azalır, yani teknik olarak altın dünyaya getirilse ve piyasaya sürülürse, artık altının hiçbir değeri kalmaz.

2022’de NASA, “Psyche: Metal dünyasına yolculuk” adlı misyonu kapsamında inceleme çalışmalarına başlayacak, Florida’daki Kennedy uzay merkezinden insansız uzay roketi fırlatmayı hedefliyor.

Daha sonra söz konusu aracın 21 ay boyunca asteroid etrafında dönerek haritalama yapması ve gökcisminin inceliklerini belirlemesi bekleniyor.

Uzay madenciliği mümkün mü? Uluslararası anlaşmalar ne diyor?

Eğer tahmin edildiği gibi Psyche 16’da bu kadar altın ve değerli metalin varlığı kesinleşirse, bu durum yeni bir soruya kapı açacak: Uzay madenciliği mümkün mü?

1967’de, Washington’da kabul edilen ve 104 ülkenin imzasını taşıyan “Dış Uzay Anlaşması” uyarınca hiçbir özel veya kamu kuruluşu Ay ya da gök cisimlerinin kaynaklarını işletemez.

Ancak 1979’da imzalanan Ay Sözleşmesi’nde ise, Ay ve tüm gök cisimlerin kaynaklarının insanlığın ortak mirasının bir parçası olduğu ifade ediliyor. Buna göre bazı ülke ve özel kurumlar, uzay kaynaklarının insanlığın yararına kullanılabileceğini savunuyor.

En son 2015’de ABD’de kabul edilen Space act yasası, Amerikan vatandaşlarına uzayda ticari aramalar yapmaları ve buldukları madenleri çıkarmalarına hak tanındı. Söz konusu yasa, Dış Uzay Anlaşması ile ters düştüğü gerekçesiyle eleştiriliyor.

Bundan sonra da başta Rusya, Çin ve Hindistan olmak üzere birçok ülkenin bu anlaşmadan çekileceği ve uzay kaynakları arayışına girişeceği tahmin ediliyor.

‘Altına gelene kadar önce normal taşı getirelim’

Psyche misyonu madencilik amacıyla gönderilecek olan bir araç değil. Metal bulunan asteroidleri keşfetme ve yakın mesafeden incelemeyi amaçlayan bir uydu. Peki madencilik yapmaya ne kadar yakınız?

 

NASA’da çalışan astrofizikçi Dr. Umut Yıldız konuya ilişkin euronews Türkçe’ye değerlendirmede bulunarak uzay madenciliğinin günümüzde mümkün görünmediğini, gelecek nesilller için bir ihtimal olduğunu ancak varolan nesil için hala bilim kurgu olmaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“İlk aşamada illa altın gümüş bulmamıza gerek yok. Herhangi bir asteroitten getireceğimiz birkaç gramlık şey bile paha biçilmez olur. Herhangi bir kaya parçası bile getirsek bunun alıcısı olur. Bilimsel açıdan alıcısı olur, mücevher yapmak isteyen olur, müzesine koymak isteyen olur yani mutlaka zaten altından elmastan daha kıymetli olur. Mars’tan kaya parçasını getirsen adı ‘Mars taşı’ olacağı için her şekilde aşırı kıymetli olur.”

Uzay madenciliğinin fizibil olabilmesi için birçok alanda yeni icatlar ve inovasyonlar gerçekleşmesi gerektiğini aktaran Yıldız, “Yeniden kullanılabilir roketleri icat edeli şurada ne kadar oldu? Dün bir bugün iki. Uzaya birşey çıkarmak hala çok masraflı Bir kilo bile hala 30 bin dolara mal oluyor.” diyerek teknik olarak da meselenin henüz gerçekçi olmadığına vurgu yaptı.

Yıldız, basit bir matkabı bile çalıştıracak enerjiyi üretmek için güneşe bağımlı olunduğumuzu ve bu şekilde üretilecek enerjinin de madencilik için gerekli türde bir matkaba yeterli olmayacağını ifade etti ve günümüzdeki en iddialı uzay misyonlarının bile geri getirmeyi hedeflediği miktarların gramla ölçüldüğünü hatırlattı.

‘Bizim neslimiz bunu göremez’

“Bu hayaller olsun elbette ama gerçekçi olmak lazım” diyen Yıldız’a göre bu konuda yeterli rekabetin de henüz oluşmadığını, bu sebeple devletlerin devasa bütçeler ayırmaya yanaşmadığını anlatıyor. Özel girişimcilerin finansmanı ile olması beklenirse daha uzun bir süre bekleneceğini aktaran Yıldız sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Madenciliği biz göremeyeceğiz. Belki bugün doğan çocuklar görebilir ama bizim neslimiz görmez. Bugün hadi yapıyoruz deseniz o misyonun planlanması en az 3 sene. Aracın yapımı ve geliştirilmesi en az 3 sene. Asteroide varılması en az 1-2 sene, operasyonu yapması dönmesi yine öyle. Hemen ilk seferde başarılı olunacak diye bir şey de yok üstelik.”

Yıldız NASA’da benzeri çok sayıda fikir olduğunu ancek henüz madencilik yapma anlamında somut aşamaya geçmiş proje olmadığını belirten Yıldız çıkan haberlere temkinli yaklaşmak gerektiğine inanıyor.

tr.euronews.com

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.