Site icon Söz Gazetesi

Egzotik diplomasi

Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki tatil kenti Şarm el-Şeyh, 13 Ekim 2025’te Ortadoğu barışı için tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’yle birlikte 20’den fazla ülkenin liderinin katıldığı Gazze Barış Zirvesi, bölgedeki ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve yeniden inşa sürecinin uluslararası denetime alınmasını amaçlayan bir deklarasyonla sonuçlandı.

Zirveden çıkan sonuç

Zirve sonunda ABD, Mısır, Katar ve Türkiye tarafından imzalanan “Gazze’de Kalıcı Barış ve Refah İçin Ortak Bildiri”, bölgede tam ve sürekli bir ateşkesinsani yardım akışının kolaylaştırılması, ve yeniden inşa fonunun oluşturulması hedeflerini içeriyor.

Deklarasyonda ayrıca “İsrailliler ve Filistinliler eşit haklara sahip olmalıdır” ifadesiyle iki devletli çözüme dolaylı destek verildi.

Netanyahu’ya Erdoğan engeli

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, zirveye davet edilmesine rağmen katılmadı.

The Guardian’ın haberine göre Netanyahu’nun katılımının Erdoğan tarafından tepkiyle karşılandığı ve Mısır’ın daveti iptal ettiği bildirildi.

Bu gelişme, zirvenin tonunu daha çok Arap ve İslam dünyasının öncülüğünde diplomatik çözüm arayışı yönüne çevirdi.

Trump: “Bu noktaya gelmemiz 3.000 yıl aldı”

ABD Başkanı Donald Trump, imza töreninde yaptığı konuşmada hem ciddi mesajlar hem de kendine özgü üslubuyla dikkat çekti.

·       “Bu noktaya gelmemiz 3.000 yıl aldı. Ama sonunda buradayız.” diyen Trump, salonda sık sık kısa süreli kahkahalara neden oldu.

Trump ayrıca, “Ortadoğu’da barışı sağladık” ifadelerini kullandı.

Erdoğan: “Eşit haklar sağlanmadan barış kalıcı olamaz”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve konuşmasında adil çözüm vurgusu yaptı:

·       “Filistinli çocukların güvenliği, İsrailli çocukların güvenliği kadar değerlidir. Eşit haklar sağlanmadan barış kalıcı olamaz.”

Sisi: “Barış için son fırsat”

Ev sahibi Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, zirveyi “barış için son şans” olarak tanımladı.

·       “Ortadoğu halklarının geleceği, bu barışın başarısına bağlıdır.”

Gelecek adımlar: 2026 Kudüs Barış Konferansı

Deklarasyonda taraflar, ateşkesin ardından “Gazze Yeniden İnşa Konferansı” ve 2026 yılı içinde “Kudüs Barış Konferansı” düzenlenmesi için mutabık kaldı.

Ayrıca, FIFA’nın Gazze’de spor altyapısının yeniden inşasına katkıda bulunacağı duyuruldu.

Sonuç: Umutlu başlangıç, zorlu yol

Şarm el-Şeyh Zirvesi, uzun süredir süregelen çatışmaların ardından diplomasiye yeniden alan açtı.

Trump’ın renkli üslubu zirveye farklı bir hava katarken, uzmanlar uygulamanın sahada karşılık bulmasının zorluklarına dikkat çekiyor.

Uluslararası Kriz Grubu’ndan Lina Haddad, süreci şöyle özetledi:

·       “Bu deklarasyon diplomatik açıdan önemli bir adım, ancak sahadaki dengeler hâlâ kırılgan.”

Ateşkes tehlikede

Şarm el-Şeyh Zirvesi sonrasında resmî ateşkes anlaşmasına rağmen Gazze’de sığınak bölgeleri dahilinde İsrail ordusu tarafından ateş açıldığı ve Filistinli sivillerin yaşamını yitirdiği haberleri geliyor.

Hamas’tan ateşkesi ihlal iddiası

Hamas sözcüsü Hazem Kasım (Hazem Qassem) kısa süre önce yaptığı bir açıklamada, İsrail’in ateşkesi ihlal ettiğini ve “kurşun, bombalama” gibi eylemlerle birden fazla sivilin hayatını kaybettiğini savundu.

Hamas ayrıca, ateşkes metninin uygulanması, İsrail’in askeri faaliyetlerini durdurması ve insani yardım yollarının kesintisiz açılması çağrısında bulundu. Reuters’ın daha önceki bildirisine göre, Hamas önceki açıklamalarında, ateşkesi bitirme anlaşması sağlandıktan sonra bile İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Ateşkesin kırılganlığı

Zirvede atılan adımlar sembolik olarak büyük önem taşısa da sahada yaşanan bu gelişmeler ateşkesin kırılgan doğasını açığa çıkarıyor.

Yeniden inşa

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Filistin’deki Özel Temsilcisi Jaco Cilliers, Gazze’de yeniden inşa çalışmalarının maliyetinin ne kadar olacağına dair bir tahminde bulunmak için Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası tarafından ortaklaşa yürütülen Geçici Hızlı Hasar ve İhtiyaç Değerlendirmesinin (IRDNA) yaklaşık 70 milyar dolara ihtiyaç duyulacağını tahmin ettiğini bildirdi.

 

 

kaynak:kapsül.com

Exit mobile version