
Oruç Reis derki, “Dünyadaki yaşama hakkın mücadele gücün kadardır.” Yani, mücadele edip savaşmıyorsan, dünyada yaşama hakkın yoktur diyor koca reis.
Bugünde Tayvana bakalım. Pasifik okyanusunda bir kaç adadan oluşan 23 milyon nüfuslu küçük bir ada devleti. Çin Halk Cumhuriyeti sürekli olarak işgal etmekle tehdit ediyor. Peki, sorunları ne. 1949 yılında biten Çin iç savaşında komünist Çinliler galip gelince, Milliyetçi Çinlilerin kaçarak sığındıkları adalardır. Yani, Tayvan dediğimiz adalar devleti, ana kara Çinden kaçan Milliyetçi Çinlilerin kurduğu devlettir. Bu sebeplede, Çin Halk Cumhuriyeti kendisinin bir parçası olduğunu iddia ederek kendi topraklarına katmaya çalışıyor.
ABD, iki Çinli devletin arasındaki savaşa Tayvan lehine yani küçük Çinli devletin yanında taraf oluyor. Bu durumu nasıl yorumlayabiliriz. Tayvanıçokmu seviyor, elbetteki hayır. Öyleyse, ABD nin bu hamlesini, dünyadaki yaşama hakkını devam ettirmek adına verdiği bir savaş şeklinde yorumlayabiliriz.
Dünyadaki en büyük iki rakibinden birisi olan RUSYAYI, aynı IRKTAN, aynı DİNDEN, aynı MEZHEPTEN olan UKRAYNA ile vururken, ÇİNİDE aynı IRKTAN, aynı İNANÇTAN başka bir Çinli olan TAYVAN ile vurmak, SON DERECE AKILLICA BİR DAVRANIŞ BİÇİMİ.
BÜYÜK DEVLET OLMANIN ÖN ŞARTI BÜYÜK DÜŞÜNEBİLMEKTİR. Büyüklük iddiası olan devletin toplumu, BÜYÜKLÜĞÜ zihninde kavrayıp özümseyerek, devletine milletine olan inancını pekiştirerek bu kutlu yolculuğa hazır olur.
ABD ile iki Çinli devletin arasındaki savaş TURAN devletini ilgilendirirmi. Elbetteki ilgilendirir, hemde çok yakından. ABD müdaheleli Çinlilerin savaşı TURAN devletini iki boyutta ciddi ciddi ilgilendiriyor.
– Doğu Türkistan özelinde “taraf” olarak doğrudan ilgilendirir.
– TURAN devletinde hedef Dünya egemenliğidir bu sebeple dünyanın en ücra köşesindeki hadiseler ilgi alanındadır.
Peki, dünyadaki gelişmelere TURAN devleti ne kadar müdahil oluyor.
Günümüz şartlarında doğrudan taraf olmak değil ama önceliği bölgesel olmakla birlikte, bölgesel küresel gelişen bütün olaylara, küçük dokunuşlarla müdahele ettiğini düşünüyorum.