Site icon Söz Gazetesi

2025 Yeni Yılı Türk Milleti İçin Zor Bir Yıl Olacaktır. / Aytekin Ertuğrul

                               Askerlikten emekli hukukçularımız Teğmenler olayını A dan Z ye kadar hukuk karşısındaki durumunu açıklamışlardır.  Hiç bir TSK geleneğine kanununa uymaz. Demişlerdir. Buna hiç bir şey diyemeyiz. Uzmanların değerlendirmesidir. Sadece saygı duyarız. Ne yazık ki TSK lerinde Hastane, GATA, Mahkeme,  Üst mahkeme, askeri tabip ve askeri hâkim bırakılmamıştır.

AKP iktidara geldiği 2003 te 18 TL olan bir gram altın ise bu gün  (1 Aralık 2024)  2961 TL dir. Bölelim: 2961:18=164 Bu rakam ayni zamanda Cumhuriyetimizin ve TSK in kuvvet ve güç kaybettiğinin bir satırda somut ifadesidir. Türkiye Cumhuriyetine ve TSK lerine gaflet dalalet ve ihmalle yapılan açık bütçelerle büyük zararlar verilmişti.  Elimizde bağımsızlığımızı koruyacak bir TSK var mıdır yok mudur. Bu işi ancak uzmanı bilir. Bu sonuçtan 1. Derecede teknik olarak 2003 tem bu yana sıra ile Genelkurmay Başkanlığı yapmış 4 yıldızlı ve defne dallı apoletliler sorumludurlar( Hilmi Özkök+ Yaşar Büyükanıt+İlker Başbuğ+ Işık Koşaner+ Necdet Özel+ Hulusı Akar+ Yaşar Güler+ Musa Arseven+ Metin Gürak) . Siyasi sorumlu ise  O süreçte Başbakan ve Cumhurbaşkanı görevini üstlenmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımız ile çok kısa süre başbakanlık yapmış olan Ahmet Davutoğlu ile Binali Yıldırıma aittir. Bu süreçte  Laik ve demokratik hukuk devleti olan Cumhuriyetimize TSK açısından bakılsa dahi gaflet ve dalalet dönemi geçirdiğimiz tarihçiler tarafından tespit edilecektir diyebiliriz.

 Teğmenlerimizin yemini de bu olumsuzluklarla dolu sürece kusursuz  bir sayfa olarak eklenmiştir.

 

Sayın Cumhurbaşkanımız ”Askerliğe elverişli değildir”

Sayın Cumhurbaşkanımız TSKSYY  ( Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği) ne göre bedensel olarak ağır bir hasta gurubundandır.

Kendisi bu sağlık yeteneği ile ordumuzda hiç görev alamaz.

Halk deyimi ile söylersek derhâl ” ÇÜRÜĞE” çıkarılır. TSKSYY ne göre verilecek karar ise. “Askerliğe elverişli değildir kararıdır. Bir çaycı er görevini yerine getiremeyecek derecede bedensel olarak hastadır.

Bu insan bir de biri birinden ağır 3 görev yüklenmiştir. Bu durum bu kimse için de olumsuzluktur. Cumhuriyetimizin beklediği hizmetler için de olumsuzluktur.

  1. Cumhurbaşkanlığı
  2. Başbakanlık
  3. AKP Genel başkanlığı.

Bunlar fiilen yaptığı görevlerdir.  Bir de uhdesine aldığı görevler var. Bütün bakanlıklar. 

Ne diyelim. Susalım. Çünkü: ” Söz gümüşse sükût altındır” denilmiştir.

Eğitimlerdeki aksaklıklar Sosyal hayata da yansımaktadır

14 Mayıs 1950 de başlayan milli eğitim bakanlığındaki tüm duraklamalar yükselerek bu günlere gelinmiştir. Cumhuriyetimizin bütçesi bile doğru dürüst yapılmamıştır. Biz haddimiz olmayarak 14 Mayıs 1950 den sonraki döneme İhaneti Cumhuriyet dönemi diyoruz. Bu görüşümüz Müdahale dönemlerini de kapsar. Suç okumayan Halkta mı? Yoksa okutmayan devlette midir? Tarihte çok tartışılmıştır. Ama ben şahsen okutmayan devlettedir diyenlerden biriyim. % 3 okuma yazma bilen bir toplumu lider birleştirmiştir. Tüm Müstevlileri ve onların ordularını denize dökme başarısını göstermiştir. Bu tarihi olgu ile liderler iyi olduğu zaman zorlukların aşıldığı tarihe not edilmiştir. Kesinleşmiştir.  Okumayan Türk Milleti değildir. Okutmayan Dâhili ve harici bedhahların kurdukları hükümetlerdir. 14 Mayıs 1950 den sonra açılan gafleti cumhuriyet döneminin mandacı eğitim sistemidir. BU günkü eğitime ” 2. SEVR yolu eğitimi” adını da verebiliriz. Eğitim maalesef bu düzeye kadar inmiştir.

 

 Milli İrade ile yapılan bir Hata Kayyumlarla giderilemez.

Son zamanlarda Milli irade ile seçilen belediye başkanlarına ardı ardına kayyumlar atanarak milli irade yok ediliyor. O zaman yerine seçilen bir yedek işi alır götürür. Veya seçimler yenilenir. Milli iradeyi kayyumlarla düzeltmek ne kadar doğrudur. Kayyum nihayet bir devlet memurudur. Devlet memurlarının siyasete bulaştırılması telafisi daha ağır sonuçla doğurmaktan başka bir işe yaramaz.

 

NOT: Çok değerli asker ve Antakya’dan hemşerimiz, Silah arkadaşımız  E. General Naim Babüroğlu. Türkiye’nin popüler gazetelerinden biri olan Sözcü gazetesinde köşe yazarı olmuştur.  Kendisini  kutlar başarılar dilerim. E. Dz. Tbp. Alb.  Op. Dr. Aytekin Ertuğrul

Exit mobile version