Genel

Afganistan’da kaçırılan Abdulrauf ve Türkmenler Türklerden destek bekliyor

    Afganistan’ın kuzeyinde yer alan tarihi Türk bölgesi, Afgan Türkistanı yada Güney Türkistan olarak da bilinen bölgenin Belh ilinde, Türkmen iş insanı Muhammed Nebi Mustafa’nın, 9 yaşındaki ilkokul öğrencisi oğlu Abdulrauf Mustafa, fidyeciler tarafından 2020 yılının Ekim ayının sonlarında okul yolunda kaçırıldı.

  Fidyeciler aileden çocuğa karşılık 1 buçuk milyon Amerikan doları istedi. Fidyeciler paranın zamanında ödenmemesini öne sürerek aileden 2 milyon Amerikan doları talep etti. Nebi ailesi önce Belh Valiliği ve emniyet müdürlüğüne başvurdu.

    Aile’nin talepleri ile ilgilenilmemesi üzerine Belh Valiliği yanına Adalet Çadırı kuruldu. Adalet Çadırı’nda gündüz eylemler, basın açıklamaları ve konuşmalar yapılırken, gece yöre halkı tarafından nöbet tutuldu. Türkmenlerin Afganistan’da eşit yurttaşlık hakkı, güvenlik ve adalet istemeleri ve eylem düzenlemeleri diğer halklarında dikkatini çekti. Önce, Afganistan’ın önemli sınırları ve yolları Türkmenlerce kapatıldı.

  Başkent Kâbil ve Mezar-ı Şerif başta olmak üzere pek çok şehirde yürüyüşler düzenlendi. Akça gibi diğer Türk bölgelerinden Adalet Çadırı’na destek ziyaretleri yapıldı.

   Hazara, Peştun, Pencap, Fars, Özbek, Tacik ve diğer Afganistan halkları da Türkmenlerin eylemine destek veren açıklamalar yaptılar, sosyal medyada videolar, yazılar ve fotoğraflar paylaştılar. Bunun üzerine Afganistan televizyonları bölgeden canlı yayınlar ve özel programlar yapmaya başladılar.

   Türkmenlerin eylemlerinin dünyaya duyurulması için bölge Türkmenlerinden Feizullah Türk tarafından Türkmen Sesi 17 ve Gül Muhammed Yari tarafından Türkmen Yari Youtube ve Facebook kanalları kuruldu. Adalet Çadırı bu iki kanal ve Ragıp Kamil İlbeyi tarafından kurulan Erkin Ses aracılığıyla dünyaya tanıtıldı. Afgan güvenlik güçleri Abrulrauf’un bulunmasında yetersiz kaldı.

   Özbek General Raşid Dostum’dan destek istenmesine rağmen onlar da bugüne kadar çocuğu bulamadı. Türkmenler Türkiye’den de destek istediler.

   Zira 2020 yılı Mayıs ayında Kenya’dan Somali’ye kaçırılan İtalyan Silvia Constanza Romano, Türkiye İstihbarat Örgütü MİT operasyonuyla kurtarılmıştı.

     İtalyan bir rehineyi Somali’den kurtaran MİT, 7 milyonu aşkın Türk’ün yaşadığı Güney Türkistan’da Abdulrauf’u fidyecilerin elinden kurtarabilirdi. Bu umutlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türkiye’ye seslenildi. Türkiye’deki Türkistanlı sivil toplum örgütleri de çeşitli girişimlerde bulunsalar da henüz olumlu bir yanıt yada sonuç alınamadı.

   Afganistan kuzeyde iki Türk devleti, Türkmenistan ve Özbekistan ile sınır komşusu. Ancak her ikisinden de herhangi bir destek girişimi gerçekleşmedi.

   Şu önemli bir gerçektir ki Afganistan Türkleri ile en çok ilgilenen ülkelerin başında Türkiye Cumhuriyeti, Türk sivil toplum örgütleri, Türk hayırseverler, dernekler ve dini cemaatler geliyor. Afganistan hükümeti bölge halkının sorunlarının daha hızlı çözülmesi için Cevizcan Vilayetinin; Karkın, Hamiyat, Mengecik, Belh Vilayetinin; Şor Tepe ve Devletabad, Faryab Vilayetinin; Karamkul ilçesine Türkmen kaykamamlar atadı.

   Cevizcan Valiliği Özbeklere verilirken Cevizcan Vali Yardımcılığına Türkmenlerden Kadir Maliya atandı. Tüm bu gelişmeler ışığında, Güney Türkistan Türkmenleri birlik ve mücadelenin önemini kavradılar. Hükümet ve aracılar tarafından çeşitli vaatlerde bulunulsa da Abdulrauf bulunana kadar Adalet Çadırı’nın sökülmeyeceğini açıkladılar.     Belh ili çevresinden il merkezine geniş çapta katılımlar gerçekleşecek. Belh’e gelemeyenler ise bölgelerinde eylemler düzenleyecek. Neden Türkiye’den destek isteniyor? Türkiye’de Türk milliyetçiliği yapan, Turan ve Türkistan ülkülerini siyasi propaganda yapan çeşitli siyasi partiler ve yüzlerce irili ufaklı STK’lar bulunuyor. TRT başta olmak üzere Oğuzlar’ın tarihi üzerine Selçuklu, Osmanlı dizileri yapılıyor.

    Türkistan ne kadar Türkmen yurdu ise Türkiye ve Azerbaycan’ın da o kadar Oğuz Türkmeni olduğu bir bölümde defalarca vurgulanıyor. Bu diziler Turan ellerinde heyecan yaratıyor. Tarih odaklı diziler Orta Asya ve Suriye – Irak Türklerini heyecanlandırıp ‘Acaba Turan Birliği kurulacak mı?’, ‘Büyük Türkistan şimdi mi?’, ‘Türk birliği kuruluyor mu?’ gibi soruların sorulmasına, Emeviler, Abbasiler, İran, Çin, İngiltere, SSCB ve Rusya, eliyle ezilen, sindirilen, aslı unutturulmaya çalışılan, nice katliamlara uğrayan Oğuz Türklerinin yüreğinde; ‘Türkiye bize baş olacak!’, ‘Turan kurulacak Türk’ün esareti bitecek’, ‘Türklerin birlik ve kardeşliği kurulacak’ umutları yeşeriyor.

   Televizyon dizileri insanlara umut verse de gerçekler bunun aksini söylüyor. Bu ise Türkmenlerde hayal kırıklığına neden oluyor. Yıllarca çeşitli siyas parti ve legal örgütlenmelerde görev alan, hizmetler yapan Türkmenler, söylemler ile eylemlerin başka olduğunu yıllar sonra anlıyor. Bu ise SSCB’nin açtığı yaralardan daha ağır bir acı! Bizler çeşitli savaşlar ve onlarca acılar yaşamış, dünyanın bin bir bucağına dağılmış Türkleriz. Anadolu ellerinde, bugünkü Türkiye çeşitli beyliklerin, Bizans, Roma, Rum ellerinin, Selçuklu, Artuklu, Safevi, Osmanlı, Karamanlı ve nicesinin bilgi ve birikimi ile bugünkü halini aldı ve aşamalardan geçip deneyimine tecrübe katmaya, güçlenmeye devam ediyor. Ancak biz Türkistanlılar, acılar, savaşlar, horlanma ve aşağılanmalar yaşadık. Her birimizin Türkiye’de ya bir yakını var yada kopmaz bağlarımız var. Türkiye bizlerin de yurdudur çünkü Türkiye tüm Türklerin ana yurdudur. Türkistan ise Türkiyelilerin ‘ata yurdudur’. Bu nedenle de Güney Türkistanlılar başta olmak üzere, İran Türkmensahralılar, Türkmenistanlılar, Uygurlar ve tüm mazlum Türkler, ezilmiş halklar Türkiye’den destek bekliyor. Bu vesile ile bizler de seslenmiş olalım; Ata topraklarına sırtını dönme, Tarihini ve gücünü unutup elden medet umma, Herkes şimdi bitti derken nice yiğitler çıktı bağrından hatırla, Alparslan da bizim, Ertuğrul Gazi’de, Osman Bey’de bizim Sultan Vahidettin de, Enver Paşa, Kazım Karabekir de bizim, Mustafa Kemal Atatürk’te…

    Bırak artık ayrılık türküleri söyleyip ele el açmayı, Kucaklaş ey Türk oğlu, Oğuz Han’ın at teptiği eller ile, Yaklaş ey Türk oğlu, Mete Han’ın güreştiği, Hoca Ahmet Yesevi’nin talebe yetiştirdiği, Dede Korkut’un soy soylayıp, boy boyladığı eller ile Var Türkistan’a gel Turan’a ey Türk oğlu, Seni görüp şad olunca birlikte söyleyelim; ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ Ragıp Kamil İlbeyi

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.