ADANA Jeofizik Mühendisleri Odası eski Başkanı Melih Baki, kentteki çok katlı yapıların birçoğunun bodrum katlarının özellikle kış aylarındaki şiddetli yağışlar sonrası sular altında kaldığını, yer altı su seviyesinin yükselerek tehlikeli boyutlara ulaştığını ve bölgede yaşanacak olası bir depremde karşılaşılabilecek hasarın büyük olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Adana‘nın Ceyhan bölgesinde 1998 yılında yaşanan 6.2 büyüklüğünde depremde 145 kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 1500 kişi ise yaralı kurtuldu. Bununla birlikte kentte yüzlerce bina ise depremin etkisiyle yıkılırken, çok sayıda bina da hasar gördü. Doğu Akdeniz Bölgesi‘nin deprem açısından riskli bir bölge olduğunu belirten Adana Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Melih Baki, yeraltı su seviyesi yüksekliğinin de bir bölgedeki depremde önemli bir etken olduğunu belirtti.
Adana’da Çatalan İçme Suyu Projesi’nin devreye girmesi ile vatandaşların içme suyu ihtiyacının neredeyse tamamının karşılandığı kuyuların kapatıldığını bunun da yer altı su seviyesinde artış yaşanmasına neden olduğunu anlatan Baki, ayrıca su ısının da normal seviyeyi geçerek 26 dereceye kadar ulaştığını söyledi. Adana’nın, Seyhan ve Ceyhan Nehri gibi alüvyon kökenli, tarıma elverişli Çukurova toprakları üzerine kurulduğunu ve içme suyu açısından problemi olmadığını ifade eden Baki, “Bu hafife alınacak bir konu değil. Yer altı su seviyesi bu kentte yaklaşık 3-4 metre arttı. Şu an 15 metre civarına ulaşmış durumda” diye konuştu.
‘BİRÇOK BİNANIN BODRUM KATI SULAR ALTINDA KALIYOR’
Yer altı su seviyesinin yükselmesinin ardından kentteki çok katlı yapıların birçoğunun bodrum katlarının özellikle kış aylarındaki şiddetli yağışlar sonrası sular altında kaldığını kaydeden Baki, bu durumun, yaşanacak olası bir depremde bina temelini zayıflattığı için karşılaşılabilecek hasarı artıracağına dikkati çekti. Suları bodrumlardan tahliye ederken yapılan işlem sırasında bina temellerindeki kumun da çekildiğini vurgulayan Baki, “Bu depremin etkisini bir hayli arttırır. Zemindeki kum azaldıkça adeta külleşiyor. Su toprağı zayıflatıyor. Belediyelerin, yetkililerin bu konuya el atması gerek. Aksi takdirde kentimizde yaşanabilecek afetin sonuçları ağır olur. Bir an önce yer altı su seviyesi kontrol altına alınmalıdır” dedi.