Site icon Söz Gazetesi

Çocukluğumuza geri döndük!..

Belli yaşta olanların hepsi hatırlar..
70’li yıllarda bir kuyruktan diğerine girilir, ev ihtiyaçlarını almak için saatler harcanırdı..
Sigaradan tüpe, yağdan kahveye..
Aklınıza ne gelirse..
Bir de karaborsa piyasası vardı. Durumu iyi olanlar kuyruğa girmez “Hatırlı müşteri” kontenjanından malı götürürdü..
Meşhur “Türkiye’yi 70 sente muhtaç ettiler” lafının kökeni bu yokluğu dayanır..
Bugün her şey var(!) para yok..
Üstelik kuyruklar aynen devam..
Neredeyse 30 yıldır gazeteciyim, çarşı Pazar görüntüsünün değiştiğine tanık olmadım..
Kuyruklar azaldı, çoğaldı..
Pazar yerinden atık toplayanların sayısı bazen arttı, bazen eksildi..
Ama ekmek kuyruğunun bu kadar çok olduğu ender zamanlardayız..
Fırından bayat ekmek kuyruğu ayrı, halk ekmek için bekleyenler ayrı..
Geçtiğimiz günlerde Adana’nın Denizli, Barkal, Yeşiloba tarafındaydım..
Sokak satıcılarının, semt pazarlarının ve ekmek büfelerinin önünde bekleyen vatandaşları izledim..
Bir de utanmadan kuyrukların kurgu olduğunu iddia ediyorlar..
Siz şöyle Adana’nın kenar mahallelerine bir gidin bakın;
Elinde minderiyle gelen yaşlı başlı, çocuklu insanları görün. Resmen kuyrukta taburesiyle, minderiyle gelmiş oturup bekleyenler var..
Parası olan hangi vatandaş böyle bir eziyete katlanır?
Kim Pazar artıklarını toplamak için uğraşır?..
Memleket yangın yeri olmuş, emeklisi, asgari ücretlisi derken en çok da gençler perişan..
KPSS ile ilgili geçmişte yaşanan rezaleti hatırlayın;
Sorular çalınmış el altından dağıtılmış, imamın ordusunu kurmak üzere kadrolaştırılmışlardı..
Bugün de değişen bir şey yok..
Sınavda aldığın puan işe yaramıyor, imamlardan kurulu kadrolar istediğini işe alıyor, istemediğini mülakatta eliyor..
Özerk olması gereken üniversitelerde de durum aynı..
Yüksek lisans, doktora bile hocaların inisiyatifinde..
Emekli zaten gözden çıkarılmış..
Zam yağmuru altında sersemlemiş vatandaş çaresiz..
Televizyon kanallarında izliyorum vatandaşa mikrofon uzatılıyor;
Çarşıdan istediğinizi alabiliyor musunuz?..
Yaşlı bir teyze “Çerezcinin önünden geçerken sadece bakıp yutkunabildim” dedi..
Bir emekli beyefendi meyve tezgahını göstererek “Canım çekti ama alamıyorum” dedi..
Benimse bunların üstüne söyleyecek lafım yok..
Çünkü sözün bittiği tuzun koktuğu yerdeyiz!…
Bugün çocukluğumuzla ilgili iyi anıları hatırlayamıyor, yerine o meşum zamanları hatırlıyor ve bugün yaşananları görüp kahrediyoruz..
Netekim;
“Tarih tekerrürden ibarettir”

Exit mobile version