Merhabalar. Bugün size “Tetris Sendromu”ndan bahsedeceğim. Bunu biliyor musunuz? Anlattığımda daha önce benzer şeyler gördüğünüzü hatırlayacaksınız. Bu kavram bir şeyleri yapmak, başarmak bir amaca ulaşmak için hayati önem taşıyan bir noktaya işaret ediyor.
Önce bir arkadaşımdan dinlediğim bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Süleymaniye Camisinin bir bakıcısı vardır. Van’lı. Bunun babası bu küçükken bir iş için İstanbul’a gelmiş. Dönüşte de hatıra olsun diye Eminönü’nden bir Süleymaniye Cami fotoğrafı almış. Van’daki evlerinin duvarına asmışlar fotoğrafı.
Çocuk her gün o fotoğrafa saatlerce bakmış, bakmış. Babasının İstanbul’dan getirdiği o fotoğrafa büyük bir tutkuyla bağlanmış. Artık hayattaki tek ideali o camiyi görmek olmuş. Yirmili yaşlara geldiğinde de İstanbul’a gelmiş ve doğru Süleymaniye Camisi’ne gitmiş.
Camiyi görmüş. Oturmuş bahçesine bakmış, içeri girmiş, namaz kılmış, bir türlü ayrılamamış oradan. Sonra bahçesindeki yaprakları temizlemeye başlamış. Çiçeklere bakmış, öyle hiçbir şey talep etmeden, kendiliğinden. Caminin imamı fark etmiş bunu ve bakıcı olarak işe almaya karar vermişler.
Süleymaniye camisinin üst katlarında bakıcı için gizli bir oda vardır. Caminin imamı ve bakıcı dışında hiç kimse bilmez o odayı. Ona bu odayı vermişler. Ve rivayete göre İstanbul’un en güzel manzarası buradan bakınca görünürmüş. Ve böyle eşsiz bir manzaraya bakmaya nail olmak ancak büyük bir tutku ile mümkün olmuş.
İnsanlar bir aktiviteye çok fazla zaman ayırırsa bu aktivite onların düşüncelerine, zihinsel imgelerine, hayal ve rüyalarına nüfuz eder. İşte bu Tetris Etkisidir. Yüksek ilgi düzeyi ile yaklaştığınız yani takılıp kaldığınız bir aktiviteden sonuç alma ihtimaliniz çok yüksektir.
Tetris ile ilgisi de şu: Bu oyunun ilk çıktığı yıllarda şimdiki gibi istemediğimiz kadar oyun yoktu tabi piyasada ve oyunu sürekli oynayan insanlarda – beyin nasıl şartlandıysa – normal hayatları içinde de zihinsel olarak eşyaları birbiriyle eşleştirme, yan yana koyma davranışı tespit edilmiş. Ve böylece uzun süre fazla zaman ayrılan bir aktivitenin hayatımızı nasıl değiştireceği üzerine görüşler oluşturulmuş.
Newton evrenin mekanik düzenini nasıl keşfettiği sorulduğunda şu cümleyle karşılık vermiş: “Nocte dieque incubando / Gece gündüz onu düşünerek..”
Başarmak istediğimiz bir iş, ulaşmak istediğimiz bir hedef mi var.. Hayatımızı arzu ettiğimiz bir yöne doğru değiştirmek mi istiyoruz? Yapmamız gereken öncelikle bu. Düşüncelerimizde geniş yer ayırmak, harcanacak enerjiyi esirgememek, özetle kendimizi adamak.
İşte o zaman hayatınızın manzarası nasıl değişiyor, güzelleşiyor. Hayalleriniz nasıl gerçekleşiyor, şaşıracaksınız. Keyfini çıkaracaksınız.
Hadi hayal etmeye başlayın, gönülden isteyin. Hayalinizi gözünüzde canlandırın. Onun gerçekleştiği zamanlarda beklediğiniz ruh halinizi düşünün, hissedin. Keyif alın. Sevincinizi hissedin. Artık, hayaliniz gerçeğiniz. Sevgiler.