Aylardır düzenli olarak yaptığımız Kozmik Oda yayınlarında ısrarla altını çizdiğimiz konuların gündeme gelmesinin yarattığı şaşkınlığa maalesef asıl biz şaşıyoruz..
Reha Ören “Anlatmaktan değil anlaşılamamaktan korkarım” diye boşa demiyor..
ABD Başkanı Biden’in 1915 olaylarını soykırım olarak anıp, bunun Türkiye’yi suçlamak değil mağdurları onurlandırmak için yapıldığını söylemesi gerçeği değiştirmiyor…
Amaç geçmişin hesabını kapamak değil, geleceğin tasarlanması..
Bu çıkış Türkiye için ciddi bir uyarı niteliğinde..
Yıllardır konuşulan ve her fırsatta önümüze açılan bu kartın bu kez oyuna sürülmesi yeni dünya düzeni ile alakalı..
Biden’in güvenlik konferansında “Dünyanın birçok yerinde demokrasiler saldırı altında, demokrasiyi korumalı, güçlendirmeli ve yenilemeliyiz” sözleri bu düzenin tesis edilmesi ile ilgili ipuçlarını ortaya koyuyor..
Reha Ören’in sık sık gündeme getirdiği Büyük Anadolu Projesinin (ABD) ilk adımları bunlar..
Demokrasi ve özgürlük adına yeryüzünün en küçük parçasını açık pazara, insanların tamamını tüketiciye dönüştürmek üstüne kurulan sistem, böl, parçala, yönet anlayışının açık tezahürü…
Parçaladıkları ulus devletlerde etnik ve mezhep kökenli anayasalar için baskı yapan, kendi tarihlerinden çok daha eski ve kadim ulusları bölerek küçük şehir devletlerine dönüştüren batılı ülkelerin yarattığı piyasalar, bugün onları da vurmaya başladı..
Başta ABD olmak üzere gelişmiş bütün batı toplumları ekonominin artık ekonomistlere bırakılmayacak kadar değerli olduğunu ve bunun ulusal güvenlik sorunu olduğunun farkına vardılar..
Çin’in devlet kontrollü kapitalizm uygulamaları sonucu tamamen serbest piyasaya ve sermayeye teslim edilmiş gelişmiş ülke pazarlarını kontrol altına almaya başlaması batıyı yenidünya düzeni için hızlandırdı..
Dünyada olup bitenlerin Türkiye üstüne yansımalarına hem yazılarımızda hem de Kozmik Oda yayınında değiniyoruz..
Soykırımın tanınmasıyla yerelde neler bizi bekliyor?..
Geçtiğimiz günlerde Kozan’da toprak arayışına giren Ermeniler, hak sahibi oldukları iddiasıyla mahkeme açtılar. Emsal olarak da Tepebağ’da verilen yeri gösterdiler..
Bu daha başlangıç..
Yarım memleketin dört bir yanında aynı sesler yükselecek ve vatan toprağı üstünde hak sahibi oldukları iddiasıyla art arda dava açacaklar..
Yukarıda anlattığımız ulus devletleri parçalama senaryosu maalesef sahnelenmeye başladı ve biz hala susuyoruz..
Dün Tepebağ, bugün Kozan..
Ya yarın?..
Ya sonra?..