Bizde adettir, birinin pöçü bir makama ve bir koltuğa alışmaya görsün.
İttin sene kazıkla rabıtalanmış gibi kakılır kalır.
O makamda durmak, o koltukta oturmak için yemediği herze, eylemediği halt kalmaz.
Sonrasında da halk içinde afra ile kasılır utanmaz…
Kimlik ve kişilik yoksunları şahsiyetlerini makam ve mevkilerde bulurlar.
O da olmazsa kendi kendilerine bir takım sıfatlar yakıştırırlar.
Kartviziti, çıkarlarının işaret fişeğidir.
Her şeye rağmen kursağını demek istemiyorum ama necis midesini doldurmak için salya sümük ortalıkta salınanların özellikle bu devirde haddi hesabı yoktur.
Özellikle de bu güruh, toneri bozuk gazeteci müsveddeleri arasında mebzuldür.
Ol kıssadan hisse…
Geçtiğimiz günlerde bir elektronik posta düştü elektronik mektup -elmek- hanemize.
Yüreğir belediyesi sabık başkanlık basın danışmanı Şehmus Baysal istifa ettiğini duyuruyordu aleme.
Hurufatına dahi dokunmadan:
“Değerli dostlarım;
İSTİFAMDIR
2019 yılından bu yana, beş yıl boyunca onurluca ve gururla, mesai kavramı olmaksızın yürüttüğüm Yüreğir Belediyesi Basın Danışmanlığı görevimden bugün itibarı ile kendi rızam ve kararım neticesinde ayrılıyorum. Bu kararımın Siyaset etiğinin gereği olduğuna inanıyorum. Canım kızım Elifnur’a biraz daha zaman ayırmak beni mutlu edecektir inşaALLAH…
Bu zor ve meşakkatli yolda bana 5 yıl boyunca yol arkadaşlığı yapan tüm mesai arkadaşlarıma, değerli basın mensuplarına, Aileme ve çeyrek asra yakın dostum olan, yol arkadaşım, başkanım Sayın Fatih Mehmet Kocaispir’e çok teşekkür ediyorum. İstemeden, farkında olmadan kalbini kırdığım herkesten helallik istiyorum. Önümüzdeki beş yıl boyunca görev yapacak olan başta yeni başkan Sayın Ali Demirçalı olmak üzere, Yüreğir belediyesinin tüm birimlerinde görev alacak olan arkadaşlarıma da başarılar diliyorum. Görüşmek isteyen dostlar ile eskimeyen adresimiz (SAHRA FOTOMARKET) ‘te bekliyor olacağım, kalın sağlıcakla. Selam ve DUA ile…”
Diyordu elektronik postasında Şehmuz Baysal.
O el-mek beni düşündürdü…
Danışman statüsünde bukalemun misali görev yapabilmek için kabuk değiştirenleri aklıma getirdi.
… ve ben, örnek olması gerektiğini neşren ilan ederken, kendimi alamadım “ demek onurlu danışman da varmış” demekten…
Reha Ören
