
Muğla 1. İdare Mahkemesi üyesi Hakim Murat Yüksel, İkizköy avukatları Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal ile Adana Barosu’ndan Av. Şiar “ruh hastası” diyerek hakaret etmesi üzerine davacı avukatları reddi hakim başvurusu yaptı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan KARDOK Derneği Vekili Av. İsmail Hakkı Atal şu ifadeler yer verdi:
“Muğla 1.İdare Mahkemesinin 2021 /563 E. Sayılı dosyasında “ orman kesim izin iptal “ davasının 7.09.2021 tarihinde yapılan keşfinde meslek hayatımızda görmediğimiz ve Hakimlik mesleğine uymayan suç oluşturan tavır ve uygulamalarla karşılaştık.
Öncelikle 300 kadar köylü ve çevre-ekoloji aktivisti ellerinde döviz ve pankartlarla karayolunda beklediğimiz sırada keşif araçları sloganlar arasından geçmiş ve jandarmanın tertibat aldığı alanda buluşacakken durmadan uzaklaşmıştır. Bizler otomobillere binerek keşif heyetinin bulunduğu yeri öğrenip oraya gitmek zorunda kaldık. Keşfi yöneten Hakim Murat Yüksel uzun süre davacı avukatları dışında kimseyi keşfe dahil etmedi. İtirazların ardından maden alanı içindeki inceleme noktasına sadece Muğla, İzmir ve Adana Barolarından gözlemci avukatlar dahil olabildi.
Davacı KARDOK Derneği’nin yönetim kurulu üyeleri ve mahkemeye daha önceden davacı tarafın uzman olarak sunduğu kişiler maden sahası içine alınmadılar. Bu arada bizler “Davacı KARDOK Derneği yönetim kurulu üyelerinin keşfe katılmalarının anayasal hakları olduğunu ve hakim de olsa anayasal hakların kullanılmasının engellenemeyeceğini belirtmemize rağmen hakim Murat Yüksel hukuk dışı tavır ve uygulamalarına devam ederek maden alanına dernek yönetim kurulu üyelerini almadı.
Tarafgir Hakim Murat Yüksel’in yönettiği ve maden sahası, Akbelen ormanı ve Karadam Köyü olmak üzere 3 ana bölümde yapılan keşif esnasında, beyanlarımızı sunmamızı -yasal taraf haklarımızı kullanmamızı engelleyen, buna karşılık termik santral avukatının usule aykırı davranışlarına göz yuman hakim Murat Yüksel biz avukatlara “ ruh hastası” ve “Şov yapmayın” gibi ifadeler kullanarak “ görevi kötüye kullanma ve hakaret “suçlarını işlemiş ve en nihayetinde de yargı görevini kasıtlı olarak yapmadığını fark etmemiz üzerine bizleri reddi hakim talebinde bulunmak zorunda bırakmıştır. Keşif tutanağına da ihtirazı kayıt koyarak keşfi kabul etmediğimizi beyan edip keşfin yenilenmesi talebinde bulunduk. Hakim Murat Yüksel aynı zamanda İkizköylülerin de adalete olan güvenini sarsan tavır ve uygulamalarıyla hakimlik mesleğine de zarar vermiştir.
Son yıllarda, kendilerini yurttaşların ve yasaların üzerinde gören Hakimlik uygulamalarıyla sıkça karşılaşmaktayız. Son 15 yılda ;
-Hakimlik savcılık sınavında yazılı sınav barajının 70’den 50’ye düşürülmesi,
– Avukatlıktan Hakimliğe geçişte objektif ölçütlerin kullanılmaması,
-Hukuk fakültesi sayısında kontrolsüz bir artış olması,
– Hâkimlikte derece -sınıf yönteminin kaldırılarak mesleğin başındaki tecrübesiz-liyakatsiz Hakimlerin büyük kentlerde ve önemli mahkemelerde görevlendirilmeleri,
-Ve de en önemlisi Adalet bakanlığının denetiminde -kontrolünde olan bir Hakimler Savcılar Kuruluyla yargının bağımsızlığını yitirmesi sonucunda;
Adalet Bakanlığı Akbelen davası keşfindeki gibi skandallarla sık sık karşılaşacak ve Türkiye “ Adil yargılanma hakkı ihlalleri“ nden dolayı tazminat ödemek zorunda kalacak gibi gözükmektedir.
Akbelen keşfinde yaşadığımız üzücü ve halkın adalete olan güvenini sarsıcı olayların bir daha yaşanmaması için adalet bakanlığının ilgili Hakim hakkında derhal soruşturma başlatması gerekmektedir. “