CHP 3.Aralık konferansında, milli olmadığını ve küreselci olduğunu ve bunu bu konferansta da kullandığı kavramlarla ve J. Rifkin gibi seçilmiş küreselci insanlarla, küreselciliğin karekterine uygun olarak organize ettiğini görürsünüz.
CHP’nin düzenlediği bu 3 Aralık konferansını iyice analiz ettiğinizde, CHP bu seçtiği küreselci 70 kişilik bir kadroyla insan odaklı bir sistemi değil, küreselciliğin tabiatına uygun olarak, insan ve vatandaş iradesini değil, insanları ülkelerinde mal sahibi olan vatandaş olarak değil, insanları ülkelerinde bile kiracı olması istenen bir mantıkla ve dijital dünya da da insanın sahip olma güdüsünün insanlar içinde küresel güçlerin lehine yok edilmesi dizaynını ve bunları ülkedeki tüm vatandaşların kafalarına bu küreselci mantıkla bir format atmak isteyerek ve tüm bu sistemin insan üstü bir kabiliyetle(uluslararası süper kapitalistler) yönetilmesinin geçerliliğini savunanarak, Türkiye ‘yi bu konferansta bir küreselci dizayn etme tavrı çizmiştir.
Bu konferansta, K. Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiği gibi bir CHP iktidarı Türkiye ‘nin başına geçerse, o zaman küreselci 70 kişilik siyaset üstü bir iradeyle CHP Türkiye ‘yi dizayn edecek ve yönetecek bu dış üretimli teknokrat bir kadroyla ki bu kadro siyaset üstü kararları siyasetçiler için çizebilecek ve karar alabilecek bir niteliğe kavuşturacak hissi vermeye çalışılmıştır.
Bunun adı ise bir ülkede, seçmenin irade ve taleplerini hiçe sayarak siyasete, siyaset üstü gibi kavramlar kullanarak yapılan küreselci bir darbe demektir.
Bunun adı siyasette siyasiler için TBMM dışından karar alınmasıdır.
Bu anlayış, seçimlere vatandaş ve siyasi partiler olarak gitmeninde ve oy kullanma gibi vatandaşlık görevlerini yapmanında bir türlü gereksizliğini yansıtmaktadır.
CHP’nin bu, bugünkü küreselleşmeci anlayışı ile eğer iktidara gelirse, gerçekte, Türkiye ‘de ki bütün denetimi ve kararları 70 kişilik küreselci komiserlere bırakması, ülkede demokrasiyi ve meclis içi ve dışı demokratik denetimi ve gelişmeyi esas olarak özünde kurumsal olarakta engellemek istemesi demektir.
Yani bunlara göre, bugünkü küreselleşmeclerin ideolojisi olan insan ve kurumlar olarak herşeyin pandemide de bunun küreselcilerce testi yapıldığı gibi dijital olarak denetleneceği, yönlendirileceği, kurumların bile gereksizleşeceği ve yönlendirileceği için iktidar için kişisel ve toolumsal iradeyi yansıtabilen seçimlerde gereksizdir demektir.
Çünkü bu, bugünkü CHP’nin yeni vizyonuna göre zaten sözde seçimlerde seçilen siyasi irade, küresel odakların Türkiye komiseri olan bu 70 kişilik kadro tarafından yönetilecek ve yönlendirecek olacağı için de, Türkiye adına her türlü kararı alabilecek olan bu küreselci üst gücün temsilcileri tarafından bu şekilde Türkiye ‘de ki küreselciliğin temsilcisi olacağını konferansta belirten bugünkü CHP, bu şekilde, CHP’nin avansınıda alan küresl güçlerin Türkiye ‘de ki 70 kişilik asıl gücüde olacaktır.
Bu da esasında CHP vasıtasıyla küreselcilerin Türkiye’yi siyaseten kendiçıkarları için dizaynı demektir. CHP bunun bu konferanstaki haliyle propagandasını yapmaktadır.
Bu da Türkiye adına her türlü kararı alabilecek bu küreselcilerin, uluslararası kitlesel dizayn hareketlerini yapan vevküresel kapitalistlere yakın olan, konferanstada adı geçen bu 70 kişilik bir kadroyla, Türkiye’nin ve Türklerin ilerde belkide sadece şeklen kalabilmesi için, aynen bir küresel değirmen de ki “un” yapılması olacağının bir göstergesi olarak bir özlemi olmasının küreselci CHP tarafından bu konferansta ilan edilen, Türk Milletine hitaben kulağa hoş gelen tatlı kavramlarla kamuoyuna allanıp pullanarak servis edilen ve esasında her şerriyle milli irade karşıtı olduğu ayan beyan olan bir deklerasyonda demektir.
Bu tutum, bugünkü küreselcilik ideolojisini benimseyen bugünkü CHP tarafından, şimdiki Türk Anayası’nda ve TC’nin kuruluşundan beri temel kuruluş felsefesinde de yer alan; ulus-devlet, Cumhuriyet rejimi, hür vatandaş, demokrasi ve halkçılık, anlayışının tamamen zıttır.
Kısaca bu konferans ile CHP, CHP’nin açıkça gerçek amacını anlayanlar için açıklamış ve bir siyasi kurum olarakta tüm küresel güçler için Türkiye ‘de 70 kişilik kadro ile Türkleri küreselcilik değirmeninde iradesizleştirmek amacıyla vatandaşları manupule ederek öğüten bir değirmen misali milleti küreselciler (süper kapitalistler) için “ un” yapması istemi demektir.
Bu, bu amlamda, işte bundan sonra CHP ye oy veren veya destek veren her bir kişi veya kurum ve kuruluşun, bunlar için küreselci süper kapitalistler ( XL Emperyalizm) ile göbek bağını destekleyip kendi ülkesini Atatürk değerlerini, vizyonlarını, ilke ve devrimlerini, Türkiye’nin koşullarını ve tarihi değerlerini, jeopolitik durumunu suni olarak dışlayarak, Türkiye gerçeklerine aykırı, adil olmayan, hayalperest, vatandaş ve devlet için hüsranla sonuçlanacak olan bir anlayışla işbirlikçiliktende öte bir tutum alması da demektir.
Bunun adı, CHP tarafından Türkiye’nin bağımsızlığının bitirilmesi için küreselciliği övmek ve onlar için Türkiye ‘yi dizayn etmek demektir. Ve onlar için milleti öğütmek için “un” yapan bir değirmen olmak demektir.
Bunun adı Türkiye’nin anahtarını doğrudan küreselcilere teslim etmektir.
Türkiye’nin seçmeni işte bu yüzden, CHP’nin tüm bu küreselleşme tercihini iyi değerlendirerek bu anlayışa karşı çıkmalıdır. Ve önümüzdeki seçimlerde CHP tarafından bu kandırılma sürecine dur demelidir.
Ve buna karşıda Türkiye’de doğru bir alternatif olarak, yurtsever seçmenlerin yeni bir milli oluşum oluşturup, son 20 yıldır Türkiye ‘de oluşturulan bu karmaşık bunalımdan Türkiye ‘yi temelden kurtarmak için gerçekçi bir alternatif olarak, bugünkü iktidarın sistemsel olarak derbeder ettiği bir Türkiye’yi değil veya bugünkü CHP’nin tarafı olduğu bir küreselleştirilmek istenen Türkiye’yi değil, üçüncü ve Türkiye’ye layık bir yol olan Atatürk vizyonlu bir Türkiye’yi yaratmak için, Türkiye’nin külürel, tarihsel ve jeopolitik şartlarına ve konumuna uygun gerçek bir alternatif oluşumu oluşturmalıdır.
Peki bu nasıl olacak derseniz?Bu sorunun cevabını gerçekleştirmek ise sadece, Atatürk gibi düşünmek ve uygulamacı olmak gerekmektedir.Ve bunu yapmakta ve başarmakta uygar bir Türkiye isteyenler için ancak böyle mümkün olacaktır.
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar:Atatürk ile kalınCumhuriyetle kalınBilimle kalınAkılla kalınHoşçakalın