14. yüzyıl düşünürlerinden İbn-i Haldun, “ Adaletsizlik medeniyeti mahveder” der. Evet, ülke olarak adaletsiz bir şekilde ve üstüne üstlük din sömürgeciliğiyle, baskıcı bir şekilde yönetildiğimiz, yaklaşık 20 yıldır aşikar. Nitekim halkına zulüm yapan iktidar, hakkın kendisi olarak dayatması sonucu yasayı da eşitliği de ve özgürlükleri de yok edecektir…
Ne kaldı geriye, özgürlüğün, eşitliğin ve hatta yokluğun hiçliğinin olduğu bir ülkede ne kaldı geriye? Bitmeyen tükenmeyen bir var oluş savaşı, halkın sesine kulak ardı eden bir iktidar, ne varsa doğrudan, haktan yana kendisini üstün gören, yok olmanın arifesine gelen bir iktidar… Zevk-ü sefada, saraylarda dolanırken halkının Pazar yerlerinde yerlerden meyve-sebze toplamasını bile hiçe sayan bir iktidar!
Halkının ne olacağını umursamayan, kendi egoizmiyle baş başa kalacak olan bir iktidar!
Adaletin olmadığı yerde erdem de olmaz efendiler! Siz her gün gündemi değiştirmek için türlü oyunlarla karşımıza çıksanız da, bu halkın tek bir doğrusu var, tek bildiği bir şey var. Adaletin olmadığı yerde halk kendi adaletini yaratacaktır, bu kaçınılmaz bir sondur. Bunca hayatlara müdahale, bunca yaşamlara kasıt hangi din kitabında yazar, sorarım?
Tek tanrılı dinlerinin üçünde de, hak temeline dayalı bir adalet anlayışı öne çıkar, ilahi adalet er geç tecelli edeceği düşüncesi içerir. Yaradılıştan gelen hak ve özgürlüklerin korunması gerektiği, hatta sınırlar aşıldığı takdirde, zulüm edenlerin ve kul hakkını çiğneyenlerin cezalarının verileceği mesajları verilir.
İktidar kendi iktidarlığını sürdürebilmek için her türlü baskıyı ve insanlarda etkili olacak maddi- manevi değeri devreye sokarak halkına zulüm etmektedir. Biz Türk halkıyız, bizler inançlıyız ama bir o kadar da özgürlüğümüzden ve adaletimizden ödün vermeyecek kadar zeki bir milletiz… Bir milletin uyanışına tarih bir defa daha tanık edecektir, çünkü artık Türk halkı uyanmıştır!
Özgürlüğünün ve adaletinin elinden alındığını gören bir millet, elbet bunun karşılığını verecektir. Baskıyla, korkuyla, dinle sömürülen bir millete yapılan zulüm bedelini ödeyecektir. Umarım ki bu bedel bir tarihe mal olmaz ve umarım ki adalet yerini bulur, çünkü Halka zulüm, Hakka zulümdür…
