Aslında bir çok konu varken, bugün size yine Atatürk’ten söz edeceğim. Neden böyle yapacağım biliyor musunuz? Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk sorunlar karşısında soğuk kanlılığını korur ve çözüm bulurdu. Bunu yaparken de pek çok kişinin fikrini alırdı.
Biz ya da kendilerine “Atatürk Gençliği” adını takanlar, şimdiye dek bu düsturun yanına bile yaklaş(a)madık.
Neyse fazla ahkam kesmeden asıl meseleye döneyim.
Şimdi Atatürk’ün Rusya ile olan bir sorunu nasıl ustalıkla çözdüğünü anlatacağım. Ancak bunu kendi başıma yapmayacağım. İnternette 12 ekim 2024 Cumartesi günü
gezinirken bulduğun bir yazıyı paylaşacağım. Yazıyı Güzin Kertmen’in sayfasından aktaracağım. Şöyle diyor Güzin Kertmen: “Biz Türk Milleti ve “Aydın”lılar sadece Alla’ın önünde diz çökeriz.
Halk Dansları ekipleri, halkımız her fırsatta harmandalı oynar.
Egede düğünler harmandalı ile şenlenir.
Bu Zeybek oyununun manasını öğrenmek ister misiniz?
“Neden Harmandalı..!” sadece yörenin oyunu olduğu için mi? (Yoksa) manası, neyi anlattığı, neden oynandığı bilindiği için mi, yani bilinerek mi oynanır sizce?
Sovyet Rusya, boğazlar meselesinde hak iddia etmektedir.
Ekim devriminin yıl dönümü ve Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Atatürk Rus Büyükelçiliğinde yapılacak törene çağrılır.
Atatürk gider, yemekte dans müziği çalınır iken, Büyükelçi Karain, Atatürk’e dans edip etmeyeceğini sorar.
Atatürk, “Tabii! Harmandalı oynarım, çalsınlar.” der.
Kalkar. Oynar, döner ve Karain’e, “’siz bu dansın manasını bilir misiniz?” diye sorar ve anlatır.
“Bu oyun tek veya takım halinde oynanır, tek oynamak, tek başıma kalsam da ben varım, var olacağım, Ben Türk’üm, takım halinde olmak, oynamak da birliği ve beraberliği ifade eder.
Oyuna başlamadan silahlar kontrol edilir, bu her saldırıya karşı her an hazırlıklıyız demektir.
Kartal kanadı misali açılan kollar Selçuk Kartalıdır, hakim olduğumuz ve komşu coğrafyayı her an göklerden dikkat ve gurur ile gözlediğimizi, tehlikeyi gördüğümüzde anında üzerinde süzülüp yok edeceğimizi ifade eder.
Attığımız her adım, bastığımız yer benimdir, her diz vuruşumuz, Vatan Toprağına ve Devlet’e saygımızın ifadesidir.
Biz bu oyunda anlatılan gibi göklerde uçar gerektiğinde Sibirya steplerinde bile yürümesini biliriz.” der.
Karain ertesi gün ülkesine döner ve Rusya susar.
O gün bir fotoğraf çekildi mi, Atatürk harmandalı oynarken fotoğraf çekildi mi bilemiyorum. Ancak Atatürk’e ilgili bir filmden alınan kareyi buraya alıyorum. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Bursa’da bir Cumhuriyet Bayramı balosunda Atatürk bir zeybek oynamış. Ve o filmle Atatürk rolünü oynayan aktör (Sümer Ezgü) bu zeybeği canlandırmış. Ben de o kareyi buraya alıyorum.
*****
İşte bu oyun bize göre, dosta güven, düşmana korku verir.
Her fırsatta izleyin, öğrenin oynayın.
İzlerken, kızlarımızdaki vakur duruşu, erkeklerimizdeki özgüveni, gururu, birliği ve beraberliği görürsünüz.
Zeybek oynayan herkes Türkiye’nin umududur.
Efeler sadece diz vurur Allahın huzurundan başka bir yerde diz çökmez.
Vatanını, milletini, toprağını seven efe kültüründen gelmektedir.
Zeybek oynayan her yaştan insanımız alkışı hakeder.
Biliriz ki efelik efendiliktir.
EN BÜYÜK EFE ATATÜRK’TÜR, O TÜRK’ÜN TEK EFESİDİR.
*****
Ülkemiz ateş çemberinin içindeyken, çevremizdeki ülkeler birbirinin boğazına sarılmışken, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” diyen bir liderin bu evrensel ilkesinin çevresinde toplansak daha iyi yapmaz mıyız?
Bilmem anlatabildim mi?