BİLİM VE TEKNOLOJİMANŞET

BM’nin Küresel Büyük Planı: “Algoritmik Sansür”

BM’nin Küresel Büyük Planı: “Algoritmik Sansür”

 

Birleşmiş Milletler, “yanlış bilgi ve nefret söylemiyle mücadele” bahanesiyle ifade özgürlüğüne kısıtlama getirebilir mi?

 

Birleşmiş Milletler, sözde yanlış bilgilendirme, dezenformasyon ve nefret söylemiyle mücadele etmeyi amaçlayan yeni bir sansür girişimi olan “Küresel Bilgi Bütünlüğü İlkeleri”ni başlattı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in öncülüğünde hazırlanan plan, totaliter ulus devletlerin endişelerine çözümler sunuyor ve BM ve Guterres otoritesiyle güçlendirilmiş yaklaşımlar sunuyor.

 

Yanlış Bilgilendirme ve Nefret Söylemi Gerçekten Tehlikeli mi?

 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, yanlış bilgi, dezenformasyon ve nefret söylemi gibi tehlikelerin yol açtığı zararları gidermek için acil eylem çağrısında bulundu. Guterres, bu tehlikelerin ayrıntılarını belirtmese de, milyarlarca insanın yanıltıcı anlatılara, çarpıtmalara ve yalanlara maruz kaldığı bir dönemde, ifade ve düşünce özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarına sıkı sıkıya bağlı kalarak ileriye dönük net bir yol haritası sunduğunu iddia etti. Guterres’e göre bu ilkeler demokrasi, insan hakları, halk sağlığı ve iklim eylemleri için hayati önem taşıyor.

 

Algoritmik Sansür ve Para Biriminin Demonetizasyonu: Çözüm mü Sorun mu?

 

Birleşmiş Milletler tarafından önerilen çözümler arasında algoritma manipülasyonu, içerik etiketleme ve para kazanma engelleme yer alıyor. Bu yöntemler, sosyal medya platformlarını ve çevrimiçi diyalogları daha iyi düzenlemeyi amaçlıyor. Ancak bu tür izleme araçları, ifade özgürlüğüne ciddi kısıtlamalar getirebilir. Genel Sekreter Guterres bu önlemlerin insan haklarını güçlendireceğini savunurken, sansürün temel özgürlükleri tehlikeye atabileceği endişesi de mevcut.

 

BM’nin Rolü ve Meşruiyeti

 

Birleşmiş Milletler, dünya barışını koruma ve uluslararası iş birliğini güçlendirme misyonuna sahip bir kurumdur. Sosyal medya platformlarını ve çevrimiçi diyalogları yeni bir girişim olarak izlemek için adımlar atması, BM’nin temel görev tanımından tamamen uzaklaşmaktır. Bu durum, kuruluşun meşruiyeti ve kuruluş amacı hakkında önemli sorular gündeme getirmektedir. BM’nin böyle bir izleme mekanizmasını nasıl uygulayacağı ve finanse edeceği konusundaki belirsizlikler de dikkat çekicidir.

 

Reklamverenler ve Kâr Amacı Güden Şirketler

 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, teknoloji şirketlerinin ve reklamverenlerin dezenformasyon ve nefret söylemini finanse etmemesinin önemini vurguluyor. Ancak, kâr odaklı bu şirketlerin BM’nin çağrılarına nasıl yanıt vereceği belirsiz. Reklamverenlerin ve teknoloji şirketlerinin kârlarını koruma eğilimleri nedeniyle, bu tür düzenlemelere direnmeleri muhtemel. Bu durum, BM girişiminin başarısız olmasına yol açabilir.

 

Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler’in “Küresel Bilgi Bütünlüğü İlkeleri” girişimi, yanlış bilgilendirme, dezenformasyon ve nefret söylemiyle mücadele etmeyi amaçlamaktadır. Ancak girişim, ifade özgürlüğünü kısıtlama, BM’nin otoritesini zayıflatma ve kâr amacı güden şirketlerin muhalefeti gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Bu bağlamda, BM’nin bu hamlesinin etkinliği ve gerekliliği konusunda önemli şüpheler bulunmaktadır. Bu makale, bu yeni BM girişimine siyasi bir eleştiri getirmekte ve olası kaos riskini ele almaktadır.

 

Bu makale, insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin farkında olması gereken kritik konulara değinirken, aynı zamandainsanlığa karşı çalışanların “yenilmezliğini” de vurgulamaktadır. Ancak, insanlar izin vermedikçe, bu kişilerin ve işbirlikçilerinin insanlığa karşı hedeflerine asla ulaşamayacaklarını. Onlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

Kaynak: Guwuste com

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.