
Adana Akupunktur ve Ozon Tedavi Merkezi sahibi, Akupunktur, Mezoterapi, Nöralterapi ve Ozonterapi Hekimi Dr. Ramazan Odabaşı, merkezde gerçekleştirdiği tedaviler hakkında bilgiler verdi. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına yakın ilgi gösterilmesi gerektiğine değinen Dr. Odabaşı, “Tedavilerde yüzde yüze yakın sonuçlar alıyoruz. Kalıcı hasarları önlemiş oluyoruz” dedi.

Romatoid Artit, Ankilozan Spondilit, Skleroderma gibi hastalıkların tedavilerini yaptıklarını ifade eden Dr. Odabaşı, başarılarının çok yüksek olduğunu kaydetti. Hassas sonuçlar aldıklarını vurgulayan Dr. Odabaşı, özellikle insanları mutlu etmenin zevkini yaşadıklarının altını çizdi. Ozon tedavisinde de çok olumlu sonuçlar aldıklarını söyleyen Dr. Odabaşı, tedavinin ayak yaralarının geçmesinde etkili olduğu kaydetti.
Sizi kendi ifadelerinle tanıyabilir miyiz?
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp doktoruyum. Geleneksel olanlar, hacamat, sülük, arı tedavisi gibi tedavilerdir. Bunun dışında bir de tamamlayıcı tıp tedavileri var. Bunlar da akupunktur gibi asırlara hakim tedavi yöntemleridir. Yani beş bin yıllık süreçte tedavisi olan sistemler olarak buralara gelmiş tedavi yöntemlerdir. Bu yöntemlerde ben de akupunktura başlayan bir hekimim. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Adana’da 1981 yılından bu yana muayenehanem var.
10 BRANŞTAN FAZLA EĞİTİMİM VAR
Daha önceleri de akupunktur yapıyordum ama farklıydı çünkü o zaman Türkiye’de akupunktur yasal değildi. 1991 yılından sonra akupunktura dair bir yönetmelik çıktı ve sonra 2020 yılında yeniden düzenlemeye girdi. 2014 yılında bir düzenleme daha yapıldı. 2014 yılında yapılan düzenlemeyle tamamlayıcı tıbbın ve geleneksel tıbbın tamamı bu işe girdi. Yeni 16 branş oluşturuldu. Bunların da 10 tanesinden fazla eğitimlerine katıldım.

EĞİTMENLİK DE YAPIYORUM
Üniversitelerde zaman zaman da akupunktur eğitimlerinde ders anlattım, mezoterapi eğitimlerinde ders anlattım. Gazi Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Devletin sağlık bilimleri üniversitelerinde zaman zaman ders anlatıyorum, aynı zamanda eğitmenim. Bu branşların 10 tanesinde de tedavi yapıyorum. Akupunktur, Ozon, Mezoterapi, Filoterapi, PRP, ÇGF, sülük, hacamat, arı tedavileri gibi tedaviler uyguluyoruz.
Hastaların en çok rahatsızlık duydukları şikayetler nelerdir, size hangi türde hasta geliyor?
AMELİYATTAN ÖNCE SON ÇARE BİZE GELİRLER
Genelde bize gelen hastalar, bel fıtığı hastası, boyun fıtığı hastası, Ekrem ağrıları hastalarında ağırlıklı tedavilerimiz var. Bu hastalarımızda başarı oranımız yüzde doksan dokuza yakın başarı gösterdiği için Adana’da bu konuda bize gelmeyen hasta yoktur. Ameliyat yaptırmadan önce son çare olarak bize gelirler. Bizde sonra da artık ameliyat olmazlar.
BAŞARIMIZ ÇOK YÜKSEK
Bunların yanında romatizmal hastalıklar var, romatoid artrit, ankilozan spondilit, skleroderma gibi hastalıklarla da biz tedaviler uyguluyoruz, başarımız çok yüksek MS dahil. Öyle olunca özellikle romatizmal hastalıklar grubuna giren iltihaplı romatizma adıyla söylenen hastalıklarda, diğer hekim arkadaşlarımız, hastalık iyileşmez durdurabilirsek ne mutlu bize, derler. Ama biz de hassas sonuç alınır. O nedenle tedavilerimiz de insanlarımızı mutlu etmenin zevkini yaşıyoruz.
OZON TEDAVİSİNDE KORONAVİRÜSÜ BİLE YENEBİLİRSİNİZ
Bana hemen ozon yap, gideyim, diyen hastalarımız var. Ozonu yapınca hasta daha rahat oluyor, daha huzurlu oluyor. Akciğeri temizliyor, daha rahat nefes alıyor. Tansiyonu varsa düşüyor, çünkü tansiyonda olay şu, bizim yaptığımızda ozonda kanda akışkanlıkta incelme oluyor. ondan dolayı da hasta düzenli olarak ozon yaptırıyor. Virüslerde, mantarlarda da ozon tedavisi çok iyi gelir. Ozon tedavisinde koronavirüsü bile yenebilirsiniz.
Uzun süredir pandemi dönemindeyiz, tam kapanmalar oldu, ara ara kapanmalar gerçekleşti. Bu durumdan siz etkilendiniz mi, hastalarınız tedaviye gelebildiler mi?
Etkilendik maalesef, kapanmadan önce ki randevuları var olan hastaların tedavilerine devam ettik. Onların tedavileri bittiği zaman, eğer hastanın randevusu pandemi döneminde ki tam kapanmada bitmişse o zaman hasta boşalıyor, yeni hasta alamıyoruz, etkileniyorsunuz. Onun dışında etkilemedi, tedbirlerimiz devam ediyor, aşılarımızı yaptırdık.
Ozon tedavisine gelen bir hastanız var; Çağrı Öztürk, kendisine sormak isteriz:
Çağrı Bey siz hangi şikâyetlerle ozon tedavisine geldiniz, ne şekilde sonuçlar aldınız?
OZON TEDAVİSİYLE ALERJİM AZALDI
Öncelikle ozon tedavisini ben damar yoluyla görüyorum. Kan alınıyor, ozon gazıyla karıştırılıp tekrar aynı damara verme yöntemiyle tedavim gerçekleşiyor. Benim şikayetlerim, yüksek oranda alerji sorunum vardı. Özellikle gıda alerjisi yönündeydi. Besin aldığımız zaman kaşıntılarım oluyordu. Genelde şekerli ürünlerden oldukça etkileniyordum, pirinç pilavı bile yiyemez duruma gelmiştim. Ozon tedavisine başladıktan ve belli bir periyottan sonra alerjimde azalmalar oldu. O yönden büyük bir faydasını gördüm. Aynı zamanda vücudumda ciddi anlamda yorgunluk hissinin gittiğini fark ettim. Sabahları dinç kalkıyorum, çok büyük etkileri oldu.
Peki, Ramazan Bey ozon tedavisini nasıl uyguluyorsunuz, biraz anlatabilir misiniz?
OZON TEDAVİSİNİN YÖNTEMLERİ VARDIR
Ozon tedavisinin yöntemleri vardır. Ozon Oksijenin O2’nin O3 haline getirilmiş şeklidir. Aktif oksijendir normalde, hemen labil bir olaydır, stabil değil. Hemen geri dönüşüm yapıp, O2 ve O’ya radikal oksijene ayrılabilen bir şeydir. Genel etkisi hidrojen peroksit üzerinden olmak üzere vücuda verilme şekilleri vardır. Kan yoluyla, kanı alıyorsunuz ozonluyorsunuz geri veriyorsunuz, aynı damar yoluyla veriyorsunuz.
AYAKLARDA KAPANMAYAN YARALARI KAPATABİLİRİZ
Mikro enjeksiyon şeklinde, damar yolunun dışında yöntemlerimiz de var. O da sara ozonu şeklinde var. Baş ozonu, ayak ozonu şeklinde var. Ayak yaraları ve iyileşmeyen özellikle şeker hastalarının ayaklarında çıkan kapanmayan yaraları kapatabiliriz. Orada torba yöntemi dediğimiz bir yöntem kullanıyoruz. Kulaktan ve bağırsaktan verdiğimiz yöntem var.
Son olarak Adanalıları sağlıkla ilgili neler söylemek istersiniz?
Adana’da da olsa Türkiye’de de olsa, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına yakın ilgi göstermelerini isterim. Çünkü bir kere kalıcı sonuçlar, yüzde yüze yakın sonuçlar alınıyor. Kalıcı hasarları önlemiş oluyoruz. Devlet adına düşündüğümüz zaman, harcamalar adına, çok daha az bir masrafla hastalıkların düzelebilmesi mümkündür. Herkesin geleneksel tıbba ilgi göstermesini istiyorum. Yalnızca bu işi doktorlara yapsınlar, çünkü doktorlar sağlığı çok iyi biliyorlar.