Adana Şehir Hastanesi Başhekimlik binası önünde bir araya gelen hekim ve sağlık çalışanları adına açıklama yapan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Açlık sınırının 4.013 TL, yoksulluk sınırının 13.073 TL olduğu şartlarda Hekimler yoksulluk sınırının altında çalışıyor, hekimler olarak geçinemiyoruz, emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
HEKİM EMEĞİNİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ
Hekimlerin ve diş hekimlerinin ekonomik haklarında kısmi düzeltme getiren yasa tasarısı tüm partilerin oybirliği ile kabul edilmesine rağmen, iktidar tarafından geri çekildiğini hatırlatan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı tarafından ekranlarda hekimlere zam müjdesi verilmiş ancak hemen ardından tasarının geri çekilmesine dair iki çift söz dahi kurulmamıştır. Enflasyonun gerçek anlamda %50’nin üzerine çıktığı, açlık sınırının 4.013 yoksulluk sınırının 13.073 TL olduğu şartlarda hekimler olarak geçinemiyoruz, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Almakta olduğumuz maaşlarımız emeğimizin karşılığı değildir. Bu denli yoğun emek ile çalıştığımız koşullarda emeğimizin değersizleştirilmesini kabul etmiyoruz.”
KONU SALT BİR ZAM MESELESİ DEĞİLDİR
“Bugün geldiğimiz nokta, uzun yıllardır sağlıkta adım adım yaratılan çöküşün bir sonucudur. Konu salt bir zam meselesi değildir. Mesele sağlığa 5 dakikada üretilebilecek bir meta olarak bakılan sistemdedir. Mesele, hekimlik değerlerinin yok sayılması, bilimin değil ekonomik çıkarların ön plana koyulması, mesleğimizi önemini görmezden gelen anlayıştır. Çalışma ortamlarımızın güvensizliği ve artık dayanılmaz noktaya gelen özlük haklarımızın kaybı nedeniyle 8 bin hekim istifa yolunu seçmiştir. Bu ülkeden her ay yetişmiş 100 hekim başka ülkelere göç ediyor. Bu hekimler kendi ülkesini ve halkını bırakıp yabancı ülkelerde çalışmayı göze almaktadırlar. Genç hekim kardeşlerimizi bu ülkeye inancını kaybedip göç eder noktaya gelmiştir. Konu, çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesi, şiddetin her geçen gün artmasıdır. En fazla hastalanan ve ölen meslek grubu olmamıza rağmen COVID-19’un meslek hastalığı sayılmamasıdır. Sorun bizlerin hak arama eylemlerinde değil, sorun bizlerin emeğini çalan, emeğimizin karşılığını vermemekte direnen bu sistemdedir. Sorun yanlış olan performans sisteminde bile hak ettiğimizin verilmemesidir. Sorun Dr Ekrem Tok Ruh Sağlığı gibi pek çok hastanede performansların alabildiğine azaltılmasıdır. Sorun bu ülkenin Hekimlerini yoksulluk sınırının altında geçinmeye mahkum etmektir. Sorun neredeyse açlık sınırının bir üstünde bordro maaşı verilmesidir. Sorun emekli büyüklerimize mezarda emekliliğin hak görülmesidir. Hekimlerin bu ülkede çalışmak istiyoruz. Bu koşullarda GEÇİNEMİYORUZ seslerini herkes duymak zorundadır. “
TALEPLERİMİZ
““Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattığımız mücadele programında hiçbir talebimizden vazgeçmiyoruz. Meclisin açılması ile özlük haklarımıza yönelik düzenlemelerin acilen gündeme alınmasını talep ediyoruz. Sunulan tasarıdan daha geri bir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceğiz. Bırakın bu ülkede severek, özveri ile yapmaya çalıştığımız mesleğimizi yapalım. Bizleri başka kararlar ve eylemlilikler almak zorunda bırakmayın.
TALEPLERİMİZ NETTİR VE ŞUNLARDIR;
Ekonomik ve özlük haklarımızla ilgili yeni yasa tasarısının en kısa zamanda meclise sunulmasını İSTİYORUZ!, Ücretlerimize gerçek enflasyon ve yapılan zamların üzerinde zam İSTİYORUZ!, Döner sermaye veya performans değil; emekliliğimize yansıyan, insanca yaşayacağımız tek ücret İSTİYORUZ!, 7200 ek gösterge ve yılda 120 gün yıpranma payı İSTİYORUZ!, COVID-19’un meslek hastalığı sayılmasını İSTİYORUZ!, Sağlıkta yeni bir şiddet yasası İSTİYORUZ!” diye konuştu.