Mazlumdur yurdumun insanları…
Mahcuptur, yanlış yapmaktan çekinir.
Misafire en güzel eşyalarını sunar…
En güzel yerlerde yatırır.
En güzel yemeklerini verir…
Misafir ise, yurdum insanını;
Kendine kul sanır.
Ezmeye, horlamaya başlar.
Onu yok sayar…
Kendisine uşak sanır…
Hem tarlada, hem cephede mücadele eder…
Üzümünü, salkımını misafir yer…
Bir zabit ise derin düşüncelerde…
Mücadele eden, sakatlanan ve ölen yurdum insanı…
Her şeye layıksın yurdum insanı…
Gözlerindeki nuru dışarı yansıt…
Sen her şeye layıksın diyen bir zabit…
Sarı saçları rüzgârla dans ederken;
Mavi gözleri ufkun ötesiyle dans ediyor…
Fikirleri, düşünceleri her dışa yansıdığında;
Kendi ülkesinde sürgün yiyen bir zabit…
Emredersin diyerek muzaffer olan zabit…
Her sürgün onu yüceltirken;
Sürgün edenler küçülmekte…
Düşünceleri ve fikirlerini dışa vurduğunda;
Yeni sürgünler gelip peşi sıra…
Emredersiniz der muzaffer zabit…
Aslında sürgün diyenler ölüm fermanı der gibi…
Yeni sürgünlere, görevlere iter onu…
Yaratan ise; zabitini muzaffer kılar…
Yeni büyük zaferlere…
Şikâyetçi değildir dese de…
Yalnız KURT…
Tek üzüntüsü anlaşılmamaktır…
Yurdum insanı eller üstünde olmaya layıktır…
Ne yapsa azdır diyerek;
Sevgi ile ölüme atılmıştır…
Silah arkadaşları ve askerleriyle…
Resul ocağıdır onun dostları…
En iyi bildiği yiğit meydanında…
Bu meydanı her babayiğit çıkamaz…
Çıksa da Mustafa Kemal ATATÜRK gibi tarihe imzasını atamaz.
GEÇMİŞTEN BUGÜNE YALNIZ KURT OLMAK HERKESE NASİP OLMAZ. TARİH YAZMAK YALNIZ KURT OLABİLME SEVDASINDADIR. HERŞEY RAĞMEN VAR OLMASINI BİLENLERDİR. TOPLUM ONU ANLAMASA BİLE… NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
KAYNAK: HAİNLİĞİN SINIRI YOKTUR – MURAT AKBAŞ – TOGAN YAYINCILIK