“Doğanın inanılmaz gücü/Deprem öncesi akıl almaz değişim”.
Değişim diyoruz çünkü Gezegen yaşıyor. Yaşarken yıkıyor, kurutuyor, savuruyor.
Kıtasal hareketlerdir bunlar. Bir yeri yıkarken başka bir yerde hayatı canlandırıyor.
Yıl: 1943
Yer: AmerikaKıtanın en yeni yanardağı olan El Paricutin, 1943 yılı şubat ayında düz ovada ekili olan bir mısır tarlasından kabarıp püskürmeye başlamıştır.
İlk haftasında volkan konisi 140 metre, 1 yıl sonrada bu volkanik dağ 325 metre yükselmiştir.
1952 yılında uyuyan bu yanardağ artık lav püskürmüyor. Kuzey ve orta Amerika’da batı kıyısında şimdi yüzlerce uyur halde bulunan volkanlardan biri olmuştur.(Kaynak: Yer yuvarının Araştırılması Çev. İ.Enver Altınlı )
Yıl: 2009
Yer: Türkiye
Şehir olarak Konya ovası, Yine bir mısır tarlası,
Tersi bir doğa olayı.
Gazete haberlerinde 80 metre genişliğinde 70 metre derinliğinde oluşan çöküntü alanları; birçok uzman kişi yeraltı suların aşırı çekilmesi ve bitmesine bağladı.
Bilimsel olarak bu görüşe katılmak mümkün değildir. Bilimsel bir yaklaşım da değildir.
Böyle açıklanması için 70 metre kalınlığında bir su tabakasının saf katışıksız olması gerekir.
Tıpkı Deniz yüzeyi gibi bir buz tabakası ile kaplı olması gerekirdi.
Alttaki su bitince ince buz tabakasının çökmesi gibi. Yapılan açıklamalar inandırıcılıktan uzak.
Peki, Akifer dediğimiz birimler ne oldu?
Hepsi eriyip buharlaştı mı?
Petrol, doğal gaz veya Yeraltı su amaçlı Mekanik sondaj bilgisi olan, Mekanik sondaj açtıran, Takip eden, bir uzmanın gördüğü ve geçilen birimler, Akifer dediğimiz birimler; kum çakıl, kireç taşı, Konglomera, gözenekli birimler nereye gitti?
Kaldı ki Konya ili sınırları içinde açılan mekanik sondajların çok önemli bir kısmı da susuz çıkmaktadır.
Yeraltı su kaynaklarının bitmesine bağlanırsa en fazla çökecek derinlik 5.metreyi geçmez.
Haydi, siz deyin 10.metre.
Peki, son 3–4 yılda Anamur Erdemli arasında benzer çökme olaylarına ne diyecekler?
Peki, hepimizin gördüğü ve görmek istediği cennet cehennem çukurları nasıl oluştu?
Konya İlimiz sınırları içinde oluşan, çöküntü alanları tamamen kıtasal çarpışma zonu olan ve Akdeniz sahili boyunca Afrika kıtasının dalma batma zonu ile ilintilidir.Konya Ovası Jeolojik - Jeofizik olarak yeni oluşumunu hazırlıyor. Gelecekteki vadiler bunlar. Ve tamamen tektonik kaynaklıdır. Bu olaylar gelecekteki Konya ilimizin Coğrafik / jeomorfolojik yapısını müjdeliyor.
Bir hatırlatmada, yine Konya ili sınırları içinde Ekilen tarım arazilerinde oluşan göllere ne demeli.Birkaç gün önce, televizyondaki görüntüler; Köylüler ektikleri tarlaların üstünde oluşan göllerde balık tutuyorlardı ya buna ne demeli.
Toplumu bilgilendirmekle yükümlü olan kişiler, toplumu bilgilendirirken doğru bilgilendirmelidir.