12 Eylül 1980 tarihinin 41. Yılı anıldı, kutlandı, anıları yeniden dile getirildi ne derseniz deyin. 12 Eylül 1980 14 Mayıs 1950 de başlayan Cumhuriyetimizi Dahili ve Harici bedhahlarımızın birlikte hareket ederek sürdürdükleri yıkma hareketlerinin bir aşaması ve bir sürecidir. Cumhuriyetimizin yıkılış sürecindeki duraklarından biridir. .
Bu süreci en yetkili ağız olan David Rockefeller’ın ve Rothschild’in ağzından dinleyelim.
“ 12 Eylül darbesi, bizin isteklerimiz doğrultusunda yapıldı. Bir sağcılar bir solcular ülke yönetimine geliyorlar bizim isteklerimiz doğrultusunda ülke ekonomisini yönlendiriyorlardı. Fakat Amerika ve Avrupa’da gelişmiş ülkelerin piyasaları doyuma ulaşmışlar ve biz yeteri kadar mal satamaz olmuştuk. Bunun üzerine diğer az gelişmiş ülkelerde uyguladığımız planı Türkiye’de de uygulamak istedik ve serbest piyasa ekonomisine geçmelerini ithalatın serbest bırakılmasını istedik. Bu isteğimizi kabul etmiş gözüküyorlar ama işi uzatıyorlardı. Bunun üzerine provokatörlerimiz aracılığı ile sağ ve sol kavgaları başlatıldı. Ülke halkı sağcı ve solcu olarak ikiye bölündü ve çatışmaya başladılar. Binlerce Türk genci uydurma ideolojiler uğruna can verdi. Sonra da darbe geldi. Olaylar bıçak gibi kesildi. Zavallı ülke halkı bu sözde başarıyı darbenin bir neticesi olarak gördüler. Aslında provokatörlerin görevi bitmiş sahneden çekilmişlerdi, Ondan sonra Özal isteklerimiz doğrultusunda kapıları sonun kadar açtı.( 1)
Özal iktidara getirildiği tarihte bir ABD doları 180 TL idi. Bu gün ise yukarıda yazdık. ABD Doları=8.443.000 TL dir. Bir sterlin ise; 11.585.000 TL dir. Hala daha neler oluyor diye soranlara bu rakamlar bir şey söylemiyorsa yapacak bir şey yok demektir. Takdir sizindir. Ey Türk milleti dahili ve harici bedhahların bu karanlık yollardaki faaliyetlerini DENK bütçe sistemi ile çözülmelidir kararını veremiyorsan başarı şansımız yoktur. Türkiye Cumhuriyetinin bütçe açıkları sürdürülürse yıkılması da sürdürülmüş olur. Başarılar dilenir.