Site icon Söz Gazetesi

ÇİÇEKLERİ, BÖCEKLERİ YAZMALIYIZ

Bir varmış bir yokmuş

Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde küçük, güzel, sevimli  bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin dokumuş ve kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle de herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diyormuş.

Bir gün annesi kırmızı başlıklı kızı hasta olan büyük annesine gönderecekmiş. Eline börek sepeti tutturur ve sıkıca tembih ederek:

 Aman ha kızım her zaman gittiğin yoldan ayrılma ve kimseyle oyalanma.

Kızımız yola düşerken birden Kurt karşısına çıkmış ve nereye gittiği sormış, kız da büyük annesine gittiğini söylemiş. Kurt hemen içinde plan ve Büyük Oranda  Proje yapar kızı oyalamak ister amacı büyük anneyi yemek ardında küçük kızı yutmaktı.

Ve kızın dikkatini etraftaki ÇİÇEK ve BÖCEKLERE çeker.

Gerçeği söylemek gerekirse çiçekler rengârenk böceklerde öyleydi kelebekler, arılar ve bilmediğimiz çeşitli böcekler uçuşuyordu kız o kadar dalmış ki epey zaman geçmişti. 

O arada kurt ninenin evine gider ve zavallı kadını yer.

Kırmızı başlıklı kız çiçeklerle, böceklerle konuşa konuşa epey zaman geçirmiş.. Birden masum kızın aklına annesinin sözü düşer.. Annesinin tembih ettiği halde sözünü tutmadığı için çok utanır, pişmanlık duyar ve apar topar yola düşer. Büyük annesinin evine ulaşınca kılık değiştiren kurdu tanımaz ama ne yazık ki kurt birden üstüne atlar ve küçük kızı bir seferde yutar.

Ah bu çiçekler, böcekler ne kadar oyalar insanı. !

Ah bu hikâyeler, bitmeyen, tükenmeyen masallar. !

Küçükken televizyon şimdiki gibi yaygın değildi. Büyükler hep hikâyelerle oyalardı bizi. Bizde her şeye sazan gibi inanırdık Kibritçi kız, Bremen mızıkacıları, Padişahın elbisesi, külkedisi,  ne çok hikâye vardır.

Hepsi güzel, hepsi hayal. Hepsi umuttu..

Ama o hikâyelerin sadece koca bir yalan olduğu, O efsanelerin tarihin yüz karası olduğundan başka bir şey değildir.

Meğer Özeti: Periler Şeytandır, padişahlar kasaptır. Atlar ve uçan halılar füzedır, uçaktır,

Kabaklar bombadır, rokettir ve birçok şey. Çok şey.

Bir yandan,  mecliste madde madde kabul edilen dezenformasyon yasası ta 1956 yılında Demokrat Partinin  yasak Fermanı bugünde yeniden  işleme girmiş.  Kalemler özgür değil, yazarlar hür değildir..

Öteki yandan Savaş ortasında, yanı başımızda, kesilmiş kafa dolu kaynatılan kazanın yerine , kelebeklerin renkleri, kuşların ötmeleri, 2022 moda reaksiyonu yazmak gerekmiş. 

Artık gazetecilerin kalemi, savaşlarda kesilen çocukların kanlarına batırarak diğer çocukların geleceklerini yazmak  gerekmiş.

Sansür yeni bir format değildir aslında ,Abdulhamid döneminde özgürlük yoktu, her şey yasaktı ama en ilginç yasaklardan biri , bazı kelimelerin kullanılmasının yaskalnmasıydı.

Mesela gazeteler basılmadan önce yasak kelimeler varsa yazılardan çıkartılırdı ,gazete daha sonra baskıya verilirdi . Kaynaklara göre Sultan Abdulhamid sinirlerini bozan bu yasak kelimlerden ,Grev,Suikast,İhtilal, Sosyalizim, Dinamo, Dinamit, İnfilak ,Kargaşalık…..

Osmanlı İmparaorluğu sarayıyla, diliyle, Padişah Abdülmecid hortlamasıyla,yeni bir dünyaya hoş geldiniz.   

Öteki yandan İnsanı insandan ayırıyorlar

Bu sizden bu bizden kayırıyorlar

Dört kitap ne diyor anlamıyorlar

Can düşman olmuş kardaş kardaşa

Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali

Exit mobile version