BİLİM VE TEKNOLOJİ

Doç. Dr. Doko: Evrim teorisi dinle çelişmiyor, Tanrı’nın yaratma biçimi

Serhat Sarısözen’le Gündem Dışına konuk olan Doç. Dr. Enis Doko, “Evrimin dinle çelişmediğini düşünüyorum. Evrimin, dine daha uygun olduğu görüşüne katılıyorum. Evrim teorisi bana göre Tanrı’nın yaratma biçimi” ifadelerini kullandı.

Gündem Dışı’nda Serhat Sarısözen’in stüdyo konuğu modern çağın filozofu Doç. Dr. Enis Doko’ydu. Fizik ve Felsefe bölümlerinden mezun olduktan sonra, kuramsal fizik alanında doktor unvanını alan Doko’nun akademik ilgi ve araştırma alanları arasında bilim felsefesi, din felsefesi, fizik felsefesi, analitik metafizik, matematik felsefesi, ultra soğuk atom fiziği, çok parçacıklı kuantum fiziği gibi konular bulunuyor.

‘Ateistler farklı evrenler olduğunu savunuyor’

‘Allah, Felsefe ve Bilim’ kitabında ‘Allah var mıdır?

Allah’ın varlığı rasyonel olarak temellendirilebilir mi? Evrendeki muhteşem tasarımlar Allah’ın eserleri midir?

Çokevrenler ile ilgili teoriler Allah’ın varlığına alternatif olabilir mi?’ gibi sorulara cevap arayan Doç. Dr. Enis Doko, “’Yıldızların oluşma ihtimali, parametreleri göze aldığımızda nedir?’ sorusunu sormamız gerekir. ‘Yerçekimini biraz daha arttırsaydık yıldızlar olabilir miydi?’ gibi sorular soruyoruz. Bu soruları sorduğumuzda fizik yasalarının yıldızların oluşmasına izin verebilmesi için çok hassas bir aralıkta olması lazım sonucuna ulaşıyoruz. Ateistler farklı evrenler olduğunu, bir evrende bunların mutlaka uyum içinde olması gerektiğini, bizim de o evrende yaşadığımızı savunuyorlar” diye konuştu.

‘Nasıl ki evren, Big Bang’le başladı…’

Evrim teorisinin, zannedilenin aksine, ateizmle çatışma içinde olduğunu vurgulayan Doko, şunları kaydetti:

“Evrimin dinle çelişmediğini düşünüyorum. Evrimin, dine daha uygun olduğu görüşüne katılıyorum. Evrim teorisi bana göre Tanrı’nın yaratma biçimi. Nasıl ki evren, Big Bang’le başladı; yıldızların oluşması evrimsel bir süreçle gerçekleşti, Dünya’nın oluşması da evrimsel bir süreçle oluştu. Biyolojik organizmaların evrimi de Allah’ın türleri yaratma biçimi. Biz de evrimsel gelişiyoruz; tek bir hücreden başlayıp çok hücreli bir canlı haline geliyoruz. Evrim, türlerin yaratılış biçimi…”

‘Reenkarnasyona inanmıyorum, geleceğe yolculuk kesin mümkün’

“Reenkarnasyona inanmıyorum, bilimsel olarak da dayanaklandırılabileceğini düşünmüyorum” diyen Doko, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Geleceğe yolculuk kesin mümkün gözüküyor. Çok yavaş da olsa geleceğe yolculuk yapıyoruz uydulara göre. Yerçekiminin yoğun olduğu yerde zaman yavaşlar. Zamanın yavaşlaması demek, zaman sizde daha yavaş gerçekleştiği için geleceğe aslında yolculuk yapmanız demek… İki şey yapmamız lazım ya ışık hızına yakın hızlara ulaşmamız lazım ya da yerçekiminin daha yüksek olduğu gezegenlere gitmeniz. İkisini de yapamadığımız için geleceğe yolculuk şimdilik pratikte mümkün değil fakat teoride mümkün.

‘Egzotik madde bulunursa, geçmişe de yolculuk yapabiliriz’

Geçmişe yolculuk yapmak ise biraz daha karışık. Geçmişe yolculuk yapmak için solucan deliği diye bir şeye ihtiyacımız var. Solucan deliği yapmak için de egzotik maddeye ihtiyacımız var. Egzotik madde, negatif enerjili bir maddedir. Uzayda, negatif enerjili madde var mı bilmiyoruz, eğer böyle bir madde bulabilirsek geçmişe de yolculuk yapabiliriz.”

Kaynak: https://tr.sputniknews.com/gundem_disi

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.