Sevgili Seçmenim,
Öncelikle sizden beş-altı yıl uzak kaldığım için özür dilerim, belki çoğunuz daha önce bizi görmemiş olabilir, bizi bilmez, tanımazsınız ancak sizden biriyim ve aranızdaydım ama işte bir gün olsun milletvekiliğine aday olacağımı gerçekten bilmiyordum ya da tahmin etmiyordum, bilseydim emin olun ki sizin iyi ve kötü günlerinizde yanınızda olacaktım. Nasıl oldu da bu konuma geldiğime bende inanamıyorum ama her şey kısmet bazen ayağına gelir, bazen paraşütle gelir, bazen transfer, bazen atamayla oluyorsun nasıl olup bittiğine herkes şaşırır.
Ah bu kafam bazen ilerisi için çalışmaz, neyse ki bize ayrılan bir zaman var ki öylece sizin gönlünüzü alırım ve biraz daha gayret etsem gönlünüze taht bile kurarım, işin raconunu öğrendik.
Şu seçim yaklaşınca bana vakit ayırıp bu mektubumu okuyacak zamanı ayırdığınız için gerçekten size teşekkürlerimi, hürmetlerimi sunuyorum eyvallah diyorum ve yüce Allah’tan size bu seçim gününe kadar önemli oylarınıza nail olabilmek için ömrünüzü uzatsın niyazında bulunurum gerisini Allah’ın takdirine bırakıyorum ama şu seçim gününe kadar aman ha sağlığınıza mukayyet olun size bir şey olmasın.
Beni soracak olursanız bence ne siz sorun ne de ben anlatayım; düğün, dernek, cenaze, hasta ziyareti derken neredeyse ayağımdan ayakkabılarımı çıkaramıyorum. Ama olsun sayılı günlerdir, çabuk geçer ondan sonra ayağımı bir uzatırım artık nereye kadar uzanırsa uzansın. Ve şimdi büyüklerinize sarılıp, kucaklayıp, ellerinden öper, çocuklarınızı gözlerinden, sümüklü de olsa burunlarından öperim ve inanın bana öyle geliyor ki sanki hayatımda çocuk görmemişim gibi tüm çocuklarınızın saçları o kadar güzel geliyor ki bana okşayıp duruyorum, biliyorum ki geçici bir durumdur siz hiç meraklanmayınız.
Sizden tek ricam, şu aşamada evlenme çağına gelmiş olan evlatlarınızın mürüvvetini görün, düğünlerini yapın ve lütfen bizi davet edin haberimiz olsun, hemen ekibimle kalabalık bir grup olarak gelir sizin düğününüzü şenlendiririz, ha davet etmeseniz de biz yine size sürpriz yapar kapıdan bacadan girer düğünlerinizde, nikahlarınızda hazır bulunup çok büyük bir kitleye boyumuzu, kilomuzu göstermiş oluruz.
Yoğunluktan bu ülkenin fakirleri ancak şu aşamada aklıma gelir; çarşı, pazara, derneklere, sendikalara, cemiyetlere, camilere, kiliselere, cemevlere, ziyaretlerde bulunur, canlıya, cansıza tek tek uğrarken akşam oluverir zaten. Neyse ki bunların hepsi bizi daha önce görmedikleri halde yüzümüze bakıyorlar, tokalaşıyorlar, ne temiz ve saf yürekli halkımız varmış.
Bu mektubu yazarken inanın kafam yerinde değil aklımda bin bir türlü cin cirit atıyor; kimi Şeytani, kimi Rahmani ama siz meraklanmayın ben onları takip ediyorum çarpma tekniklerini öğreniyorum ondan sonra onları dağıtmayı bilirim.
Ev halkı, çoluk çocukları soracak olursanız, çocuklar iyidir, zaten çabamız onlara ve torunlarımıza yetecek kadar bir gelecek sağlamaktır. Eşimiz ise Allah nazarlardan saklasın cicim aylarında bile bu kadar aşk ve sevgimiz olmamıştır, öyle bir görünüyoruz ki Leyla ile Mecnun olmuşuz, el ele her yerdeyiz, bazen o kadar tesadüf oluyor ki aynı renkten giyiniyoruz, herkese itinayla çok mutlu bir aile tablosu sergiliyoruz ve bazen o kadar destek oluyor ki Hürem’in, Sultan Süleyman’a böyle bir desteği olmamıştır, gönülden tebrik etmek gerek sırtımız yere gelmez Allah’ın izniyle.
Neyse fazla uzatmayayım bu işler anlat anlat bitmez, unutmadan açılışlara özellikle önem veriyoruz, kasap bile olsa o kurdeleyi keserken inanın o kadar gurur duyuyorum ki sanki 500 kişinin istihdam edeceği bir iş merkezinin açılışını yapıyorum, çok farklı bir duygu anlatması çok zor, o sırada şehrin delileri gelmez mi, onlar bile o kadar tatlı, şirin geliyorlar ki bize, sevesimiz geliyor, ben bile bazen kendime inanamıyorum, sonra diyorum ki sayılı günlerdir bunlar, hepsi geçecek der ve hemen kendimi toparlarım hem de her türlü. Endişeniz olmasın.
Oylarınızı bize verin.
Saygılarımız ve sevgilerimizle.