Avrupa’nın özgürleşmesi ve güçlenmeside bu konjektürden geçmektedir.
Bu son Ukrayna krizinde de görüldükü, Rusya Doğu’nun fedaisi, Çin ise patronudur.
Doğu’da ki saflaşmada, Rusya’nın Ukrayna düzleminde fiilen gösterdiği gibi, Batı’ya bir dakika artık burada duracaksınız deyip, askeri harekatla kendine ve Doğu’ya olan kuşatmayı kırma grişimine başlayıp ve Çin’in ise buna açık destek vermesiyle, artık bu durumun bize yeni bir dünyanın doğduğunu ve saflaşmaların parçalanarak son bulacağını ve çok kutuplu bir dünya inşa edileceğini de göstermektedir.
Batı’da ki saflaşmada ise ABD, Avrupa’yı yanına yer aldı gibi gözüksede, bu geçici bir durumdur.
Çünkü Avrupa, yeni konjektürde kendi jeopolitiği gereği, kendi kaderine oynamak zorunda kalacaktır.
Bu Avrupa için jeopolitikte bir zorunluluktur.
Şimdiden Avrupa’da ki tartışmalarda, korku ile karışık serzenişler bire bir medya üzerinden başlamıştır.
Avrupa şaşkın durumdadır.
ABD yanlısı güçler, Avrupa’da ki propaganda da üstün gözüksede, gıda ve enerji fiyatlarında hissedilir bir artış Avrupa’lılar arasında endişe yaratmaktadır.
Bu duruma Avrupa’nın orta ve uzun vadede dayanması çok zor olacaktır.
Bilindiği gibi, Avrupa keyfine düşkün bir kıtadır.
Önce benim ekonomim ve refahım diyen insanlardan oluşur.
Bu refah, kısa süre zarfında kendileri için , ABD tarafında olmaktan dolayı bozulduğu görüldüğünde ise, yeni bir yol ararlar. Ve bu yolu da bulurlarda. Bunda da mahirdirler.
Bu tutum, Avrupa’da ki halkların son iki yüzyıldır olan tarihsel karekterini ve gelişmesini analiz ettiğimizde de iyi görülür. Bu anlamda, önümüzdeki dönem bağımsızlaşan ve ABD den uzaklalan bir Avrupa ile karşılaşmamız da hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
Yani dünyada ki dizaynlar karmaşasında, önümüzde ki dönemde dğnyada ve özelliklede bölgede gerçekleşecek olan değişken süreçlerde, Avrupa, ABD’den de bağımsızlaşan konumlanmasına, zorunlu olarak ekonomik, siyasi ve güvenlik nedenlerinden dolayı mutlaka gidecektir.
Bu gelişmelerin sonunda da eski ittifaklarını bulamayan ABD, kendi kıtasına geri çekilmek zorunda kalacaktır.
Kısmen de yalnızlaşacaktır.
NATO Genel Sekreteri Stotenberg’in bugün yaptığı açıklamada, Batı artık Doğu’ya doğru genişleyemeyecek ve elindekileri kaybetmemek için sözde birlikte direnecektir sinyalini vermiştir.
Bunun adı Doğu’ya odaklanmadan ve genişlemeden geri adımdır.
Bu bile artık, resmi ağızlardan ne denirse densin, Doğu’ya karşı olumlu değişimin olduğunun ve Avrupa içinde sıkıntılar ve çelişkiler olduğunu, dışarıya yansıtılmamaya çalışılsa bile şimdiden başladığını göstermektedir.
Bu değişimi bir süreç meselesi olarak görülmek gerekir. Radikal bir dönüşüm hemen beklenmemelidir. Burada tabiki güçler mücadelesi ve menfaatler çekişkisi oldupu içşn gel gitler olacaktır. Ama ana gidişatta sonuç değişmeyecektir. Avrupa, ABD’den bu süreçte bağımsızlaşacak ve güçlenerek çıkacaktır.
Bu değişim bir günden öbür güne tabiki olmayacaktır.
Ama cin şişeden çıkmıştır.
Avrupa artık her anlamda kendiİhtiyaçları ve menfaatlerinden dolayıda Doğu’dan kopamayacağını gittikçe anlayan bir konuma girecektir.
Batının Rusya’ya karşı bugünlerde aldığı birlikte yaptırım kararıda, bu yıldan itibaren oluşacak olan Avrupa’da ki ekonomik zorunluluklardan, Avrupa’da zaman zaman çeşitli ülke menfaatlerinden dolayı pamuk ipliğine bağlı ve geçici olan, ortak Rusya ve Çin karşıtı birliği zatıflatacak ve ABD ciler ve Avrupacılar diye bölgede iç bölünmeyi körükleyecektir.
Bu da değişimi zorlayacak en büyük nedenlerden ve zorunluluklardan olacaktır.
Bu süreçteki belli bir dönemden sonrada, konjektürel zorunluluklardan dolayı Avrupa, Asya ile tekrar farklı ve düzgün bir ilişkiye girecektır.
Bunun sonuçlarıda tabiki Avrupa ve dünya için çok olumlu olacaktır. ABD’de gittikçe normalleşecektir. Buna istesede istemesede kendiİç çelişkileride artacağı için mecbur kakacaktır.
Bütün bunları sağlayacak olan ise, bugün Rusya’nın fedailiğine, Çi’in ekonomik gücüne ve Avrupalıların kendi menfaatlerinin nerede olduğunu görmesine bağlıdır.
Süreç hızla ilerlerken, bu tür gelişmeleri izleyip, hep beraber de önümüzdeki süreçte görmek herkes için de tabiki mümkün olacaktır.
Belkide bu, Avrupalılar içinde, bir çok siyasi, güvenlik ve ekonomik düzenlemelerdeki yeni çıkış yolları da Rusya’nın bugünkü direnmesinden geçecektir..
Her zaman olduğu gibi bağımsız düşünenler:
Atatürk’le kalın.Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın.