Cumhurbaşkanı Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın bir gün NATO üyesi olması noktasında ümitli fakat ittifak çatısı altında tüm kararların oy birliği ile alındığı gerçeğini de unutmuyor.
4 Nisan 1949’da, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başkenti Washington D.C.’de imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 10. maddesinde, Avrupa’dan bir devletin NATO’ya dahil edilebileceğine hükmediliyor. Fakat bazı şartlar dahilinde:
“Taraflar, bu Antlaşma’nın ilkelerini geliştirebilecek ve Kuzey Atlantik Bölgesinin güvenliğine katkı yapacak durumda olan herhangi bir Avrupa devletini bu Antlaşma’ya katılmaya oy birliği ile davet edebilirler.”
Bu maddede bir ülkenin NATO’ya ‘katkı yapabilecek durumda’ olması kriter olarak sunulurken, ‘oy birliği’ ifadesi ile ittifaka üye olan 32 ülkeye ‘veto’ hakkı tanınıyor.
Sınır sorunları olan, bunu barışçıl yollarla çözemeyecek durumdaki ülkeler, NATO’nun 5. maddesi uyarınca ittifakı olası bir savaşın içine çekeceğinden, birliğe üye ülkeler genişleme sürecinde daha temkinli politikalar güdüyor.
Örneğin, Rusya ile 2008’de yaşadığı savaş ve Abhazya-Osetya sorunları nedeniyle Gürcistan’ın NATO üyeliğinde ilerleme kaydedilmedi.
Yine Şubat 2022’de Rusya’nın geniş çaplı işgalinin ardından Ukrayna’nın NATO’ya dahil olma talebi, birliği aktif bir çatışmaya çekeceği ihtimaline karşılık rafa kaldırıldı.
NATO’nun eski genel sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilmesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu, fakat “savaş sona erene kadar bunun gerçekleşmeyeceğini” söylemişti.
Peki, Güney Kıbrıs’ın üyeliğinin önünde ne gibi engeller var?
Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, perşembe günü yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs’ın silahlı kuvvetlerinin ABD desteğiyle askeri ittifakın standartlarına getirilmesi için gerekli eğitim ve teçhizatı aldıktan sonra NATO üyeliğine başvurabileceğini belirtti.