Site icon Söz Gazetesi

Çevremiz ve Yerküremiz

Yaşam nasıl Yerküreye damgasını vurduysa,

Doğal olaylar da insanlık tarihinde öyle belirleyici roller oynadı;

Ama insanlar bunun her zaman farkında olmadılar.

İnsanoğlunun sahneye çıkışında

Ve arka ayaklarının üstünde dikileli çok olmamıştı.

Ama kendinden önceki hiçbir türün yapamadığı kadar alt üst etmişti.

Bu masalımsı. Dünyayı.

Kendi kısacık ömrünün dışındaki süreleri kavrayamaması

Gözünü kör etmişti..

Yaşadığımız gezegen açısından

Her hangi bir şeyin iyi veya kötü sayılamayacağını bilmemiz gerekiyor.

Çevreden bahsederken aslında kendimizi, kendi hayatımızı,

Türümüzün geleceğini ortaya koyuyoruz.

Dünyanın pek çok yerinde yapılan tahribatlar,

Bilinçsiz orman kesimi, suları kurutmamız.

Kirletmemiz geleceği tehdit ediyor.

Atmosferin ısınması en hassas bölgelerde felaketlere yol açabilir açmaktadır da.

Ama hepsinden önemlisi yakında su sıkıntısının baş gösterecek olması.

Sorun daha şimdiden önüne geçilemeyecek bir boyutta.

Yeraltı sularının yeryüzüne çıkarılma hızı,

Kaynaklarının kendini yenileme hızından daha yüksek.

Hayatın kaynağı olan su kirlenerek ya da buharlaşıp uçarak,

Çok kısa süre içinde altından daha değerli bir madde haline gelecek;

Bu da göründüğü kadarıyla pek çok çatışmayı,

Savaşı ve insanların kitleler halinde göç etmelerine yol açacaktır.

Vakit geç mi?

Henüz vakit geç değil.

Mevcut durumun iyice kötüleşmesini engelleyebilir insanoğlu.

Ve bunun için gerekli olanaklara sahiptir.

Üstelik daha geri veya doğal bir yaşam tarzına dönmemiz gerekmiyor.

Politik, özelliklede ekonomik seçimler var insanoğlunun önünde.

Uçsuz bucaksız evrende kaybolmuş bir gemideyiz.

Üstelik kurtarma sandalımızda yok…

Ve gidecek başka bir gezegenden şuan gözükmüyor.

Muhteşem bir cennettir. Bu mavi Gezegen.

Ama bir o kadarda narin ve de kırılgan.

Bunu korumak özen göstermek biz insanoğluna düşüyor.

Exit mobile version