Birkaç Yılda Bir Yeni Bir Gergeden Alt Türü Yok Oluyor!
Dünya'nın en büyük koruyucu kuruluş ağı olan Uluslararası Doğanın Korunması Birliği (IUCN), Batı Siyah Gergedanı olarak bilinen Diceros bicornis longipes türünün son bireyinin de ölerek soyunun tükendiğini ilan etti.
Bu canlı, Siyah Gergedan'ın bir alt türüydü ve Afrika'da yaşamaktaydı. En son 2006 senesinde görülmüştü ve sonrasında yapılan hiçbir çaba, alt türü yeniden tespit edebilmemize yetmemişti.
Uzun yıllar IUCN tarafından "kritik olarak tehlike altında" olarak ilan edilen Batı Siyah Gergedanı, tükenme ile var olma arasında gidip geliyordu. IUCN'den Simon Stuart şunları söylüyor:
Eğer ki tarafımızdan defalarca talep edilen önlemler uygulanmış olsaydı, Batı Siyah Gergedanı ile Kuzey Beyaz Gergedanı'nın kaderleri çok daha farklı olabilirdi.
Dallas Safari Kulübü isimli bir Texas avcı grubu, bir siyah gergedan avlama izni çıkarmak için başvuracaklarını açıkladığında büyük tepki toplamıştı. Grup, açıklamasında bu av sonucunda canlıyı tespit edip kurtarabileceklerini iddia etmişti.
1960 senesinde yaklaşık 70.000 Siyah Gergedan yaşamış olduğu tahmin edilmektedir. Günümüzde bu canlılardan sadece 4.000 adet civarında birey hayattadır. Bunun tek sebebi ise, insanların boynuzları için gergedanları avlıyor olmasıdır.
Silahlı Korumalarla Gezen Beyaz Gergedan!
Java gergedanı olarak bilinen bir gergedan türünün sonuncusu 2012'nin Ekim ayında Cat Tien Ulusal Parkı'nda bacağına bir kurşun sıkılmış ve boynuzu sökülmüş şekilde ölü bulundu ve böylece soyu tükenmiş oldu.
Eğer ki 50 milyon yıldır var olan bu türleri boynuzları için vahşice katletmekten vazgeçmezsek, gergedan ailesi bu yüzyılın sonunu göremeyebilir. Teknolojinin gelişmesi sebebiyle boynuz kaçakçılarının işi çok kolaylaştı ve sadece 2011 yılında, sadece Güney Afrika'da 776 gergedan boynuzu için öldürüldü. Kaçakçılar, yarı otomatik silahlar, Afrika ülkelerinin ordularından çaldıkları gece görüşü gözlükleri, GPS ve benzeri aletler kullanıyorlar. 2011 yılında Güney Afrika'da 14 kaçakçı korucular tarafından vurularak öldürüldü.
İşte son kalan beyaz gergedanları korumak için alarma geçen Afrika ülkeleri (özellikle de Tanzanya), bu gergedanları korumak için 22 kişiden oluşan silahlı bir takım kurdu, kilometresi başına yaklaşık 20.000 dolara mal olan güneş enerjili çitler inşa etti. Elbette bunlar Afrika tarafından karşılanamayacak kadar pahalı ürünler, dolayısıyla İngiltere'den gönüllülerin bağışladıkları paralarla kurulup sürdürülmekte.
23 Ekim 2014'te Suni isimli 34 yaşındaki erkek beyaz gergedanın da ölmesiyle, Dünya üzerinde sadece 1 tane erkek beyaz gergedan kaldı…
Bu Fotoğrafta Bir Eksik Var…
Aşağıdaki fotoğrafta bir eksik var. Ve o eksiğin sebebi bizim doymak bilmeyen vahşetimiz ve kibrimiz. Bakalım eksiği bulabilecek misiniz?
İnsandan başka hiçbir avcısı bulunmayan gergedanların boynuzları, diğer hayvanların kemikli boynuzlarının aksine sadece keratinden oluşur. Bu boynuzların Asya'da, bilimsel yönteme dayanmayan alternatif tıp dahilinde ve özellikle Yemen'de bıçak kabzası üretiminde kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan şekilde Geleneksel Çin Tıbbı'nda "afrodizyak" etkili olduğu iddia edilmektedir. Hatta ateş düşürücü ve kasılmaları geçirici etkisi olduğu da iddia edilmektedir. Bunların hiçbirinin bilimsel geçerliliği bulunmamaktadır.
Gergedan boynuzlarının ne sıklıkla söküldüğüne dair net veriler bulunmamaktadır. Çünkü yoğunlukla Güney Afrika'da süren bu kaçakçılığı yapanların sadece %3'ü yakalanabilmektedir. 2010 senesinde 333 gergedanın, 2011 yılında 448 gergedanın, 2012 senesinde ise 668 gergedanın boynuzlarını çalmak amacıyla öldürüldüğü tespit edilmiştir. Bu kaçakçılığı durdurmak için birçok girişim olduysa da, altyapı yetersizliklerinden ötürü bunun önüne geçilememektedir.
Sonuçta evrimsel sürecin zorlu sınavlarından geçip günümüze kadar ulaşabilmiş bu ilginç canlıların soyu, insanın şahsi zevklerinden ötürü tehdit altındadır. Hatta 2013'ün Mayıs ayında yapılan Uluslararası Doğanın Korunması Birliği toplantısında son örneği 2006 yılında görülen siyah gergedanın soyunun tükendiği resmi olarak ilan edilmiştir.
Bu katliamın suçlusu biziz.
Artık üzerimize biraz yük almanın vakti gelmedi mi?
kaynak: evrimağacı.org